23 Ekim 2023 11:04

Almanya’daki Yahudi aydınlardan barış ve ifade özgürlüğü çağrısı

Yaklaşık 100 Yahudi sanatçı, yazar ve bilim insanı, açık bir mektupla, “İsrail Devleti’ne yönelik her türlü eleştirinin antisemitizm olarak değerlendirilmesini reddediyoruz” dedi.

Fotoğraf: Erbil Başay/AA

Paylaş

Almanya’da yaşayan 100’ün üzerinde Yahudi sanatçı, yazar ve bilim insanı, açık bir mektup yayımlayarak barış ve ifade özgürlüğü için çağrıda bulundu, Filistin ile dayanışma eylemlerine yönelik baskı ve kısıtlamalara tepki gösterdi.

Çağrının tamamı şöyle:

“Biz, aşağıda imzası bulunan, Almanya’da yaşayan Yahudi sanatçılar, yazarlar ve bilim insanları, bu mektupta, bu ay İsrail ve Filistin’de yaşanan korkunç şiddet eylemlerinin ardından Almanya’da demokratik kamuoyuna karşı yapılan kısıtlayıcı faaliyetleri reddediyoruz.

Hamas’ın sivillere yönelik kasıtlı saldırılarının hiçbir haklı gerekçesi yoktur. İsrail’de sivillere yönelik terör saldırılarını ve aynı zamanda Gazze’de sivillerin öldürülmesini kayıtsız şartsız mahkum ediyoruz. Birçoğumuzun İsrail’de bu şiddetten doğrudan etkilenen aileleri ve arkadaşları var. Gazze’de sivillerin öldürülmesini de eşit güçle kınıyoruz.

Son haftalarda, Almanya genelinde eyalet ve şehir yönetimleri, Filistin yanlısı olduğundan şüphelenilen halka açık miting ve yürüyüşleri yasakladı. Bu baskılar aynı zamanda 'Irkçılığa Karşı Gençler' ve 'Ortadoğu’da Şiddete Karşı Berlinli Yahudiler' gibi gösterileri de cezalandırdı. Özellikle saçma olan bir vakada İsrailli Yahudi bir kadın, ülkesinin yürüttüğü savaşı kınayan bir pankart taşıdığı için gözaltına alındı.

Polis bu kararlara ilişkin inandırıcı bir savunma sunmadı. Yahudi grupların düzenlediği toplantıların yasaklanması da dahil olmak üzere neredeyse tüm iptaller, polis tarafından kısmen 'kışkırtıcı, Yahudi karşıtı bağırışlar' yönünde 'acil tehdit' nedeniyle haklı gösterildi. Kanaatimizce bu iddialar, İsrail’e yönelik eleştirileri de içerebilecek meşru ve şiddet içermeyen siyasi ifadelerin bastırılmasına hizmet etmektedir."

BU BAHANEYLE GÖÇMENLER HEDEF ALINIYOR

"Bu keyfi kısıtlamalara direnmeye yönelik girişimler, ayrım gözetmeyen bir vahşetle karşılanıyor. Yetkililer, Almanya’nın her yerinde göçmen kökenli insanları hedef alarak, çoğu zaman en ufak bahanelerle sivilleri taciz ediyor, tutukluyor ve şiddet uyguluyor. Berlin’in büyük Türk ve Arap topluluklarına ev sahipliği yapan Neukölln bölgesi artık polis işgali altındaki bir bölge. Zırhlı kamyonetler ve silahlı çevik kuvvet polisi sokaklarda devriye geziyor ve Filistinlilere spontane destek gösterileri ya da Filistin kimliğinin sembollerini arıyor. Yayalar kaldırımda itilip kakılıyor ve biber gazıyla saldırılıyor. Çocuklar acımasızca saldırıya uğruyor ve tutuklanıyor. Tutuklananlar arasında tanınmış Suriyeli ve Filistinli aktivistler de yer alıyor.

Okullarda Filistin bayrakları ve kefiye yasaklandı. Bu eşyaların halka açık yerlerde bulundurulması yasal olmasına rağmen, polis şiddetine ve tutuklamalara yol açmakta. Bu yılın başlarında Berlin polis memurları mahkemede, 'Filistin bayrağının renklerini veya Filistin dayanışmasını simgeleyen başörtüleri giyerek dikkat çeken' sivilleri hedef alan protestolara sert müdahalede bulunduklarını itiraf etti. Çok sayıda video görüntüsü, durumun hâlâ böyle olduğunu ve şüphelilerin hedef odaklı kovuşturulmasında ırkçı önyargının önemli bir rol oynadığını gösteriyor."

