26 Ekim 2023 03:06

Hacettepelilerin anket sonuçlarında dert var tasa var!

Hacettepe’de bir şeyleri değiştirmeye çalışan öğrencilerin olduğunu görmek farklı bir mekanizmanın olanağını yaratabilmemiz anlamında önem arz ediyor.

Hacettepelilerin anket sonuçlarında dert var tasa var!

Fotoğraf: Pixabay

Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğrencisi

Ülkenin en çok ödenek alan okulları arasında bir okul olarak hiçbir zaman gözden düşmeyen Hacettepe Üniversitesi bu sene de ilk sıralarda yerini korudu. Yeni eğitim dönemi, öğrencilerin ilk önce barınma hakkının elinden alındığı, ardından da gelen fahiş zamlarla tüm öğrencileri bütçeden aforoz ederek başladı. Ege Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesinde gündem olan gelen fahiş zamlara karşı yemekhanelerde ses çıkarma protestoları, ödeneği öğrenciler için kullanılmayan tüm üniversitelerdeki öğrencilerin sesiydi âdeta.

Biz de bu yeni dönemde kendi fakültemiz olan Edebiyat Fakültesinde üniversitenin biz öğrencilere ayırdığı sorunlara (!) ve bu sorunlara karşı çözüm önerilerine, taleplere dair fakültemizdeki eğilimleri öğrenmek için bir anket çalışması başlattık. 11 soruluk bu mini anketi kendi alanına dair söz söylemek isteyen 400’den fazla arkadaşımızla hem online şekilde gruplardan hem de fakültenin bahçesinde, sınıflarında, koridorlarında elden ele dolaştırdık.

YENİ DÖNEME SORUNLARLA BAŞLADIK

Barınma olanaklarının yetersizliğini değerlendirdiğimiz ilk üç soruda, soruyu cevaplayanların yarısından çoğunun herhangi bir yurtta barınan arkadaşlarımız olduğunu ve “Okuldaki barınma olanaklarının yeterli olduğunu düşünüyor musunuz?​” sorusuna %87 “hayır” cevabı verdiğini görüyoruz. Birden fazla seçenek işaretlemenin mümkün olduğu bu soruda hayır diyenlerin ise %84 gibi büyük bir çoğunluğu “yeterli sayıda kişiye barınma imkânının sağlanmaması” konusunda şikâyetçi. KYK’lar için odaya kişi başına düşen kişi sayısının 6 olduğu, sıkışık bir yaşamın öznesi olmak zorunda kalındığı, artık yıl öğrencilerinin barınma hakkının ellerinden alınmasının yanlış bir karar olduğu not düşüldü.

Üç soru üzerinden yemekhanelerdeki memnuniyete dikkat çekerek “Yemekhanedeki yemeklerin doyurucu, sağlıklı ve hijyenik olduğunu düşünüyor musunuz?​” diye sorduk. 1’den 5’e kadar memnuniyetin değerlendirileceği yanıtlar istediğimizde, 1 ve 2’nin, yani en düşük puanlamaların, toplam oranı, %70’leri buldu. Ayrıca anketi yaparken konuştuğumuz kişilerden geçmişteki zehirlenme ve yemekten kurşun çıkması olaylarını hatırlatanlar oldu. Anket kağıdına yazılmış “Hacettepe gibi adından söz ettiren bir üniversitenin sosyal medya dahil birçok ortamda hijyenik olmayan yemekhane ve yemeklerden çıkan cisimlerle gündeme gelmiş olması çok üzücü” notu da manidar.

Bir diğer sorumuz kredi ve burslar hakkındaydı. “Dönem açılırken yapılan yemekhane ve yurt zamları düşünüldüğünde KYK burs/kredi miktarı sizce ne kadar olmalı?​” sorusuna verilen cevaplardan öne çıkan üç seçeneğin oranları şöyle: %24 oranla 2500-3000 lira, %27 oranla 3000-4000 lira, %25 oranla ise 4000 lira ve üzeri. Bu sonuçlarla KYK’nin şu an 1250 TL olan miktarının öğrenciler tarafından asla yeterli bulunmadığını fakat geri ödeme durumu düşünmek zorunda kalındığından ortalama bir tutarı işaretlediğini tahmin ediyoruz. Ayrıca bu soruyu okurken bizle de bir yandan “Krediden faizler silinmeli, kredi diye bir şey olmamalı” diye fikrini paylaşan arkadaşlarımızın da olduğunu da belirtelim.

