27 Ekim 2023 05:56

Erdoğan'ın Hamas açıklaması | Prof. Dr. İlhan Uzgel: Erdoğan, kendi profilini yükseltmeyi amaçlıyor

"Bölgede bir diplomasi trafiği var ama Türkiye’ye uğrayan yok. Kendi profilini yükseltecek bir açıklama ile oyunun içinde olduğunu göstermeye çalıştı Erdoğan."

Erdoğan'ın Hamas açıklaması | Prof. Dr. İlhan Uzgel: Erdoğan, kendi profilini yükseltmeyi amaçlıyor

Fotoğraf: TBMM

Şerif KARATAŞ
İstanbul

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Hamas’la ilgili ifadelerini Evrensel'e değerlendiren Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. İlhan Uzgel, "Bölgede bir diplomasi trafiği var ama Türkiye’ye uğrayan yok. O yüzden de kendi profilini yükseltecek bir açıklama ile oyunun içinde olduğunu göstermeye çalıştı Erdoğan" dedi.

Erdoğan’ın, partisinin Meclis grup toplantısında dile getirdiği "Hamas bir terör örgütü değil topraklarını ve vatandaşlarını koruma mücadelesi veren bir kurtuluş ve bir mücahitler grubudur" ifadelerinin yankıları sürüyor. Erdoğan’ın çıkışını Prof. Dr. İlhan Uzgel ile görüştük.

"GEÇMİŞTE ERDOĞAN'DA ÇOK GÖRDÜĞÜMÜZ U DÖNÜŞLERİNDEN BİRİ"

Bu açıklamanın beklenmedik bir açıklama olmadığını belirten Uzgel şöyle açıkladı:

"Erdoğan ilk Hamas eylemi sırasında yaptığı daha dengeli pozisyona dair değil, genel olarak Batı ile ilişkileri toparlamaya çalışıyor. İsrail ile ilişkileri daha da yoluna koymaya çalışıyor. Çok yansımasa da Erdoğan eylül ayında New York’a yaptığı gezide Yahudi lobisinin ileri gelenleriyle görüştü. Erdoğan orda ‘Antisemitizm ırkçılıktır’ dedi. Bu o camianın kulağını okşayacak bir ifadeydi. Binyamin Netanyahu ile görüştü. Türkiye’ye davet etti. Aslında Hamas eylemi olmasaydı, Netanyahu ile görüşecekti. Dolayısıyla geçmişte Erdoğan’da çok gördüğümüz u dönüşlerinden biri. Ama bu sefer tersine bir u dönüşü oldu."

"HAKAN FİDAN BİR YERLERE GİDİYOR AMA TÜRKİYE'YE KİMSE GELMİYOR"

Prof. Dr. İlhan Uzgel, bu u dönüşünde rol oynayan etkenler için ise şunları söyledi:

"Bunlardan bir tanesi, Amerika’nın kendisiyle çalışmak istemediğini anladı büyük bir olasılıkla. Çünkü ne diplomasi alanında ne de güvenlik alanında Türkiye’de çok fazla bir ortaklığı yok. Erdoğan hem Ukrayna’dan tahıl koridoru konusunda herhangi bir şey sunamadı hem de ara buluculuk yapamadı. Fark ettiyseniz bölgede bir diplomasi trafiği var ama Türkiye’ye uğrayan yok. Hakan Fidan bir yerlere gidiyor ama Türkiye’ye kimse gelmiyor. ABD Dışişleri Bakanı uğramıyor, Başkanı Biden uğramıyor. O yüzden de kendi profilini yükseltecek bir açıklama ile oyunun içinde olduğunu göstermeye çalıştı Erdoğan.”

Prof. Dr. İlhan Uzgel | Fotoğraf: MA

"TONUNU YÜKSELTEREK BÖLGEDE BİR AKTÖR OLDUĞUNU HATIRLATMAK İSTEDİ"

Erdoğan’ın ABD ve Batı ile ilişkileri düzeltme çabasının karşılık bulmadığını da anlatan Uzgel, şöyle devam etti:

“Hem Suriye’de hem de bu İsveç’in NATO üyeliği meselesinde. Tahminim Erdoğan, seçimlerden önce ABD Başkanı Biden yönetimine söz vermiş olabilir, ‘Biz daha uyumlu politika izleyeceğiz’ diye. Ama çok tipik seçilince sanırım bunu biraz erteledi. Amerikan sistemi de kendi tavrını ortaya koyuyor. O yüzden de Erdoğan’la zorunlu olmadıkça ortaklaşmak, iş birliği yapmak gibi hususlardan kaçınıyorlar. Erdoğan’a o payı da vermek istemiyorlar doğrusu. O yüzden de Erdoğan da bunu gördüğü an, kendisinin bu krizde, -adını da koymak lazım, İsrail’in Gazze’ye yönelik acımasızca yürüttüğü bu saldırıda- herhangi bir rolünün olamayacağını anladı. Ateşkes olmayacak. Tahminim Hamas’tan Amerikalı rehineleri bırakmalarını istedi diye düşünüyorum. Hamas buna yanaşmadıysa burada da bir işlevi olmadı. O yüzden tonunu yükselterek bölgede bir aktör olduğunu hatırlatmak istedi.”

