TMMOB'den İşçi Sağlığı Ve İş Güvenliği Kongresi | “Kural kaide yok; yasalar, kanunlar rafta”
2. Uluslararası İşçi Sağlığı Ve İş Güvenliği Kongresinin dördüncü gününde “İş kazaları boyutlarındaki değişim” başlıklı panel düzenlendi.
Fotoğraf: Evrensel
Güney AKIN
Adana
Bugün Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğinin (TMMOB) düzenlediği 2. Uluslararası 6. Ulusal İşçi Sağlığı Ve İş Güvenliği Kongresinin dördüncü günün 14’üncü oturumunda “İş kazaları boyutlarındaki değişim” konulu panel gerçekleştirildi.
Kongre Yürütme Kurulu Üyesi Özgür Çelebi’nin oturum başkanlığı yaptığı panelde sırasıyla ÇSGB İş Sağlığı Genel Müdürlüğü Çalışma Uzmanı Çiğdem Sarıkaya, Devrimci Yapı İş Sendikasından Özgür Karabulut, Birtek-Sen Genel Başkanı Mehmet Türkmen, TMMOB İSİG Çalışma Grubu Üyesi Bedri Tekin konuşmalarını gerçekleştirdi.
İlk sözü alan Çiğdem Sarıkaya, “2012 yılı bizim için önemli, bir milat. Çünkü 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunumuz yayınlandı. 2013 yılına kadar SGK öncesi yıllarda sadece dosyası kapatılan, ödemesi yapılan iş kazalarının rakamları dahil ediyordu. Fakat 2013 yılında elektronik bir ortamda bu veriler toplamaya başladı. İkinci olarak Avrupa birliği ülkelerinin kullandığı kazaların toplanma derlenme standarları belirlendi ve o yıl içerisinde gerçekleşen tüm kazaları istatistiklere dahil ederek yayınlamaya başladı” dedi.
“KURAL KAİDE YOK, YASALAR KANUNLAR RAFTA”
6331 sayılı yasadan sonra yapı işlerindeki iş kazaları ve cinayetleri konusunu anlatan Özgür Karabulut, “Yasa çıktığı zaman iş kazalarının düşmesi bekleniyordu ama öyle olmadı. 2012 yılı öncesinde inşaatlarda ortalama 400 işçi yaşamını yitirirken 2013 sonrasında oran yine aynı kalmıştır. İnşaat sektöründeki bu kadar çok ölümünün sebepleri denetimsizlik ve işverenlerin, patronların hiçbir yaptırıma uğramamasıdır. Ülkemizde bu durumun bu kadar yaygın olmasının sebeplerinden bir tanesi bu sektörün ekonominin lokomotifi olmasıdır. Hiçbir kural kaide yok, yasalar kanunlar rafta. Bizde her ne kadar bu yasaları geri ve yetersiz bulsakta bu yasaları uygulatmak için mücadele veriyoruz” ifadelerini kullandı.
Tekstil İşkolunda İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği konusunu anlatan Mehmet Türkmen şunları söyledi:
“6331 Sayılı İSG Yasası 1 Ocak 2013 yılından itibaren uygulanmaya başladı. Sorunları önlemeyi hedefleyen bu yasa neredeyse 11 yıldır yürürlükte. Ancak sorunların azalmadığını, hemen her gün kayıtlara geçen ve en görünür sorun olan iş cinayetleri verilerinden anlayabiliyoruz” derken İSİG Meclisi’nin açıkladığı raporlara göre bu dönemde, yani yasanın uygulanmaya başladığı günden bugüne, (2013 – 2023 ilk 9 Ay) en az 20 bin 335 işçinin hayatını kaybettiğini belirtirken, aynı dönemde tekstil işkoluna baktığımızda ise 368 iş cinayeti var. Yani ortalama olarak her yıl 34-35 tekstil işçisi çalışırken hayatını kaybetmiş. Ölümlerin yüzde 24’ü servis kazası sonucu meydana geliyor. Tekstil işçilerinin taşındığı minibüs ve otobüsler genelde taşımaya uygun olmayan eski araçlar. Yine öne çıkan diğer ölümler patlama (yanma), ezilme, yüksekten düşme. Bu üç neden ölümlerin yüzde 39’u. Ayrıca önemli bir kısmı kayıtlara girmeyen, makine arasında sıkışarak feci şekilde ölümler de az sayıda değil. Burada çalışma saatlerinin uzun olması, sürekli tekrar eden fazla mesailer, yoğun tempo ile çalıştırma, çalışmada bırakın ara vermeyi öğle molalarının bile kısaltılması, iki kişinin yapacağı işi bir kişiye yaptırmak, yani üretim baskısı ana sebep. Buna işçi sağlığı ve güvenliği ek maliyet olarak görüldüğü için önlemlerin alınmaması ve denetimlerin yapılmamasını da ekleyebiliriz.”
Bedri Tekin ise yaptığı konuşmada “Ülkemizde ve dünyada insanlar savaşlar yüzünden, iş cinayetleri yüzünden, geçen günlerde yaşadığımız asansör kazası gibi kazalar nedeniyle hayatlarını kaybediyorlar. Bu nedenle savaşsız, sömürüsüz yaşayacağımız bir dünyayı istiyoruz” dedi.