Edebiyat fakültesi için sorduğumuz “Ders içi araç/gereç, laboratuvar ve derslik imkânlarının ne kadar yeterli olduğunu düşünüyorsunuz?​” şeklinde fakülte sorunlarına dair sorduğumuz ilk sorunun 1’den 5’e kadar puanlanmasını istedik. 1 ve 2’nin oranı toplam %50’yi buldu. Fakülte öğrencilerinin kendi alanlarındaki, fakültelerindeki eksikliklere dair sorumuzdan böyle bir sonuç çıkması fakültenin kendi yereline dair birçok sorun ve yetersizliklerle daha dönem başında karşılaşıldığını suratımıza vuruyor. Bu çoktan seçmeli sorunun kıyısına köşesine iliştirilmiş notların arasında sınıfların kişi sayısına oranla küçük ve sıraların konforsuz olduğu, ses sistemi vs. ekipmanların da eksikliği yer aldı. Bu gönülden kopan notlar bize yeni dönemde büyük bir derslik ve ekipman sorunlarını tartışacağımızı gösteriyor.

PEKİ NE YAPACAĞIZ?

Birçok öğrenciye “Peki, bu sorunlarla nasıl mücadele edebiliriz?​” diye sorduğumuzda “Bu soruyu boş bıraksam olur mu, çünkü ne yapılabilir bilmiyorum” gibi cevaplarla karşılaştık. Birçok öğrenciden de çeşitli eylem fikirleri, yemekhane protestosu gibi düşünceler ortaya atıldı. Ancak birçok arkadaşımızın ortak sorusu “Nasıl bir araya gelinecek?​” idi.

Tüm bunlar bize gösteriyor ki öğrencilerin sorunlarını çözebilecek talepleri söyleyecek alanları yok. Hepimiz aynı sorunları yaşıyor olmamıza rağmen bir araya gelme alanları olmadığı için yalnız kalıyor ve çözüme ulaşma noktasında zorluk çekiyoruz. Sorunların hangi sebeplerden kaynaklandığını bilmek kadar çözüm yollarını tartışabilmek ve onlara ne şekilde kavuşacağımızı bilmek, bu doğrultuda hareket etmek de bizim için çokça önem taşıyor. Üniversitemizde öğrenciler olarak karşılaştığımız her sorunda kitlesel hareket etmenin bu süreçlerde daha efektif olacağını düşünüyoruz. Hacettepe’de bir şeyleri değiştirmeye çalışan öğrencilerin olduğunu görmek, diğer arkadaşlarımızın da buna katılımcı olması ve farklı bir mekanizmanın olanağını yaratabilmemiz anlamında önem arz ediyor.

Üniversite gençleri olarak gençliğin en büyük bileşeni olan üniversitelilerin sorumluluğunu ve gücünü biliyoruz. Bu bilinçle hareket edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Üniversiteler bize dayatılanın aksine, mücadelenin ve kazanımların gerçekleştiği yerlerdir. Bizler Türkiye gençlik hareketi tarihinde gördüğümüz gibi üniversitelerimizdeki mücadelemizi sürdürdüğümüzde, ısrarcı olduğumuzda kazanımlar elde ediyoruz. Bu kazanımlarımızı bugünün şartlarında da mücadelemizle ve üniversitede sürdürdüğümüz ortak hareketle büyütebilir ve ilerletebiliriz.

Bize dayatılan veya layık görülenle değil, mücadele ederek gelişimin olacağına olan inancımızla tüm bu fikirleri tartışmak, geliştirmek ve bir araya gelerek çözüm önerilerinde bulunmak amacıyla bir forum da düzenleyeceğiz. Fakültedeki sorunları tartıştığımız ve çözüm üretmek adına aldığımız bir forumla yetersiz sayıdaki sınıflardan, konforsuz dersliklerden yemekhane zamlarına ve kredi-burs ayrımının kaldırılmasına kadar söz söyleyeceğimiz bir alan yaratabiliriz. Bu alanları büyüterek de parasız, demokratik üniversite hedefimize ulaşabiliriz. Bu forumda sadece üniversitemizde özelleşmiş sorunları ve çözüm yollarını değil, ülkemizin de her geçen gün ağırlaşan ve değişen sorunlarını, bizim bu sorunlara karşı durmamız gereken yeri ve bu noktada yapmamız gerekenleri konuşacağız.

Tüm Edebiyat Fakültesi öğrencilerini sıralarımızdan bölümlere, fakültemize kadar yan yana gelmeye, sorunlarımızı ve taleplerimizi alacağımız fakülte forumunda tartışmaya çağırıyoruz!

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Ekmek ve hürriyet kavgası!

Ekmek ve hürriyet kavgası!

Antep’teki işçi eylemlerine yönelik yasaklar, Türkiye’nin bir süredir sıklıkla gündemine gelen hukuki ve siyasal baskıların neyi amaçladığını da daha net gösterdi. Kayyımlar, soruşturmalar, gözaltı ve tutuklamalar, Saray’a verilen olağanüstü yetkiler, basına ve gazetecilere yönelik baskılar, halkın üstüne çöken ekonomi programına ve tek adam yönetiminin siyasal baskılarına karşı yükselen itirazı bastırmak için…

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Başpınar işçilerinin Demokrasi Meydanı'nda yapacağı eylem polis engeline takıldı. BİRTEK-SEN Genel Başkanı gözaltına alınıp serbest bırakıldı.

Evrensel'i Takip Et