23 Ekim 2023 11:21
/
Güncelleme: 11:12

Kürt kültürünün zengin mitolojisinden bir hikaye: Pirawok

Ressam Ayşe Karacadağ, Mezopotamya’da anlatıla gelen bir korku efsanesi olan Pirowak'u eserlerinde ele alıp işliyor. Tarihten gelen bu mirası geleceğe aktarmak gerektiğini belirtiyor.

Kürt kültürünün zengin mitolojisinden bir hikaye: Pirawok

Fotoğraf: Dilan Temiz/Evrensel

Dilan TEMİZ
Diyarbakır

Kültür sanat deyince Mezopotamya’nın pek çok açıdan zenginliği bu alanda da öne çıkıyor. Mezopotamya’nın kültürü yüzyıllardır pek çok esere konu oldu olmaya da devam ediyor. Tarihinin zenginliği ve yaşanmışlıklarını barındıran eserler de Kürt kültüründe bir önem arz ediyor.  Ayşe Karacadağ da Kürt kültürünü ve Mezopotamya’nın önemli simgelerini, mitolojik ögeleri eserlerinde işleyen bir ressam. Karacadağ, yaptığı resim sergileriyle ve eserlerinde bu kültürü ve kadınları işlemesiyle tanınıyor. Geçtiğimiz ay da Nexşên Dîrokê (Tarihin Nakışları) isimli 5. sergisini gerçekleştiren Karadağ bundan sonra da sergilere devam edeceğini ancak şu an bir kitap yazma hazırlığında olduğunu söyledi. Karacadağ ile Kürt kültüründe önemli yer tutan mitolojik simgeleri ve kitap hazırlığını konuştuk.

Çocukluğundan beri resimle ilgilenen Ayşe Karacadağ, beslendiği ve eserleri için topladığı anlatıları, tarihin mirasını geleceğe aktarmak istediğini anlatıyor. Karacadağ, “Beni resime iten şeylerden biri de Kürt kültürü. Doğanın ezgisiyle ritmi ile uyum içinde olan kadın motifleri giyimi, kuşamı üretkenliği, mistik yanı özellikle bunları işlemekten ve bunları karşı tarafa aktarmaktan büyük bir zevk alıyorum” diyor.

ANLATILARIN ESERLERE İŞLENİŞ SÜRECİ

Karacadağ’ın eserlerinde bahsettiği şeylerin tümünü görmek mümkün buna eserleri haricinde bu alana duyduğu ilgiden gelen üretkenliği ve heyecanını da eklemek gerekir. Zira konuşurken bu kültürün içinde keşfedilmeyen pek çok şeyin barındığı ve bu gizemin onu yollara düşürdüğünü de anlatıyor. Karacadağ, köylere, ilçelere giderek kadınlardan topladığı hikayeleri önce derleyip daha sonra eserlerine döküyor. Bu bölgede de gezerken ona en çok anlatılan hikayelerden biri olan ‘Pirowak’ en çok ilgisini çeken oluyor. Pirowak Mezopotamya’da anlatıla gelen bir korku efsanesi. Yıllardır, sözlü anlatım geleneğiyle Kürt folklorunda önemli bir yer tutar.

"KÜRT KADININA BENZETİYORUM"

Karacadağ da sergilerinin başyapıtı olarak da Pirawok’u işlediğini belirterek, kadınların mitolojik ögelerle ilişkisine dair şöyle söylüyor: “Mezopotamya’da korku efsanesi olarak geçen kadın Pirawok; kötü şeytansı yanı kadın kimliği ile özdeşleştirilse de dişil varlığını ve enerjisini Kürt kadınına benzetiyorum. Mitolojinin içine girdiğimizde mesela Tanrıça Lilith’in bir sözü var Adem’e karşı isyanı. Şahmeran, örneğin. Pirawok da bir bakıma öyle. Cadı diye tabir edilen bir kadın ve insanlar tarafından yalnızlaştırılıp, korkunç bir imaj çiziliyor. Parçaları birleştirdiğinizde tam anlamıyla bir bütün olmasa da bir resim çıkartıyor.”

"KÜRT KÜLTÜRÜNÜN KEŞFEDİLMEYEN PEK ÇOK YANI VAR"

Karacadağ ile konuşurken, eskiden babaannemin de benzer bir cadı hikayesi anlattığını anımsıyorum. Karacadağ, farklı varyantların olduğunu söylüyor ve bunların toplamını Pirawok için yazacağı kitapta ele alacağını belirtiyor. Karacadağ, “Pirawok dışında farklı varlıklar da anlatılıyor. Örneğin, Lamaş, Pazuzu, Asaku diye. Mitolojinin içine girdiğinizde eskilerin anlatımını orada bulabiliyorsunuz aslında. Arkeolojik buluntuların içinde de bazen isimleri geçiyor. Kürt kültürünün birçok bilinmeyen ve keşfedilmeyen yanları var” diyor.

Aslında bu anlatılar, ögelerin birbirine bağlı olduğunu söyleyen Karacadağ, bu ilişkiyi de sanat yoluyla ifade ettiğini söylüyor: “Kadınların yüzlerindeki o deqlerden tutalım. Biraz araştırdığımızda bizi aslında Neolitik Çağ’a kadar götürür. Bunu Urfa’da Göbeklitepe’yi incelerken gördüm. Bir kaz dövmesi sizi ta takımyıldızlarının hikayesine kadar götürüyor. Göbeklitepedeki o sembollere kadar götürebiliyor. Parça parça birleştirdiğinizde muazzam bir şey ortaya çıkıyor.”

"GELECEĞE AKTARMAK GÖREVİMİZ"

Pirawok’u her ne kadar sanat yoluyla, renklerle, motiflerle eserlerine taşısa da bu anlatıları derleyip kitap yazmanın önemli olduğunu ifade eden Karacadağ, “Toplumun ana yaratıcısı bana göre kadındır. Bu değerleri var eden. Şahmeran kadındır, Pirawok kadındır, zozanlarda süt sağanlar kadındır. Ve bunlar da kayda geçmeye değerdir. Edebiyatçı değilim ama yazmak durumundayım. Hep yaşlılardan dinledim ben bu hikayeleri ancak yeni nesil bilmiyor. Bu mirası geleceğe aktarmak hepimizin görevi aslında” diyor.

Evrensel'i Takip Et