İstanbul Aydın Üniversitesi öğrencileri: Dile getirdiğimiz sorunlar önemsenmiyor
Güzelerhisar KYK yurdundaki asansör cinayetinin ardından görüştüğümüz İstanbul Aydın Üniversitesi öğrencileri, defalarca dile getirdikleri sorunların çözülmediğini anlattı.
Fotoğraflar: İstanbul Aydın Üniversitesi öğrencileri
Aydın Güzelhisar’daki Işıklı KYK yurdunda Zeren Ertaş isimli öğrencinin yaşamını yitirdiği asansör cinayetinin ardından ülke çapında tüm üniversitelerden öğrenciler ses yükseltiyor.
İstanbul Aydın Üniversitesi Kadın Araştırmaları Kulübünde, KYK yurdunda kalan öğrencilerle konuştuk. Öğrenciler, olay hakkında neler düşündüklerini, yurtlarında güvenli hissedip hissetmediklerini, hangi problemleri yaşadıklarını, bunları çözmek için ne gibi yollar denediklerini anlattı.
“BİZİM ASANSÖRDE DE SÜREKLİ BİRİLERİ KALIYOR”
Fatma Refet Angın KYK yurdunda kalan öğrenci, olayı duyduğu anda “Onun yerinde ben de olabilirdim” diye düşünerek kendini çok kötü hissettiğini anlattı. Kaldıkları yurtta da asansörlerin bozuk olduğunu belirten öğrenci, “Her hafta mutlaka en az beş kişi asansörde kalıyor. Bu durumdan dolayı bir süre önce asansör kullanmayı bırakmıştım. Kendimi güvende hissediyor muyum? Kesinlikle hayır” diye konuştu.
Odalarının bir kilidi olmadığını anlatan bir öğrenci, “Görevlisinden öğrencisine herkes her saatte girip çıkabiliyor odalarımıza. Hırsızlık gibi olaylar yaşanıyor. Bundan dolayı çok kez şikayet etsek de kapı kilidi vb. sorunlara bir çözüm getirmek için adım atmadılar” dedi.
“KÜÇÜK FARELER DOLAŞIYOR”
Yemekhane ve etüt odalarında küçük farelerin dolaştığını, odalarda pencere olmadığını ve çoğu havalandırmanın çalışmadığını anlatan başka bir öğrenci, “Benim klimam iki hafta akıttı bu yüzden her gün pis havalandırma suyunun kokusuyla yatıp kalktık. Klimanın gürültüsünden uyuyamadık. Durumu bildirdik ve bir çözüm sunulmadı” dedi. Olay üzerine yurda velisi ile geldiğini, velisi geri gönderildiğinde ağlayıncaya kadar azarlandığını anlattı.
Yemeklerin böcekli, kurtlu veya kokuşmuş şekilde geldiğini söyleyen bir öğrenci, içme suyunun parayla satılması, görevlilerin kaba davranışları gibi çok sayıda sorun sıraladı. Öğrenci, “Biz yurtta üç bin kişiyiz iki bin beş yüz kişisi perişan durumda. Memura yalvarıyoruz ama sonuç ortada. Bu problemlere karşı aslında bir şeyler de yapmaya çalıştık ama çözüm sağlamadı” diye konuştu.
Tüm bu temel sorunların neden çözülmediğini değerlendiren bir öğrenci ise “Gerçekten öğrenciler hiç önemsenmiyor, sıkıntıları hiçbir şekilde giderilmiyor” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)