3 çocuğun inşaat çukurunda can verdiği Sancaktepe'de yaşayanlar: Canımızın değeri yok
Sancaktepe’de 3 çocuğun bir inşaat çukuruna dolan suda boğularak ölmesinin ardından konuştuğumuz mahalleliler “Çocuklarımızın canlarının hiçbir değeri yok” diyor.
Fotoğraf: DHA
Nisa Sude DEMİREL
İstanbul
İstanbul Sancaktepe’de 3 çocuğun bir inşaat çukuruna dolan suda boğularak ölümü sonrası ortaya çıkan ihmal bölgede yaşayan mahallelileri tedirgin etmeye devam ediyor. 3 kardeşin ölümü sonrası inşaata dair konuşan Sancaktepe Belediye Başkanı Şeyma Döğücü, “Temeli atalım prosedür arkadan gelsin dedik” demişti.
Çocuk ölümlerinin yaşandığı Hilal mahallesi ve bitişiğindeki Mevlâna mahallesinde görüştüğümüz yurttaşlar, “Çocuklarımızın canlarının hiçbir değeri yok” diyor ve yaşanan çocuk ölümlerinin istisna olmadığını anlatıyor.
Kafası bir fabrikanın otomatik araç giriş kapısı ile duvar arasında sıkışarak hayatını kaybeden 11 yaşındaki Ramazan Çelik, sokakta bisiklete binerken geri geri giden kamyonetin altında kalarak hayatını kaybeden üç yaşındaki çocuk, sokakta arkadaşlarıyla oynarken üzerinden cip geçen ve şans eseri hayatta kalan 4 yaşındaki Halil Fener, yüksek heyelan riski bilinmesine rağmen önlem alınmayan ve yağış sonucu istinat duvarı çöken Mevlana İlkokulunda okuyan öğrenciler bu örneklerden yalnızca birkaçı.
Mevlâna Mahallesi’nde çocukların oyun ve eğlence için vakit geçirebileceği park ya da bahçe sayısı çok yetersiz. Evrensel'e konuşan mahalle halkı çocukları için en güvenli oyun yerinin “cami bahçesi” olduğunu anlatıyor.
"YAN YANA GELMELİYİZ"
Konuştuğumuz mahallelilerden Ali Adıgüzel, uzun yıllardır aynı mahallede yaşıyor ve üç çocuğu var. İnşaat çukuruna düşen kardeşlerden bahsettiğimizde “Bu mahallede kazanın nereden geleceği belli olmaz. Okul yolları, sokaklar bırak çocukları, yetişkinler için bile tehlikeli” diyor. “Çocuklarımı oynamaya nereye göndereceğimi bilmiyorum” diyen Adıgüzel, “Biliyoruz, caddede oynayan çocuklara araba çarpıyor. O nedenle cami bahçesinde oynuyorlar. Çocukların oyun alanları için basit önlemleri dahi almıyorlar. Biz bastırmazsak almazlar tabii. Artık mahalleliler olarak yan yana gelmeliyiz, tepki göstermeliyiz” çağrısında bulunuyor.
"SONRAKİ BENİM ÇOCUĞUM DA OLABİLİR"
Konuştuğumuz bir başka mahalleli ise İpek Karip. İpek’in üç çocuğundan biri Hilal mahallesinde çocukların inşaat çukuruna düştüğü yolu kullanarak okula gidiyor. “Bir sonrakinin benim çocuğum olmayacağının bir garantisi yok” diyor İpek. İpek de mahalledeki park eksikliğinden, bu sebeple çocukların can güvenliğinin tehlikeye girdiğinden bahsediyor: “Çocukların vakit geçireceği alan yok, çocuklar araba çarpma riskiyle kapıda oynuyor. Okul yolları düzgün değil, deprem olsa doğru düzgün toplanma alanı yok.”
Bunları sağlamanın zor olmadığını vurgulayan İpek, “Bunlar büyük bütçeler istemiyor, yalnızca canımız önemsenmiyor. Artık ses çıkarmalıyız” diyerek yetkililere tepki gösteriyor.
"ÜÇ ÇOCUĞUMUZU DAHA KAYBETMEK İSTEMİYORUZ"
Emek Partisi Sancaktepe İlçe Yöneticisi İnan Keser de uzun süredir bu mahallede yaşayanlardan. Mevlâna Mahallesi’nin Sancaktepe’nin eski gecekondu mahallelerinden biri olduğuna dikkat çeken Keser, “Artık gecekonduların yerini koca koca binalar, asfaltlı yollar aldı. Çocukların özgürce koşuştuğu arsalara yapılan bu binaların arasından sadece yol geçince çocuklar için sokak güvenli bir yer olmaktan çıktı. Şimdilerde Mevlâna Mahallesi’ne bakınca bir gecekondu mahallesi görmüyoruz fakat çimenlikte top oynamaya çalışırken inşaat çukuruna düşüp hayatını kaybeden 3 çocuk suratımıza okkalı bir tokat vurdu. Halen parktan, oyun alanlarından, gençlik merkezlerinden yoksun; yorgun argın işten eve gelen o yoksullarız. Farkına varmadan bu gerçeği değiştiremeyeceğimizi fark etmeliyiz” dedi.
