Batı sessiz kalsa da sağlıkçılar kalmayacak!
Bizler masum Filistin halkının ve tüm savaş mağdurlarının yanındayız. Dünyayı da bu soykırıma ses çıkarmaya çağırıyoruz.
Fotoğraf: Eda Aktaş/Evrensel
Samet
Hacettepe Üniversitesi Sıhhiye Kampüsü
Hastane, okul ibadethane gibi kamusal alanlar, savaş durumlarında dokunulmaması gereken kuruluşlardır. İsrail ve Filistin arasında süren savaş günlerdir devam ederken 17 Ekim akşam saatlerinde İsrail devletinin, terör saldırısı sonucunda Gazze’de bulunan el-Ehli Hastanesine sayıları 500’ün üzerinde bebek, çocuk, kadın ve masum insan hayatını kaybetti. Birçok insan ağır yaralandı.
SİVİLLERE YAPILAN SALDIRILAR TARİHE BİRER KARA LEKE
Sivil halkın tedavi edildiği kuruma, bir hastaneye yapılan bu saldırı biz sağlıkçıları hem üzdü hem de öfkelendirdi. Bir sağlık kurumuna yapılan bu saldırı, işin nasıl bir boyuta geldiğini ve İsrail’in nasıl bir terör devletine dönüştüğünün de bir göstergesi. Bu saldırı apaçık şekilde bir insanlık suçu, aynı zamanda da bir soykırım olmasına rağmen insan haklarını önemsiyormuş gibi yapan Batı demokrasileri sessiz kalıyor ya da daha kötüsü, İsrail’i savunuyor. Dünya ülkelerinin bu sessizliği İsrail’i daha da cesaretlendirmekte ve acımasızlığını arttırmakta.
Filistin halkının en temel insani ihtiyaçları dahi engellenmekte. İşlenen bu savaş suçu her iki taraftaki bütün masum ve yoksul halk kesimini etkilemekte. Bu yüzden hep bir ağızdan haykırmalı ve insanlara, topluma şunu anlatmalıyız: Savaşların bir kazananı olmadığı gibi savaşların büyük çoğunluğunda yoksul ve sivil halkın katledilmesi de dünya tarihine bir kara leke olarak geçiyor. Bizler masum Filistin halkının ve tüm savaş mağdurlarının yanındayız. Dünyayı da bu soykırıma ses çıkarmaya çağırıyoruz.