Ücretin çoğu borçlara gidiyor
10 yıllık bir işçinin brüt ücreti 36 bin lira. Vergi kesintilerinden sonra kalan 26 bin liradan, banka borçları ve kira düşüldüğünde işçinin cebinde 7 bin 500 lira kalıyor.
Fotoğraf: Pixabay
Murat UYSAL
İstanbul
Aldıkları ücret geçinmelerine yetmediği noktada borçlanmaya başlayan işçiler, borçlarını geleceklerini ipotek ederek ödemeye çalışıyor. Kredi notu düşmesin diye borçlarının asgarisini ödeyerek ayı döndürmeye çalışan işçilerin ücretleri borçlara gidince, cepte nakit para kalmıyor. Bu sebeple ek iş yaptığını belirten bir belediye işçisi, “Borçları ödedikten sonra bana kalan nakit para 10 gün bile dayanmıyor” diyor. Aldığı ücretten borçları ve kirayı düştüğünde cebinde nakit 7 bin 500 lira kaldığını belirten işçi, “Bir ip üzerinde gibiyim. Düşmüyorum ama yol da yürüyemiyorum” diyor.
İstanbul Maltepe Belediyesinde 10 yıla yakın süredir çalışan bir temizlik işçisinin eylül ayı bordrosunda toplam kazancı 36 bin lira olarak görünüyor. Kümülatif gelir vergisi matrahı (işçinin sene içinde aldığı ücret toplamı) 150 bin lirayı geçtiği için işçi, yüzde 27’lik vergi dilimine giriyor. SSK primi, işsizlik primi, gelir vergisi, damga vergisi derken daha işçinin cebine girmeden kazancından 10 bin lira kesintilere gitmiş oluyor. İşçinin cebinde sosyal haklar, yemek ve yol parası dahil 26 bin lira kalıyor. Çalışırken harcadığı yol ve yemek parası da düşülünce işçinin harcanabilir parası 22 bin liraya kadar düşüyor.
CEPTE KALAN 7 BİN 500 LİRA!
Kredi kartı borçlusu Maltepe Belediyesi işçisinin kavgası ise eline geçen bu parayla beraber başlıyor. Uzun yıllardan beri yaşadığı eve 5 bin lira kira ödüyor. Kira için bu tutarı verdiği için kendini şanslı hisseden işçi, “Maltepe’de 15-20 bin liradan aşağıya ev yok. Bu evden çıktığım takdirde ne yaparım bilmiyorum” diyor. Eline geçen paradan kalan 17 bin liranın 5 bin 500’ü geçen sene biriken kredi kartı borçlarını kapatmak için çektiği 100 bin liralık kredinin taksiti. Şimdi işçinin cebinde 11 bin 500 lira kaldı. Bu paranın 4 bin lirası ise kredi kartı ekstresinin asgari ödemesine gidiyor. İşçinin cebinde 7 bin 500 lira nakit para kaldı. Birkaç gün cebine giren paranın üçte ikisini bankalara ve kiraya veren işçi henüz ne market ne pazar alışverişi yaptı.
"10 GÜN BİLE DAYANMIYOR"
Maltepe Belediyesi işçisi kalan parasıyla ayın geri kalanını şöyle anlatıyor: “Tüm bu ödemeleri yapıp evin ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra cebimde nakit paranın kalmadığı oluyor. Yeniden kredi kartından nakit avans kullanıyorum. Taksitli nakit avans çekiyorum, maaşı alıncaya kadara idare edebilmek için. Maaşı ayın 15’inde alıyorum, borçları ödedikten sonra bana kalan nakit para 10 gün bile dayanmıyor. Geçenlerde ek protokol yaptık da o biraz toparlanmama yardımcı oldu. Ek protokol benim için cebimde 5-10 gün nakit para demek oldu.”
BORÇ ARTMASIN DİYE EK İŞ YAPIYOR
Nakit para olmadan yapacağı her harcamanın borç olarak yazıldığını söyleyen işçi, “Ben de mecburen gündüzleri ek iş yapmak zorunda kalıyorum. En azından bir şekilde maaşa kadar idare etmeye çalıyorum. Bir akrabam var, duşakabin satışı yapıyor, onun yanına gidiyorum. Bazen satış bölümünde bazen montaj bölümünde çalışıyorum, o gün nerede iş varsa artık. Zor oluyor ama mecburum” diyor.
İşçi, zor oluyor dediği ek iş yaptığı günleri şöyle anlatıyor: “Sabah 9’da duşakabin işinde çalıştığım yerde oluyorum, akşam 5’e kadar oradayım. Daha sonra hızlıca eve gelip bir şeyler yiyorum, biraz dinlendikten sonra akşam 9’da belediyedeki işimin başına geçiyorum. Gece 4’te de belediyedeki işim bitiyor eve geliyorum. Bunu bazı aylar hafta 4-5 gün yapmak zorunda kalıyorum. Hafta tatillerinde de mecburen mesaiye geliyorum.”
"DÜŞMÜYORUM AMA YÜRÜYEMİYORUM DA"
Maltepe Belediyesinde çalışan işçilerin yarısına yakınının ek iş yapmak zorunda olduğunu anlatan işçi, “Birçoğunun maaşı icralık olmuş, daha para eline geçmeden yüzde 35’ini banka kesiyor. Bunu elbette belediye yönetimi de biliyor. Kaç işçisi her ay böyle ipte dans ediyor, kaç işçi ay sonuna binbir yol deneyerek geliyor. Ben bu ay sonuna yetişme durumunu ip cambazlığına benzetiyorum. Düşmüyorum ama yol da yürüyemiyorum, yarınımız belli değil” diyor.
BİREYSEL BORÇLAR 2.5 TRİLYONA DAYANDI
Yurttaşın geliri ile geçim maliyeti arasındaki makas gittikçe açılıyor. Asgari ücretin 11 bin 402 lira olduğu Türkiye’de Türk-İş’in eylül ayı verilerine göre açlık sınırı 13 bin 334 liraya, yoksulluk sınırı ise 43 bin 433 liraya dayanmış durumda. Yaşam maliyetinin giderek işçilerin aleyhine artmasının sonucu olarak düşük ücretli işçi geçinebilmek için borçlanmak zorunda kalıyor.
İktidarın haziran ayından bu yana sıkı para politikası ve seçici kredi uygulaması sonucunda ihtiyaç, taşıt ve konut gibi tüketici kredilerinin alınması zorlaştı. Bununla beraber gecikme faizleri yükseldi, nakit avans limitleri aşağıya çekildi ancak bunlar kredi kartı harcamaları yoluyla borçlanmanın önüne geçmedi. Kredi kartı borçları geçtiğimiz yılın aynı ayına kıyasla neredeyse üçe katlanmış durumda. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre eylül 2022’de 348.2 milyar lira olan bireysel kredi kartları borcu 2023 eylül ayında 965.4 milyar liraya çıktı. Tüketici kredileri ile bireysel kredi kartı toplamından oluşan bireysel borç bakiyesi ise 29 Eylül itibarıyla 2 trilyon 414.1 milyar liraya ulaştı.