Ailesi Hamas saldırısında öldürülen İsrailli: İntikam değil barış istiyoruz
Anne ve babası 7 Ekim’de Hamas’ın düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden İsrailli Barış Aktivisti Maoz Inon tam ateşkes ve barış çağrısı yaptı.
Ekran görüntüsü democracynow'un yayınından alınmıştır
Anne ve babası Bilha ve Yakovi Inon, 7 Ekim’de Hamas’ın düzenlediği ve İsrail’de 1500 kişinin öldürüldüğü saldırıda hayatını kaybeden İsrailli Barış Aktivisti Maoz Inon tam ateşkes ve barış çağrısı yaptı. Inon, “Şu anda hepimizin odaklanması gereken şey savaşı durdurmak. Barış çağrısı yapalım. Umut çağrısı yapalım. Tam bir ateşkes çağrısı yapalım. Köprülerin kurulması için çağrıda bulunalım. Geleceği inşa etmeliyiz ve bu gelecek eşitliğe, ortaklığa ve barışa dayalı olmalı” dedi.
Maoz Inon, savaşın sona ermesi için çağrıda bulunan “Standing Together/Birlikte Ayakta” isimli harekete bağlı İsrailli bir barış aktivisti. 78 ve 76 yaşlarındaki anne ve babası Gazze sınırının hemen kuzeyindeki bir kasaba, bir tarım kolektifinde yaşıyordu. 7 Ekim saldırısında öldürüldüler. Inon büyük kaybına ve acısında rağmen barış çağrısı yapmayı sürdürüyor.
ABD merkezli haber kanalı Democracy Now’ın yayınına katılan Maoz, Gazeteci Amy Goodman’ın sorularını yanıtladı. 18 Ekim’de yayımlanan söyleşinin öne çıkan bölümleri şöyle:
İNTİKAM PEŞİNDE DEĞİLİM, SADECE BARIŞ İSTİYORUM
Ailenizden ve şu anda ne için çağrıda bulunduğunuzdan bahsedebilir misiniz? Çünkü İsrail hükümetinin, İsraillilerin öldürülmesini, bu toplu katliamı, 1300’den fazla kişinin öldürülmesini -ve net olmamakla birlikte 200 ila 250 arasında kişinin Gazze’de rehin tutulmasını- Gazze’ye yönelik kara harekatının ve bombardımanın gerekçesi olarak kullandığını sık sık duyuyoruz.
Maoz Inon: Amy, bana, aileme, toplumuma, sınıf arkadaşlarıma, toplumumuzdaki arkadaşlarıma ve Gazze çevresindeki İsrailli topluluklara olanlardan çok etkilendim. Hiçbir şey beni burada sizinle yaşadığım trajedi hakkında konuşacağım bu ana hazırlamadı. Keşke sizinle son 20 yıldır içinde yer aldığım girişimler, barış ve ortak toplum girişimleri hakkında konuşuyor olsaydım. Dürüst olmak gerekirse, olan biten her şey beni şaşkına çevirdi.
Annem ve babam sevgi dolu insanlardı ve meslektaşları, arkadaşları, toplumları ve elbette bizler, beş erkek ve kız kardeşim ve 11 torunları tarafından gerçekten sevilen ve hayranlık duyulan harika bir çiftti. Kimseye zarar vermek istemediler. Kimseyle kavga etmek istemediler. Negev’deki Bedevilerle yakın ve çok sıkı bir ilişkimiz var, biz buna aile ilişkisi bile diyoruz. Filistin’de, Ürdün’de, Mısır’da pek çok arkadaşım, meslektaşım, ortağım var. Ve şu anda yaşananlar tek kelimeyle yıkıcı.
Sizi ve konuklarınızı dinlerken yine ağlıyordum. Yine ağlıyordum çünkü herkesin kullandığı terim “diğer tarafın takımı”. Bu bir tür suçlama oyunu; kim başlattı, füzeyi kim ateşledi, her iki taraftan kaç kurban var... Ve bu şok edici. Siz ve konuklarınız da dahil olmak üzere herkes, İsrailliler ve Filistinliler arasındaki bu kan döngüsünün son yüzyılı için kullandığımız aynı terimleri kullanmaya devam ediyoruz. Ve benim çığlığım, benim çığlığım bu döngüyü durdurmak, bu kan döngüsünü durdurmak, bu savaş döngüsünü durdurmak. Ve ağlıyorum. Birkaç gün önce BBC ile bir röportaj yaptım ve orada ailem için değil, bu savaşta hayatını kaybedecek olanlar için ağladığımı söyledim. Ve fakat ağlamalarım çok fazla insana, yüzlerce insana yardım edemedi.
