Sessiz sedasız defnedilen asker ‘intihar’ mı etti, öldürüldü mü?
İntihar ettiği ileri sürülerek sessiz sedasız defnedilen Astsubay Muhammed Şükrü Kaya’nın dayısı İbrahim Halil Aydın, detaylı otopsi için başvuru yapacaklarını aktardı.
Fotoğraf: MA
Malatya 2’nci Ordu Komutanlığında görev yaparken ilk olarak Hakkâri’ye daha sonra operasyonların sürdüğü bölgeye götürülen Sağlıkçı Astsubay Acil Tıp Teknisyeni Muhammed Şükrü Kaya’nın (25) 22 Ekim’de “İntihar ettiği” iddia edildi. Kaya’nın cenazesi, iddianın aileye bildirilmesinin ardından memleketi Adıyaman’a getirildi. Bakanlıktan olaya dair herhangi bir açıklama yapılmazken, cenaze sessiz sedasız bir şekilde defnedildi. Kaya’nın ölümüne dair görüştüğümüz dayı İbrahim Halil Aydın, “intihar” iddiasını kabul etmediklerini belirtti.
AİLE İNTİHARA İNANMIYOR
İlk olarak aileye “Oğlunuz şehit oldu” bilgisinin verildiğini ve daha sonra “İntihar etti” denildiğini aktaran dayı Aydın, “Aileye haber veren komutandan edinilen bilgiye göre; saat 11.50’de öğle yemeğine otururken kendi silahını çenesinin altına koyup intihar etmiş. Aileye de akşam saat 17.00 gibi haber verilmiş. Pazartesi sabahı sivil bir araç ile cenazesi getirildi. Olay ile ilgili birçok şaibe var. Evladımızı teslim ettiğimiz bir yerde naaşının getiriliş şekli bizim için yaralayıcı bir durum. Biz intiharı kabul etmiyoruz. Cenazeyi getirenler ile sürekli iletişim halindeydik. Cenaze Adıyaman’a geldiğinde ‘Bize bilgi verin biz gelip cenazemizi alalım’ dedik. Ancak cenazeyi mezarlık morguna bıraktıktan sonra bilgi verdiler. Ama ne zaman geldi, nasıl indirildi bilmiyoruz” dedi.
"BAZI ELBİSELERİ İMHA EDİLDİ"
Olay günü yeğeninin üzerinde bulunan elbiselerden bazılarının teslim edildiğini bazılarının ise operasyon bölgesinde imha edildiğini kaydeden Aydın, “Teslim edilen elbiselerin üzerinde herhangi bir kan izi yoktu. Kamuflajın alt kısmı var ancak üst kısmı yok. Atlet ve çorabı yok. Eğer ateşli silah ile ölmüş ise bütün elbiselerine kanın sıçraması gerekiyordu. Palaskası kamuflajından çıkartılıp kolonya ile silinmişti. Kullanmış olduğu iç çamaşırı yeni bir iç çamaşırı ile değiştirilmiş. Ailenin orada bulunan uzman çavuştan almış olduğu bilgiye göre öldüğü anda giymiş olduğu elbiseler olay yerinde imha edilmiş. Bunlar bizim şüphelerimizi daha da arttırdı” şeklinde konuştu.
"VATAN HAİNİ" TEHDİDİ
Yeğeninin operasyon bölgesine zorla götürüldüğünü ifade eden Aydın, şunları söyledi: “Annesi ve kız arkadaşının aktardığına göre, sağlıkçı olarak görevine devam etmek istemiş. Ancak Malatya’ya aynı timde bulunan komutanı onu ‘vatan hainliği’ ile suçlamış. ‘Eğer sen silah alıp operasyona gelmezsen seni vatan haini ilan ederiz’ diyerek hakaretler etmiş. Komutan ile birlikte Hakkâri’ye, oradan da Kuzey Irak’a götürülmüş ve operasyona katılmış. Kendisinin operasyona gitmeye rızası yoktu.”
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAKLAR
Yeğeninin evlilik hazırlıkları yaptığını aktaran Aydın, yeğeninin intihar edecek birisi olmadığını ifade etti. “Ailesiyle barışıktı. Hatta kız arkadaşı ile evlilik planları yapıyordu. Babasına para göndererek ‘Bana altın al, gelince evleneceğim’ demiş. Bu planları yapan biri intihara kalkışmaz” diye konuştu.
Detaylı otopsi yapılması talebinde bulunacaklarını belirten Aydın, “Detaylı bir otopsi yapılmamış. Detaylı bir otopsinin yapılmasını istiyoruz. Vücudunda darp var mı yok mu, kötü muameleye maruz kalmış mı kalmamış mı öğrenmek istiyoruz. Balistik raporu ve otopsiyle birlikte, timinde bulunan herkesin sorgulanmasını istiyoruz. Çünkü orada bulunan herkes bizim için şüpheli. Onlar hakkında da suç duyurusunda bulunacağız” diye belirtti. (Adıyaman/MA)