ALMANYA’NIN KÜLTÜREL ELİTLERİ OTOSANSÜRE BOYUN EĞİYOR

"Bu sivil hak ihlalleri, Almanya’nın kültürel elitleri arasında pek bir tepkiye neden olmuyor. Başlıca kültür kurumları çatışmayı konu alan oyunları iptal ederek kendilerini susturmaya, sansür uygulamaya yöneldi ve İsrail’in eylemlerini eleştirebilecek ya da bizzat Filistinli olan kişiler konuşma hakkından mahrum bırakıldı. Bu gönüllü otosansür bir korku, öfke ve sessizlik iklimi yarattı. Bütün bunlar Yahudileri koruma ve İsrail devletini destekleme bahanesiyle yapılıyor.

Yahudiler olarak bu şiddeti reddediyoruz."

İSRAİL’E YÖNELİK HER ELEŞTİRİ ANTİSEMİTİZM DEĞİLDİR

"Yahudiler olarak ırkçı şiddetin bu bahanesini reddediyor, Arap, Müslüman ve özellikle Filistinli komşularımızla tam dayanışma içinde olduğumuzu ifade ediyoruz. Önyargılı korku içinde yaşamayı reddediyoruz. Bizi korkutan şey, Almanya’da hakim olan ırkçılık ve yabancı düşmanlığı atmosferinin, zorlayıcı ve paternalist bir Yahudiseverlik ile el ele gitmesidir. Özellikle İsrail Devleti’ne yönelik her türlü eleştirinin antisemitizm olarak değerlendirilmesini reddediyoruz.

Gazze’ye yönelik şiddet içermeyen direnişin çoğu biçimi bastırılırken aynı zamanda şiddet ve korkutma eylemleri de gerçekleştiriliyor: Bir sinagoga molotof kokteyli atılıyor; Yahudi evlerinin kapılarına çizilmiş Davut Yıldızları var. Bu haksız Yahudi karşıtı suçların nedenleri ve failleri hâlâ bilinmiyor.

Ancak bir şey açık: Almanya’nın Gazze’de hayatını kaybedenlerin yasını açıkça ifade etme hakkını reddetmesi Yahudileri daha güvenli hale getirmiyor.

Yahudiler zaten savunmasız bir azınlıktır; bazı İsrailliler sokakta İbranice konuşmaktan korktuklarını bildiriyor. Gösteri yasakları ve şiddet içeren uygulamalar yalnızca şiddeti kışkırtır ve artırır.

Bu tür toplantıların oluşturduğu algılanan tehdidin, Federal Polis’e göre Yahudi karşıtı suçların 'büyük çoğunluğunun' (yaklaşık yüzde 84) Alman sağcılar tarafından işlendiği Almanya’daki Yahudi yaşamına yönelik gerçek tehdidi büyük ölçüde tersine çevirdiğini kınıyoruz. Toplantı yasakları, Alman tarihiyle hesaplaşma girişimi olarak düşünülüyor ancak bunun tekrarlanma riski daha da yüksek."

YARATILAN ATMOSFER HEM MÜSLÜMANLAR HEM YAHUDİLER İÇİN TEHLİKELİ

"İfade özgürlüğü ve toplanma özgürlüğü  her özgür ve demokratik toplumun ön koşuludur. Rosa Luxemburg, özgürlüğün 'her zaman farklı düşünenlerin özgürlüğü olduğunu' yazmıştı. İfade özgürlüğünün şu anda bastırılmasıyla birlikte Almanya’daki atmosferin, hem Yahudiler hem de Müslümanlar için, ülkenin yakın tarihindeki herhangi bir dönemden daha tehlikeli hale gelmesinden korkuyoruz. Adımıza işlenen bu suçları kınıyoruz.

Almanya’yı, Anayasa’da yer alan ifade özgürlüğü ve toplanma hakkı konusundaki taahhütlerine uymaya çağırıyoruz. Söz konusu kanun şöyle başlıyor: 'İnsan onuru dokunulmazdır. Onlara saygı duymak ve onları korumak tüm devlet otoritelerinin görevidir.'"