"TOPLUMSAL TEPKİNİN KONTROLÜ DIŞINA ÇIKMASINI İSTEMİYOR"

Erdoğan'ın Hamas çıkışının iç politikaya ilişkin olup olmadığına dair ise Uzgel, “Öyle bir boyutu da var. Fakat Türkiye toplumu da değişiyor. Filistin’e bir sempati var ama Hamas’a yönelik sempati çok düşük. Hamas, Filistin meselesinde ana aktör olmaya çalışıyor ama Türkiye toplumunda bir karşılığı yok. Ama şu var: Özellikle düzenlemeyi planladığı miting açısından toplumsal tepkinin kendi kontrolü dışına çıkmasını istemiyor. Bir miting yapıp kontrolü geri almaya çalışıyor. Kitlesinin bir rahatsızlığı var. Bunu geri almak istiyor” dedi.

"HAMAS’I KOLLAYAN İFADELER İSRAİL HALKINDA DERİN ETKİ YARATTI"

Hamas’ın eyleminin İsrail’de bir şok yarattığını hatırlatan Uzgel, Erdoğan'ın çıkışının İsrail-Türkiye ilişkilerine etkisi için ise şu değerlendirmede bulundu:

“İsrail halkının yarısından fazlası Netanyahu’ya karşı, onu sorumlu tutuyor. Ama Hamas deyince bütün İsrail toplumu aynı noktada buluşuyor artık. Çünkü hâlâ rehineler var. Hamas, Gazze’ye yakın Kibbutzlar’ı vurdu. Hamas’ın Gazze’de vurduğu yerde yaşayanlar iki devletli çözüme en yakın kitlelerdi. O yüzden bu liberal kesimleri de karşısına aldı. Erdoğan’ın Hamas’ı kollayan tutumu, büyük ve derin biri etki yarattı. İsrail’in ya da İsrail’de herhangi bir hükümetin Erdoğan’la tekrar yakın bir ilişkiye girmek isteyeceğini zannetmiyorum. Bu olabilir ama bunun için zaman gerekir. Bu konuda kontrol Erdoğan’da değil. İsrail uzun bir süre buna yanaşmaz diye düşünüyorum.”

"ERDOĞAN'IN SOMUT OLARAK YAPTIĞI BİR ŞEY YOK"

Çıkışın, yerel seçimlere etkisi olup olmayacağına dair ise Uzgel, “Türkiye’deki önemli olaylar 3-4 günden fazla gündemde kalmıyor. Yerel seçime çok etkisi olmaz. Kaldı ki Erdoğan ve muhalefet çok farklı yerlerde durmuyorlar bu konuda. Erdoğan’ın somut olarak yaptığı bir şey yok” dedi.

Cumhur İttifakının cumartesi günü İstanbul’da düzenleyeceği Filistin mitinginin de bu somut adım atmama durumuyla ilişkili olduğunu kaydeden Uzgel, şunları söyledi:

“Seçmeni de Erdoğan’ın İsrail’in katliamları karşısında somut hiçbir şey yapmadığının farkında. O yüzden en azından tabanını rahatlatacak, tepkisini kontrol edecek. Tepkinin kontrolün dışına çıkmasından çekiniyor. Israrla söylüyorum. Dış politika konusunda devlet, yani hükümet, miting yapmaz. Çünkü miting toplumsal bir tepkidir. Devletin yapmasına gerek yoktur. Devletin yapacağı başka şeyler var. Ticaret ilişkileri keser, yaptırım uygular vesaire. Miting yapmak devletin görevi değildir. Mitingi toplum yapar.”

"BİDEN YÖNETİMİ SAVAŞIN BOYUTLARININ GENİŞLEMESİNİ TERCİH ETMİYOR"

İsrail’in hem dünyadan hem de Türkiye’den bir yaptırım gelmeyeceğini bildiğini söyleyen Uzgel, “Şu an İsrail’i durduracak herhangi bir şey yok” dedi.

ABD’nin Gazze’ye yönelik politikasına dair de Uzgel, şu değerlendirmede bulundu:

“Biden yönetimi Hamas konusunda İsrail’e açıkça destek verdi. Bu aslına bakarsanız Gazze’ye saldırıyı da içeriyor, sivil katliamları da içeriyor. Bunu tercih etmiyorlar ama bu konuda İsrail’i engelleyemiyorlar. O yüzden kabullenmiş görünüyorlar. Biden yönetimi savaşın boyutlarının genişlemesini tercih etmiyor. İşin içine Hizbullah’ın girmesini tercih etmiyor. O yüzden savaşı mümkün olduğunca Gazze’de ve Hamas’la sınırlandırmak istiyorlar. Şu an zaten Rusya-Ukrayna çatışması var. Filipinler ile Çin arasında bir gerilim var. Bir üçüncü cephenin açılmasını tercih etmedikleri çok net. Politikaları ve pratikleri de buna uygun gidiyor.”

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Egemenlik kayıtsız şartsız doların!

Egemenlik kayıtsız şartsız doların!

Saray iktidarı, Türk lirasının parasal egemenliğine darbe vuracak bir kararla, tüm satış sözleşmelerinin döviz cinsinden yapılmasının önünü açtı. Böylece enflasyonun en temel dinamiklerinden olan dolarizasyonun eksik ayağı da Mehmet Şimşek imzasıyla tamamlanmış oldu. Türkiye’nin, başta ABD doları olmak üzere yabancı paraya bağımlılığı daha da derinleşecek.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sefer Selvi 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü çizdi

Evrensel'i Takip Et