‘Okul masrafı için kredi çektim’

Hilmi MIYNAT
Eda AKTAŞ
Denizli

Hayat pahalılığı, düşük ücretler, geçim sıkıntısı, çocukların eğitim masrafları... Fabrikalarda işçilerin ana gündemlerini bu başlıklar oluşturuyor. Geçim kaygısının yarattığı stres, çıkış arayışları, çaresizlik, kaygılar... Denizli’de görüştüğümüz Mermer İşçisi Recep, yetişemediği okul masrafları için kredi çektiğini anlatıyor.

Asgari ücretin biraz üstünde ücret alan 3 çocuk babası Mermer İşçisi Recep, aldığı ücretle geçinemediğini söyledi. 3 çocuğunun da okula gittiğini aktaran Recep, “İmkanı yok yetmez. Eşim çalışmıyor. Ev kirası 1500 liradan 5 bin liraya çıktı. Başka eve çıkmak istesen depozito, taşınma masrafı derken 20 bin lira lazım. Benim maaşım zaten o kadar değil. Bu ay 5 bin lira kiraya gitti. 4-5 bin lira test kitapları, kırtasiye masraflarına gitti. Devletin verdiği kitapların bir işe yaradığını görmedim. Çantaya koy, götür getir. İlla ekstra test kitabı olacak. Servis 2 çocuk için 2 bin lira oldu. 5 dakikalık mesafe. Artık yaya gidiyorlar. Aldığımdan fazlası harcanıyor. Üstüne kredi çektim 50 bin lira. 120 bin lira olarak geri ödeyeceğim 2 yılda” diye konuştu.

Fabrikadaki tüm arkadaşlarının aynı durumda olduğunu söyleyen Recep, “Herkes kafayı eğip çalışıyor. Mesaiyi doldurup eve dönüyor. Herkes dertli. Geçim derdi, ay sonunu getirebilme stresi. Çalışma koşulları da ağır. Bende şu an yok ama ileride nefes darlığı gibi hastalıklar da olacak” dedi.

"KİMSE İSTEYEREK KREDİ ÇEKMİYOR"

Hükümetin açıkladığı OVP’ye karşı ciddi bir muhalefet olmamasını eleştiren Denizli EYT Derneği Başkanı Durmuş Kartal, “Orta vadeli programdan en çok etkilenecek insanlar, bugün hayatını ucu ucuna geçirenler. Hatta bankalardaki eksi hesaptan yararlananlar. Kimse isteyerek bankadan kredi çekip borcun altına girmek istemiyor. 5 bin lira ev kirası, 5 bin lira çocuklara kitap masrafı. Burada şunu demek istiyor hükümet; ‘Siz çocuğunuzu okutmayın, eğitim almasın. Sürekli bizim iş gücümüz olsun.’ Utanmasalar diyecekler ki karın tokluğuna çalışın, para da almayın. Türkiye’de hayat şartları çok pahalı. Devlet o kadar şeye masraf yapıyorken çocukların servisini, yemek ücretini karşılayamıyorsa, ekonomi, çevre, siyaset, Türkiye’de nereden tutarsan tut elde kalıyor” dedi.

Çalışmayan emeklilere 5 bin lira ödeneceğini de hatırlatan Kartal, “Emeklilere verilen bir zam yok, yardım o. Yarın kararname çıksa kök ücrete dönecek. Fabrikada 12 bin lira emekli maaşı alan arkadaşım ‘Bana zam yansımadı’ diyor. Zam değil ki bu, sosyal yardım. Bir de 7 bin 500 liraya yaşanır mı? 3 bin 500 lira maaş alan vardı. Kirasını ödeyemediği için intihar eden oldu. Devletin kendi huzurevleri emekli maaşından daha fazla ücret istiyor. Çoğu insan huzurevine de gidemeyecek artık” ifadelerini kullandı.

"BAŞKASI YAPSIN ANLAYIŞI VAR"

İstanbul’da DİSK çağrısı ile yapılan emekli mitinginden de söz eden Kartal şöyle devam etti: “Çok canım sıkıldı sayının azlığına. Emeklisin, işten atılma korkun yok. Biz şimdi dernek çalışması yürütüyoruz. Sendika dediğin zaman işveren sosyal demokrat da olsa senin canına okuyor. Geçen bizim fabrikada işten ayrılan olmasın diye biner lira ikramiye dağıtıldı. İşvereni rahatsız eden konular bunlar. Dernek, siyasi parti rahatsız etmiyor. Onların tek rahatsız olduğu sendika. Bana ‘Niye Kartal’daki mitinge gidiyorsun’ diyen olmadı. Geçen burada CHP, emekliler için yürüyüş yaptı. DİSK/Emekli-Sen, Tüm Emeklilerin Sendikası, Denizli EYT Derneği katıldı. 200 bin emeklinin olduğu yerde 300-400 kişi katıldı. Neden korkuyorsun? Kim ne diyecek sana? Orada devletten bir şey istiyorsun patrondan değil. O patronu ilgilendirmiyor. Duyarsızlık var. ‘Ben yapmayayım başkası yapsın’ anlayışı olamaz.”