Ve şimdi yine sizinle birlikte ağlıyorum. İzleyen ve dinleyen herkes için ağlıyorum. Bizimle birlikte ağlamanıza ihtiyacımız var. Kimseyi suçlamayın. Ben ve ailem intikam peşinde değiliz. Ve intikam peşinde değiliz. Sadece barış istiyoruz. Umut arıyoruz. Kullandığımız terminolojiyi olumlu terminolojiye, uzlaşmaya, tanınmaya, ortaklığa ve barışa çevirmeliyiz. Ağlıyorum ve size yalvarıyorum. Kimseyi suçlamak için değil, sadece savaşı durdurmak ve farklı bir gelecek inşa etmek için, kan döngüsünü kırmak için, bu kan oyununu bozmak ve umutla yeni bir gelecek inşa etmek için.
Ve umut. Ben bir akademisyen değilim. Ben bir sözcü değilim. Bir politikacı değilim. Ben normal bir insanım. Hayatımı kazanmak için çok sıkı çalışıyorum. Üç güzel çocuğumu büyütüyorum. Güzel, güzel ve harika bir kadınla evliyim. Ve benim gibi birinin başına böyle bir şey gelebileceğini hiç düşünmemiştim. Belki Ukrayna’da duymuşsunuzdur. Afrika’da duyarsınız. Çok uzak yerlerde duyarsınız. Ve bu felaket bana ulaştı.
Tekrar size ve ailenize başsağlığı diliyorum. Bugün Washington, D.C.’de Jewish Voice for Peace (Barış için Yahudi Sesi) gibi grupların öncülüğünde kitlesel bir protesto düzenlenmesi planlanıyor. Görünüşe göre iki düzine haham sivil itaatsizliğin bir parçası olacak. İşgalin sona ermesi için çağrıda bulunuyorlar. Siz de aynı şekilde düşünüyor musunuz?
Bence işgal; tabii ki, ama öyle bir risk altındayız ki. Ve bence şimdi bunları ya da diğerlerini yapmak için çağrıda bulunuyoruz, terminolojiye geri dönüyoruz; bizi bu duruma getiren aynı terminolojiyi kullanıyoruz. Barış çağrısı yapalım. Umut çağrısı yapalım. Tam bir ateşkes çağrısı yapalım. Köprüler kurmaya çağıralım. Elbette işgale karşıyım. Ama şu anda bunun bir önemi yok. Çok daha fazla kurban olabilir ya da korkarım çok daha fazla kurban olacak. Şu anda hepimizin odaklanması gereken şey savaşı durdurmak. Çok basit bir mesaj. Ve bunu haykırmalıyız. Mesajımızı kalbi olan ve bizi dinleyebilecek herkese haykırmalıyız.
GELECEK EŞİTLİĞE VE BARIŞA DAYALI OLMALI
Sana bir şey sorayım Maoz, Tel Aviv’deki İsrail askeri karargahının önünde aileleri rehin alınmış insanlar, İsrailli aileler var, anne, baba, kız, oğul. Ve onlar da orada aynı şeyi söylüyorlar. Onları medyada sık sık sevdiklerinin başına gelenlerin dehşetini anlatırken görüyoruz ama medya onların ne istediğini söylemiyor. Şu anda savaşın sona erdirilmesinden bahsederken Başbakan Netanyahu’dan ne talep ediyorsunuz?
Tekrar söylüyorum ve haykırıyorum, Benyamin Netanyahu’ya değil, Hamas liderine değil, Başkan Biden’a değil. İnsanlık için, tüm insanlık için haykırıyorum. Savaşı durdurmak için haykırıyorum. Acil ateşkes için. Ve umut için, bizi bu kan döngüsünden yeni ve parlak bir geleceğe taşıyacak umut için haykırıyorum. Umut inşa etmeliyiz. Bir gelecek inşa etmeliyiz. Ve bu gelecek eşitliğe, ortaklığa ve barışa dayalı olmalıdır. İşte ben bunun için haykırıyorum. Bunu ya da diğerini, şu ya da bu kişiyi suçlamak için değil. Onlar artık önemsiz. Yeni bir sistem inşa etmeliyiz… (DIŞ HABERLER)
Çeviri: Dış Haberler Servisi