İMZACILAR

  • Yoav Admoni, sanatçı
  • Abigail Akavia
  • Hila Amit, yazar, öğretmen
  • Maja Avnat, bilim insanı
  • Lyu Azbel, profesör
  • Gilad Baram, film yapımcısı, fotoğrafçı
  • Yossi Bartal
  • Alice Bayandin, fotografçı, film yapımcısı
  • Eliana Ben-David
  • Anna Berlin, sanatçı
  • Sanders Isaac Bernstein, yazar
  • Adam Berry, fotoğrafçı, TV yapımcısı
  • Jackson Beyda, sanatçı
  • Julia Bosson, yazar
  • Ethan Braun, bestekar
  • Candice Breitz, sanatçı
  • Adam Broomberg, sanatçı
  • Jeffrey Arlo Braun
  • Noam Brusilovsky, tiyatro ve radyo yapımcısı
  • Cristina Burack
  • Dalia Castel, film yapımcısı
  • Alexander Theodore Moshe Cocotas, yazar, fotoğrafçı
  • Eli Cohen, dansçı
  • Zoe Cooper, yazar
  • Miriam Maimouni yazar, sanatçı
  • Dana Dimant, film yapımcısı
  • Emily Dische-Becker
  • Esther Dischereit, yazar
  • Tomer Dotan-Dreyfus, yazar
  • Shelley Etkin, sanatçı
  • Emet Ezell
  • Deborah Feldman, yazar
  • Sylvia Finzi
  • Erica Fischer, yazar
  • Nimrod Flaschenberg
  • Ruth Fruchtman, yazar
  • Olivia Giovetti, yazar ve kültür eleştirmeni
  • Harry Glass, kurator
  • William Noah Glucroft
  • A.J. Goldmann, yazar ve fotoğrafçı
  • Jason Goldmann
  • Noam Gorbat, film yapımcısı
  • Avery Gosfield
  • Max Haiven, profesör
  • Yara Haskiel, sanatçı
  • Iris Hefets, psikoanaliz uzmanı, yazar
  • Marc Herbst
  • Wieland Hoban, besteci, çevirmen
  • SaSchriftsteller, rejisör
  • Eliana Pliskin Jacobs
  • Eugene Jarecki
  • Roni Katz, koreograf ve dansçı
  • Marett Katalin Klahn
  • Michaela Kobsa-Mark, belgeselci
  • David Krippendorff, sanatçı
  • Quill R. Kukla, filozof
  • Sara Krumminga
  • Jenna Krumminga, yazar ve tarihçi
  • Matt Lambert, sanatçı
  • Na’ama Landau, film yapımcısı
  • Elad Lapidot, profesör
  • Danny Lash, müzisyen
  • Shai Levy, film yapımcısı ve fotografçı
  • Elizabeth, yazar gazeteci
  • Rapha Linden, yazar
  • Adi Liraz, sanatçı
  • Anna Lublina
  • Sasha Lurje
  • Roni Mann, profesör
  • Ben Mauk, yazar
  • Lee Méir, koreograf
  • Dovrat Meron
  • Aaron Miller, bilim insanı ve sanatçı
  • Ben Miller
  • Carolyn Mimran
  • Shana Minkin, bilim insanı
  • Susan Neiman, filozof
  • Gilad Nir, filozof
  • Ben Osborn, müzisyen ve yazar
  • Rachel Pafe, yazar, araltırmacı
  • Peaches, müzisyen
  • Siena sanatçı, yazar
  • Udi Raz
  • Aurelie Richards, sanat danışmanı
  • Kari Leigh Rosenfeld
  • Liz Rosenfeld
  • Ryan Ruby, yazar
  • Rebecca Rukeyser, yazar
  • Alon Sahar
  • Tamara Saphir
  • Eran Schaerf
  • Anne Schechner
  • Oded Schechter, bilim insanı
  • Jake Schneider
  • Ali Schwartz
  • Cari Sekendur, tasarımcı
  • Yael Sela (Teichler), tarihçi
  • Mati Shemoelof, şair, yazar
  • Maya Steinberg, film yapımcısı
  • Robert Yerachmiel Sniderman, şair, sanatçı
  • Avinoam J. Stillman
  • Virgil B/G Taylor
  • Tanya Ury, sanatçı, yazar
  • Ian Waelder, sanatçı, yayıncı
  • Rachel Wells
  • Sarah Woolf
  • Yehudit Yinhar
  • Sivan Ben Yishai, yazar
  • Dafna Zalonis, sanatçı

Çeviren: Semra Çelik

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

CHP’li Gürer: Milyarlar yandaşlara akıyor

SONRAKİ HABER

İsrail Başkonsolosluğu önündeki 1 kişinin öldüğü protestoda gözaltına alınan 18 kişiden 9'u serbest

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa