23 Ekim 2023 04:35

Öğretmenlerin mağduriyeti devam ediyor

"Öğretmenin kadrolusu, sözleşmelisi, ücretlisi, atananı, atanmayanı olmaz. Öğretmen, öğretmendir. Öğretmen olmaya hak kazanmış her öğretmen eşit değerde ve önemdedir."

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Adil SÖYLEMEZ
Mersin

Merhaba değerli Evrensel okurları. Sizlerle kadrolu, sözleşmeli, ücretli ve özel dershanelerde çalışan öğretmenler ile atanmayan öğretmenlerin yaşadıkları sorunlar ve mağduriyetler hakkında birkaç şey paylaşmak istiyorum.

Öncelikle kadrolu öğretmenler her ne kadar atanmış olsalar da birçok sorunla daha karşı karşıyalar. Aşırı ders yükü, düşük maaş, ek iş yapma zorunluluğu, uzman öğretmenliğin kurum içi ayrımcılığı arttırması, demokratik haklarını kullandığı ve sendikal çalışmalara katıldığı için soruşturma, sürgün ve çeşitli cezalara maruz kalma gibi durumlar kadrolu öğretmenlerin maruz kaldığı başlıca sorunlardan. Yıllardır devam eden bu mağduriyetlerin merkezi hükümet tarafından bir an önce çözülmesi, kadrolu öğretmenlerin biraz da olsa rahat bir nefes almasına imkan sağlayacaktır.

Sözleşmeli öğretmenlerin yaşadığı sorunlar ise diğer öğretmenlerin yaşadığı sorunlarla birebir benzerlik göstermektedir. Benzer olan bu sorunlar dışında sözleşmeli öğretmenlerin en sık yaşadığı sorun kadroyu alana kadar okul içerisinde mobbinge maruz kalmaları. Kadroya geçebilmek umuduyla binlerce sözleşmeli öğretmen birçok baskı ve kısıtlamaya karşı sesini çıkaramamakta ve boyun eğmektedir. Bu durum öğretmenlerimizde birtakım psikolojik rahatsızlıkların ortaya çıkmasına ve mesleki yıpranmaya sebebiyet vermektedir.

Ücretli öğretmenlerin yaşadığı en büyük mağduriyetler ise asgari ücretin de altında ödenen maaşlar ve sigorta priminin eksik yatırılmasıdır. Bu mağduriyetler dışında, ücretli öğretmenlerin ayrımcılığa maruz kalması, toplum içerisinde değer görmemesi, eğitim dışında angarya işlerin yaptırılması, nöbet ücretlerinin yatırılmaması, aile, çocuk ve kırtasiye yardımından yararlanamama, öğretmen kimlik kartının verilmemesi, promosyon paralarının verilmemesi ve iş güvencelerinin olmaması gibi konular yaşadığı diğer mağduriyetlerdir.

Özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenlerin yaşadığı en önemli sorunların başında kurum patronlarının kâr hırsı ve eğitimde uygulanan kapitalist/piyasacı uygulamalar gelmektedir. Bu öğretmenlerimizin çalışma süreleri geçici ve güvencesizlik sorunu vardır.

2023 itibarıyla eğitim fakültelerinden ve pedagojik formasyon diploması alarak öğretmen olma hakkını kazanmış ama atanmamış öğretmen sayısı 1 milyonu geçmiş durumda. Atanmayan öğretmenler maalesef kendi mesleğini yapamamakta ve diğer iş kollarında asgari ücret veya daha da altında bir ücretle çalışmak zorunda kalmaktadır. Onuru kırılan öğretmenlerimizin onlarcası intihar ederek gençliklerinin baharında solup gitmektedir. Böylesine acı olayların yaşandığı bir tabloda öğretmenlerin bu mağduriyetlerinin ivedilikle çözülmesi gerekmektedir.

Öğretmenin kadrolusu, sözleşmelisi, ücretlisi, atananı, atanmayanı olmaz. Öğretmen, öğretmendir. Öğretmen olmaya hak kazanmış her öğretmen eşit değerde ve önemdedir. Öğretmenlerimizin bu şekilde kategorize edilip ayrıştırılması kabul edilemez. Bu mağduriyetlerin ortadan kaldırılması için bütün öğretmenlerin sendikal çerçevede örgütlenerek birleşmesi ve mücadeleyi demokratik ve emekçi anlayışla sürdürmeleri elzemdir.

ÖNCEKİ HABER

Ücretin çoğu borçlara gidiyor

SONRAKİ HABER

Genç kadının hikayesine bak, devletin "kadın politikasını" gör

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa