Öldürülen Filistinli gazetecilerin aileleri: Mesleklerinin bedeli olarak öldürülüyorlar
İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybeden gazetecilerin aileleri, evlatlarının "mesleklerinin bedeli olarak öldürüldüğünü" söyledi.
Fotoğraf: Milos Miskov/AA
Filistinli Gazeteciler Sendikasına bağlı Özgürlükler Komitesinden yapılan açıklamaya göre, Gazze’de öldürülen gazetecilerin aileleri, “İsrail’in Gazze’de gazeteciler ve ailelerinin yaşadığı yaklaşık 20 evi hedef aldığını ve evlatlarının mesleklerinin bedeli olarak öldürüldüğünü” söyledi. Açıklamada, hedef alınan 20 evde 12 kişinin öldürüldüğü, çok sayıda kişinin de ağır şekilde yaralandığı belirtildi.
Gazeteci Halid el-Aşkar’ın dışarıda görevde bulunduğu sırada, İsrail güçlerinin evini bombaladığı ve bu saldırıda Aşkar’ın Hollanda vatandaşlığı da bulunan eşinin öldürüldüğü bildirildi.
İsrail’in Gazze’ye yönelik hava saldırılarında Anadolu Ajansı (AA) foto muhabiri Ali Cadallah’ın Er-Rimal Mahallesi’nde bulunan evinin bombalandığı, söz konusu saldırıda Cadallah’ın babası ve 2 erkek kardeşi ile 3 akrabasının hayatını kaybettiği belirtildi. Cadallah’ın, ambulans ya da yardım isteyeceği kimse olmaması sebebiyle babasının cenazesini aracının arka koltuğuna koyarak tek başına defnetmeye götürdüğü vurgulandı.
KAYIPLARIN BOYUTU ÇOK DAHA BÜYÜK
Gazze’deki durumun gözlemlenenden çok daha kötü, kayıpların boyutunun da “çok daha büyük” olduğu vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Füze ve topçu atışlarının yoğun bir şekilde devam etmesi ve enkaz altında çok sayıda kişinin bulunması nedeniyle İsrail işgal güçlerinin işlediği suçların izlenmesi ve belgelenmesi sürecinde büyük zorluklar yaşanıyor.”
MEDYAYI KANLA BASTIRMAK…
Açıklamada, Gazze’de elektrik ve internetin kesilmesi, giriş-çıkışlar kapalı tutularak bölgenin dünyadan izole edilmesi girişimi de kınandı.
Açıklamada ayrıca, medya çalışmaları ve insan hakları konusunda uzman uluslararası kuruluşlara, “hakikati hedef alan, medyayı kanla bastırmaya çalışan İsrail işgal terörünün bu suç biçimine karşı sorumluluklarını yerine getirmeleri” çağrısında bulunuldu.
İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze’ye düzenlediği saldırılarda 21 Filistinli gazeteci öldürüldü. Lübnan sınırı dahil olmak üzere çatışma bölgesinde şu ana kadar öldürülen gazetecilerin sayısı 25 olarak kayıtlara geçti.
DAHDUH’DAN İSRAİL’E MESAJ: BİZİ SUSTURAMAYACAKSINIZ
İsrial'in Gazze’ye düzenlediği saldırıda eşi ve çocuklarının yanı sıra ailesinden çok sayıda kişiyi kaybeden El Cezire televizyonu Gazze muhabiri Vail ed-Dahduh, İsrail’in onları susturamayacağını ve görevlerini yapmaya devam edeceklerini söyledi.
Dahduh, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail’e mesaj verdi. Dahduh “Bu çok acı bir bedel, ancak önemli olan bunun sesimizi susturamayacak oluşu. Biz, halkımız ve bu asil insani mesaj karşısında görevimizi yerine getirmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Katar merkezli El Cezire televizyonundan yapılan açıklamada, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki Nuseyrat Mülteci Kampında bir evi hedef aldığı saldırısında Dahduh’un eşi, oğlu ve kızı dahil olmak üzere ailesinden çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği belirtilmişti.
SAVAŞTA GAZETECİLİK YAPMAK: GAZZE'DE HİÇBİR YER GÜVENLİ DEĞİL
İsrail’in, Gazze saldırısı ve aralıksız süren bombalamalarda hayatta kalabilen gazeteciler ise zorlu şartlar altında mesleklerini yapmaya devam ediyor. Gazze’deki gazeteciler yaşadıkları zorlukları, yiyeceğe, suya ve enerjiye nasıl ulaştıklarını counterpunch.org’dan Vijay Prashad ve Zoe Alexandra’ya anlattı.
Gazze’de yaşayan Filistinli gazeteci Muhammed Smiry, 10 Ekim’de sosyal medya hesabından “Hâlâ hayattayım” mesajını paylaştı. Birkaç gün sonra Muhammed şöyle yazdı: “Hâlâ hayattayım. Gazze’de durumun ne kadar kötü olduğunu anlatamam. Gazze’de hiçbir yer güvenli değil. Burada o kadar çok kişi öldü, orada o kadar çok kişi öldürüldü ki. Bu acımasızlıktır.”
Gazze’deki gazeteciler, telefonlarını başka amaçla kullanılmış araba aküleri ve küçük güneş enerjisi cihazlarıyla şarj ettiklerini söylüyorlar. Bunların bir kısmı, evlerinde öldürülen Filistinlilerin bedenlerinin tozla kaplı olduğunu aktarıyor. Gazeteciler, hava saldırılarının ve kurbanlarının, tüm ailelerin bir anda yok edildiğine dair fotoğraflar yayımlıyor. Bir gazeteci yazdığı mesajda “Ailemle birlikte ölmek istiyorum” diyor.
El Cezire’de çalışanlar da dahil olmak üzere pek çok gazeteci; sokaklardan hastanelere giderek yaşananları kayıt altına alıyor. Vijay Prashad ve Zoe Alexandra “Muhabirler savaş bölgesinde asla kolay vakit geçirmiyor, özellikle de savaşçılardan biri onları bilgi savaşında düşmanın bir parçası olarak görüyorsa…” diyor.
Gazetecileri Koruma Komitesinin (CPJ) veri tabanı, işgal altındaki Filistin bölgesinde çoğu “tehlikeli görev” nedeniyle öldürülen gazetecileri sayıyor. Bu adlandırma Filistin’deki gazetecilere garip geliyor. Örneğin Filistin Medya Meclisi Kadın Gazeteciler Komitesinin Başkanı, 32 yaşındaki Salam Mema, 13 Ekim 2023’te İsrail hava saldırısında öldürüldü. Mema, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Jabalia Kampında yaşıyordu ve onun “tehlikeli görevi” Filistinli olmak ve Filistin’de yaşamaktı.
Vijay Prashad ve Zoe Alexandra’ya göre; “Ölümlere, savaşa ve tehlikelere rağmen gazeteciler anlatılması gereken hikayeleri anlatmak için cesurca bölgeye gidiyor. Gazze’de telefonlarına resim ve video yükleyen, telgraf ve Facebook’ta yazı yazan muhabirler sayesinde İsrail hükümetinin milyarlarca dolarlık çirkin propaganda makinesi deliniyor.” (MEDYA SERVİSİ)
