Eğitimde dinselleşmeye mahkum değiliz
Anladığım o ki yeni İmam Hatip liseleri açmak yerine eldeki Anadolu liselerini “İmam Hatipleştirmek” isteniyor.
Fotoğraf: Pixabay
Anadolu lisesi öğrencisi
Van
Bu mektupta, başka sınıflarda başka sıraları paylaşan birçok akranımın yaşadığı ortak bir soruna değinmek istiyorum. Eğitim, mevcut iktidar tarafından uzun süredir “dindar ve kindar” bir nesil yetiştirmek üzere dizayn ediliyor. ÇEDES gibi projelerle ve bilimden uzak müfredatlar ile aldığımız eğitimin içi boşaltılmaya çalışılıyor. Din derslerinin zorunlu olması bir yana, seçmeli din derslerinin de zorunlu tutulması, kuşkusuz iktidarın bu yoldaki etki alanını arttırıyor. Öyle ki okullarımızdaki idareciler ve öğretmenlerimiz de bundan cesaret alarak hareket edebiliyorlar. Bu duruma bir örneği kendi okulumdan vermek istiyorum. Bir erkek öğrenci ile bir kız öğrenci teneffüs arasında sohbet ettiği için din bilgisi öğretmeninden “Sizi bir daha yan yana görürsem okuldan attırırım” gibi tehditler işitiyorlar. Öğrencilerin ailelerini arıyorlar ve onlara “Sizin çocuğunuz okumaz, boşuna okutmayın” gibi tavsiyeler veriyorlar. Karşı cinsten bir arkadaşımıza selam dahi veremediğimiz bir öğrencilik hayatı...
AİLESİNDEN KORKULANLARA BASKI YOK HALA…
Haklarını yememek adına belirtmem gerekiyor ki bu baskılar şimdilik tüm öğrencilere uygulanmıyor. Asker, polis ya da bakanlıklarda görevli bazı ailelerin çocuklarına hala sopa göstermiyorlar. Anladığım o ki yeni İmam Hatip liseleri açmak yerine eldeki Anadolu liselerini “İmam Hatipleştirmek” isteniyor. Biliyorum, bu yazıyla birlikte kendi okullarında benzer problemleri yaşayan birçok arkadaş edindim. Bu yazıyı okuyan yeni arkadaşlarıma son olarak söylemek istediğim ise, bu şartlara razı gelmek zorunda değiliz.