İngiliz Sendikacı Dempsey: Sendikal hareket İsrail’i durdurmak için baskı yapmalı
RMT Genel Sekreter Yardımcısı Eddie Dempsey: Filistin’in gözlerimizin önünde yok edilişine tanıklık ediyoruz. Sendikaların baskısının barışın sağlanması için önemli bir unsur olacağını düşünüyoruz.
Eddie Dempsey | Fotoğraf: Evrensel
Arif BEKTAŞ
Londra
İsrail’in Gazze saldırıları dünyanın birçok yerinde olduğu gibi İngiltere’de de protesto ediliyor. Hükümet İsrail’e tam destek verirken İngiliz halkı saldırıların derhal durmasını istiyor. Günlerdir Filistin halkına destek eylemleri yapılıyor. Cumartesi günü de tüm ülkede Filistin için eylemler yapıldı. Bu eylemlere sendikaların da büyük bir çoğunluğu çağrı yaptı ve üyelerinin katılmasını istedi. Demiryolu İşçileri Sendikası da (RMT) çağrı yapan sendikalar arasındaydı. Londra’da yapılan ve yaklaşık yüz binlerin katıldığı eylemde konuştuğumuz RMT Genel Sekreter Yardımcısı Eddie Dempsey, Evrensel'in sorularını yanıtladı.
İsrail’in Gazze’ye saldırısı karşısında halklar sessiz kalmıyor ve sokaklarda tepki gösteriyor. RMT’nin bu eyleme katılması neden önemli?
RMT sendikası olarak bugün bu protestoya büyük bir sendikal blok olarak katılmanın çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Biz RMT olarak, Birleşik Krallık’taki diğer sendikalardan farklı bir konumdayız. Zira sendikamızın şu anda Akdeniz’de bulunan ve teoride insani yardım taşıma amacıyla Gazze Şeridi’ne doğru yol alan destek gemilerinde (Ama aslında Birleşik Krallık donanmasına destek amaçlı gemiler bunlar) görev yapan üyelerimiz var.
Bizler buradaki sendikal hareketin, Birleşik Krallık hükümetine; İsrail’e silah satışını sona erdirmesi, ivedilikle barışçıl bir ateşkese dair çağrıda bulunması, nüfuzunu kullanarak Gazze’ye uygulanan ambargonun ve Filistin’in işgalinin sona erdirilmesi için yekvücut olarak baskı yapması gerektiğini düşünüyoruz. Yanı sıra hükümetin bu meselenin Birlemiş Milletler anlaşmaları uyarınca uluslararası hukuk bağlamında bir çözüme kavuşturulması gerektiğini hatırlatması için de bugün buradayız.
Hükümetin İsrail’e desteğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bizler İngiltere’de politikacıların bir an önce şiddetin tırmanışını teşvik etmeyi bırakması gerektiğini söylüyoruz. Şiddet desteklenemez. Çünkü Filistin halkının ve Filistin’in gözlerimizin önünde yok edilişine tanıklık ediyoruz. Sendikaların baskısının barışın sağlanması için önemli bir unsur olacağını düşünüyoruz.
İsrail’e baktığımızda ise şunu görüyoruz: Çatışmalar başladığından bu yana, Filistin Genel Sendikalar Federasyonunun (PGFTU) üyesi Gazze’de yaşayan 19 bin işçinin çalışma izinleri iptal edildi. Bu işçilerin 5 bini aileleri Gazze’de mahsur kalmışken, evsiz yurtsuz şekilde Batı Şeria’ya sürüldü. 5 bin kadar işçinin ise nerede olduğunu bilmiyoruz. Ve ayrıca çok fazla sayıda işçi de Kudüs’ün kuzeyindeki kamplarda insanlık dışı koşullar altında hapis tutuluyor ve sendikalı oldukları için çok ağır baskı görüyor. Dayanışma içinde olduğumuz bu işçilerin bir an evvel serbest bırakılması için çağrıda bulunuyoruz.
Bu vesileyle İsrail’de bulunan ve bu yönde açıklamalar yapan insan hakları örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarına ve ayrıca dünya çapında düzenlenen protesto gösterilerine katılanlara saygılarımızı sunduğumuzu da belirtmek isterim.
Saldırıların durdurulması için neler yapılmalı? Sendikalar ne yapabilir?
Filistin halkının acılarına gözlerini yuman, kulaklarını tıkayan ya da bunun böyle olmasına destek veren siyasetçiler karşısında, Filistin halkıyla dayanışma içinde olduğumuzu göstermek ve “Biz sesinizi duyuyoruz” demek için bugün buradayız.
İsrail’in orantısız bir şekilde Filistin halkına saldırıları karşısında, hükümetlerin İsrail’e tam destek vermeleri durdurulmak zorundadır. Sendikaların sessiz durmaması gerekiyor. Tüm sendikalara çağrı yapıyoruz, bir süreliğine de olsa endüstriyel sorunları bir tarafa bırakıp, barış için politikacılar üzerinde baskı uygulamalıdır. Çünkü biz ambargonun kaldırılmasını, işgalin son bulmasını, iki devletli uzlaşmanın sağlanmasını, bir Filistin devletinin varlığını ve Doğu Kudüs’ü Filistin’in başkenti olarak görmek istiyoruz.
Sendikalar olarak eylemlere devam etmeliyiz. Sendikal hareket ile savaş karşıtı hareketler bir arada baskı ve yaptırımlar yaparak İsrail’in saldırılarını durdurmalıdır. Siyasetçiler Filistin meselesine çözüm için harekete geçinceye değin bu protestoların ve başka türlü sivil itaatsizlik eylemlerinin devamını bekliyoruz.