Ankara'daki hukuk örgütleri: Filistin halkının aç, susuz göçe zorlanması soykırımdır
Ankara'da hukuk örgütleri Gazze ile dayanışmak için Sıhhiye Adliyesi önünde yaptığı açıklamada “Filistin halkının aç, susuz bırakılıp göçe zorlanması, öldürülmesi soykırımdır” dedi.
Fotoğraf: Evrensel
Ankara'da bulunan hukuk örgütleri İsrail'in ablukası altındaki Gazze ile dayanışmak için Sıhhiye Adliyesi önünde açıklama gerçekleştirdi. Hukuk örgütleri adına açıklamayı okuyan ve Filistin halkının direnişini meşru olduğunu ifade eden Av. Nilüfer Irmak Özkan, "İsrail, Filistin'de adım adım soykırıma doğru ilerlemektedir. Bir halkın topluca aç ve susuz bırakılması, öldürülmesi, göçe zorlanması soykırım suçunu oluşturur, bu suçta zaman aşımı yoktur ve Türkiye Mahkemeleri yurt dışında işlenen soykırım suçlarını yargılamaya yetkili ve görevlidirler" dedi.
Adalet İçin Hukukçular, Demokrasi İçin Hukukçular, Toplumsal Hukuk ve ÇHD Ankara Şubesi üyeleri cüppeleri ile Sıhhiye Adliyesi önünde bir araya gelerek İsrail'in Filistin'i abluka altına almasını protesto etti. Açıklamayı okuyan Av. Nilüfer Irmak Özkan, "Filistin halkının yasadışı askeri işgal, ırk ayrımcılığı ve etnik temizliğe karşı direnme hakkının meşruiyetini vurguluyor ve herkesi başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti Devletinin de içinde yer aldığı emperyalist bloğun İsrail'in işlediği savaş suçları ve zulüm karşısındaki aracılık eden pozisyonuna, İsrail'e uygulanan pervasız cezasızlığa karşı çıkmaya çağırıyoruz" dedi.
“İSRAİL FİLİSTİN'DE SOYKIRIMA İLERLİYOR”
Bugün ortaya çıkan tüm şiddet fiillerinin sorumlusunun 75 yıldır Filistin halkını katleden, işkenceye maruz bırakan, onlara eşit insan muamelesi yapmayan, topraklarını elinden alan, açlığa, susuzluğa, sefalete mahkum eden İsrail devleti ve onu cezasızlıkla ödüllendiren emperyalist saldırganlık olduğuna dikkat çeken Av. Özkan, "Bugün bu emperyalist saldırganlık Gazze'de soykırım teşebbüsüne girişmiş, Gazze'den ayrılmaya çalışan konvoylara dahi saldırmış ve hastane, ibadethane ve yaşam alanı bombalamayı açık şekilde ilan edecek derece pervasızlaşmıştır. Durum böyleyken İsrail rejimi bir kınama ile dahi karşılaşmazken emperyalist ülkeler İsrail'e askeri destek için adeta sıraya girmiş durumdadır. İsrail, Filistin'de adım adım soykırıma doğru ilerlemektedir. Bir halkın topluca aç ve susuz bırakılması, öldürülmesi, göçe zorlanması soykırım suçunu oluşturur, bu suçta zaman aşımı yoktur ve Türkiye Mahkemeleri yurt dışında işlenen soykırım suçlarını yargılamaya yetkili ve görevlidirler" dedi.
“FİLİSTİN HALKININ DİRENİŞİ MEŞRUDUR”
Filistin halkına yaşatılanın insanlık suçu ve soykırım olduğunu, İsrail'in "yerleşimci" diye meşrulaştırmaya çalıştığı insanların aslında işgalci olduğunu dile getirmekte beis görmeyenlerin, eş zamanlı olarak Rojava ve Suriye topraklarında süregelen sınır ötesi operasyonların ve katliamların sorumluluğunu taşımakta olduğunu söyleyen Av. Özkan, "Türkiye Cumhuriyeti yetkililerinin bu açıklamalarının da emperyalist bloğun bütünü gibi net bir ikiyüzlülük taşıdığını görmemek mümkün değildir. Irkçı rejimler ve işgal karşısında halkların kendi kaderini tayin hakkının ve yine her türlü araçla işgal karşısında direnme hakkının meşru olduğunun altını bir kez daha çizmek isteriz. Uluslararası hukuk tarafından dahi bu hak, yıllar içerisinde dünya halklarının kan ve canlan ile bedel ödemeleri sonucu tanınmak zorunda kalmıştır. Bu bağlamda Filistin halkının direnişi tartışmasız şekilde meşrudur" diye konuştu.
“ULUSLARARASI KURUMLARA KENDİ KARAR VE DÜZENLEMELERİNİ HATIRLATIYORUZ”
Açıklamada İsrail'in Gazze'de arka arkaya işlediği insanlık suçlarının meşrulaştırılmaya çalışıldığını ifade eden Av. Özkan; "bir kez daha hatırlatıyoruz: Uluslararası hukuk, Filistin halkının kendi evlerine ve mülklerine dönme hakkını korumaktadır. BM Genel Kurulu 1974 tarih ve 3236 sayılı Kararı, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını, milli bağımsızlığı ve egemenliğini, ayrıca Filistinlilerin evlerine ve mülklerine dönme hakkını tanımakta ve teyit etmektedir. Yine uluslararası hukuk, sömürgecilik ve yabancı hakimiyet ve tahakküm altındaki halklar için, öz savunma hakkını savunmaktayız. Bu hali ile bugün Filistin halkını kınama yarışına girişmiş olan uluslararası kurumlara kendi karar ve düzenlemelerini hatırlatmayı da bir borç biliyoruz" diyerek meslektaşlarını ve kamuoyunu Filistinlilerin tarihsel haklılığını görmeye, sahiplenmeye, Filistin halkı ile dayanışma içinde olmaya çağırdıklarını söyledi. (Ankara/EVRENSEL)