HT Solar işçileri: Milyonlarca lira kârdan insanca yaşayacağımız bir pay istiyoruz
Birleşik Metal-İş Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu HT Solar fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmeleri yeni dönem için başladı. İşçiler, insanca yaşayacak ücret istiyor.

Arşiv fotoğraf: Birleşik Metal-İş
Hilal TOK
İstanbul
Çin devletine ait HT Solar Enerji, 2016 yılında güneş hücresi ve güneş paneli üretmek için HT-SAAE’nin iştiraki olarak İstanbul Tuzla Serbest Bölge’de kuruldu. Yıllık 1200 MW’lık güneş paneli üretim kapasitesine sahip olan HT Solar; Türkiye, ABD, Avrupa ve Ortadoğu pazarına güneş panelleri tedarik ediyor. 2018 yılından beri İstanbul Sanayi Odasının açıkladığı Türkiye’nin en büyük 500 şirketi (İSO 500) listesinde yer alan şirket, 2020 İSO 500 listesinde 217. sıradayken, 2022 yılında 200. sıraya yükseldi. 2016 yılında ilk kurulduğunda bir vardiyada yaklaşık 130 modül üretilen fabrikada, şimdi bir vardiyada 1100 modül üretiliyor. Üstelik önümüzdeki ayların hedefi ise bir vardiyada üretilen modül sayısını 2 bin 300’lere kadar çıkarmak. Bunun için yakın zamanda yeni hatlar kurulan fabrikada üretim dur durak demeden devam ederken, robot, yapay zeka teknolojisinden yararlanılarak da üretim sayısını artırma hedefleri için çalışmalar sürüyor.
4 MODÜL KENDİSİ, 8 MODÜL PATRON İÇİN
Bir HT Solar işçisiyle yaptığımız hesaba göre; sosyal haklarla beraber ücretlerin 16-18 bin dolaylarında olduğu fabrikada işçinin çıkardığı bir modül piyasada ortalama 5 bin liraya denk geliyor. Bir işçi günde 3-4 modülle aylık ücretine ulaşırken, 8 modülü de fabrika patronu için üretiyor. Tek bir vardiyanın işçileri, bir günde 688 modülü sadece patron için üretiyor. Bu da tek bir vardiyanın patrona 3.5 milyon lira kazandırdığı anlamına geliyor. Bunu üç vardiyaya ve bir aylık çalışmaya vurduğumuzda hesaplamamız 300 milyonu aşıyor. İşçi, “Biz bu paraları rüyamızda bile göremeyiz” diyor.
İşte HT Solar, bu kâr oranıyla İSO 500 listesinde yıldan yıla yukarıya çıkıyor. İşçilerse yoksulluk sınırının yarısını bile bulmayan ücretlerle hayatlarını idame ettirmeye çalışıyor. Oysa bir önceki sözleşme sürecinde HT Solar işçisi, Tuzla Serbest Bölge’nin en iyi sözleşmesine imza atmış ancak bu sözleşme onları birkaç ay rahatlatabilmişti.
EN SESSİZ SÖZLEŞME SÜRECİ
Birleşik Metal-İş Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu HT Solar fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmeleri yeni dönem için başladı. Ancak işçilerin ifadelerine göre HT Solar, döneminin en sessiz sözleşme sürecini geçiriyor. Peki neden?
Yeni hatların kurulması, her ne kadar yeni işçi alımlarına neden olsa da giderek artan üretimdeki otomasyon payı, işçilerde işten atılma korkusu yaratıyor. İşçilerden biri şöyle diyor: “Sözleşme başlamadan iki ay önce takır takır yeni işçi alarak, eski işçiye gözdağı verildi. Yeni ve eski işçilerden 3-4 tane işten çıkarılanlar oldu. Amaç insan gücünden kurtulup her şeyi makineleştirme. Her kurulan hatta işçi sayısı düştü, amaç teknolojinin her şeyinden faydalanarak en büyük kârı elde etmek. Bence işçiler bu tablo karşısında korkuyor, bu yüzden kimse açmıyor ağzını. Bu kadar sessizlik olduğunu hiç hatırlamıyorum.”
Bir başka HT Solar işçisi de böyle düşünüyor: “Daha yeni hatlar da kurulacak, elemanları boşa çıkarıyorlar, yeni teknolojik sistemle bize yol görünebilir, bu işçilere de geri vites attırdı, konuşan da daha az istiyor daha yükseğine hakkı varken. Önceki sözleşme süreçleri çok daha ateşliydi.”
Fotoğraf: HT Solar işçileri
"EK ZAM SANDIK, AVANS İSTENMİŞ"
İşçiler, sözleşme süreci başlarken sendikanın bir anket yaptığını hatırlatarak, “Kim ne istiyor, o talepler göz önünde bulundurularak taslak hazırlayacağız dediler” diyor. Hâlâ ortada bir taslak olmaması da işçilerin tepkisine neden oluyor. İşçilerden biri, “Taleplerimizi neredeyse iki ay önce sendikanın talebiyle kağıtlara yazıp sandığa attık. Bize ‘Sizin sıkıntılarınızın farkındayız, biz iş yerine taleplerimizi henüz bildirmedik, MESS’i bekleyelim’ dediler. ‘Biz sözleşme öncesi, uzun süreceği için önden yüzde 30 zam istedik, eğer kabul ederlerse önümüzdeki ay verilecek’ dediler. Biz bunu duyunca sevindik, ek zam sandık. Meğer avansmış, mahsuplaşma dediğimiz. Bu işveren için çok güzel bir şey. Sonradan birikeni önden veriyor, yükünü azaltıyor. Ama bizim için ancak şimdilik cebimizi rahatlatıcı olur, gerçek çözüm olmaz. Oysa şimdi bir ek zamma ihtiyacımız” diyor.
Bir başka işçinin ise bu duruma dair fikri şöyle: “İşverene söz geçiremiyorlar, taslak maslak hikaye. MESS’e göre verecek patron, bunlar da ‘tamam’ diyecek. Net 42 bin altını istemiyorum ben. 42 bin lira hiçbir şey. İşveren ne derse o oluyor. Daraldık, iyice bunaldık artık. Cepte kuruş yok.”
Öte yandan Birleşik Metal-İş 2023-2025 yılları arasını kapsayacak olan sözleşme taslağında, yüzde 120 ve her kıdem yılı için saatlik ücrete 5 lira talep etti. Sonraki altı aylık dilimlerde 10’ar puanlık enflasyon zammı talebinde bulundu.
Görüştüğümüz sendikanın şube yönetimi ise işçilerin ek zam talep ettiğine dair kendilerine bilgi gelmediğini, avans taleplerinin kabul edilmediğini, ancak tekrar taleplerini ilettiklerinde olumsuz yanıt geldiği takdirde eylemlere başlayacaklarını söyledi.
‘MAKİNELERİN HIZINA YETİŞMEYE ÇALIŞIYORUZ’
Bir diğer HT Solar işçisi de sözleşmede ne olacağına dair bir fikirlerinin olmadığını söylüyor. Bu sessizlikten o da şikayetçi: “Temsilci vergiyi sabitleyeceğiz dedi. Ben en az 45 bin istiyorum, vergiyi de sabitle. Cayır cayır üretim yapıyoruz, sırtımızdan ter akıyor. Yeni üst model makineler geldi, insan gücü yerine robotlaşma arttı. Normal hatta 1100 panel çıkıyor bir vardiyada, yeni hatta da (Yeni açılmasına ve tam kapasite çalışmamasına rağmen) bu kadar çıkarıyorlar ve hedef sayısı daha fazla, 1500-2000’lere kadar çıkarmayı düşünüyorlar. Patron her geçen gün kendini ilerletecek bir şey buluyor. Ocaktan sonra son model yeni hatlar kurulacağı da söyleniyor. Her geçen gün bu kâr artacak yani. Ama diğer taraftan az elemanla çok iş potansiyelini planlıyorlar. Bant sistemini kaldırıp silikon yapıp direkt makineye bağlayarak üretimi hızlandırdılar. Sadece ayda yarım günümüz ile kendi ücretimizi çıkarıyor, geri kalan üretimi patrona yapıyoruz. Tek bir işçi üzerinden bile kazanılan kâr muazzam. İşçi ise sefaleti yaşıyor. Hepimiz borçluyuz, fazla mesaiye kalmak bile kurtarmıyor bizi. İddia oynuyoruz bir gelir elde edelim diye. Fabrikada fazla mesai de çok, üretim neredeyse hiç durmuyor. Bizi it gibi çalıştırıyorlar, kendileri sefa sürüyorlar. Aslında biz de robotlaştık, makineler ne kadar hızlanıyorsa biz de yetişmek için ona göre hızlanıyoruz. Neyi nasıl yetiştirdiğimizin farkında değiliz. Tuvalete bile gidemeyecek duruma geliyorsun o hızda. Bazen yorulduğumu çok hissediyorum. Tüm bunların karşılığında yan haklarla beraber 16-17-18 bin lira geçiyor elimize, fazla mesai yaparsak 22 bini görüyorum. Bir sinemaya, tiyatroya gitmeyeli aylar oldu biliyor musun? Lüks gibi geliyor kulağa, ama biz de insanız ya, robot değil.”
Evrensel'i Takip Et