30 Ekim 2023 13:51
/
Güncelleme: 31 Ekim 2023 00:55

Mahkeme Can Atalay için tahliye kararı vermedi, dosyayı Yargıtay'a gönderdi

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin AYM'nin kararına rağmen tutuklu milletvekili Can Atalay davasında tahliye kararı vermediği, dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderdiği belirtildi.

Mahkeme Can Atalay için tahliye kararı vermedi, dosyayı Yargıtay'a gönderdi

Fotoğraf: MA

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin tutuklu milletvekili Can Atalay davasında tahliye kararı vermediği, dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderdiği belirtildi.

Kararı duyuran Gazeteci İsmail Saymaz oldu. Saymaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Can Atalay Davası’nda tahliye kararı vermediğini, dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderdiğini yazdı.

DW Türkçe'den Alican Uludağ'ın haberine göre mahkemenin gerekçesi şöyle oldu: "Söz konusu düzenlemeler dikkate alındığında, Anayasa Mahkemesince verilen bireysel başvuruya konu ihlal kararı Mahkememizin kararına ilişkin olmayıp, Yargıtay ilgili Ceza Dairesince verilen tahliye talebinin reddi kararına ilişkin olduğu, dosyanın ilgili Daire önünde bulunduğu sırada başvurucunun milletvekili seçildiği ve bireysel başvuruya konu ihlalin bu Dairenin kararından kaynaklandığı, ayrıca bireysel başvuru yapıldıktan sonra ilgili Ceza Dairesince dosyanın esastan incelendiği ve karara bağlandığı, bu sebeple oluşan yeni hukuki durum karşısında Yargıtay 3. Ceza Dairesince yeni bir değerlendirme yapılmasının zorunlu olduğu anlaşıldığından dosya Cumhuriyet Başsavcılığınıza gönderilmiştir."

13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararında, yalnızca mahkeme başkanı Mesut Özdemir'in imzası bulunuyor. Kararda mahkeme heyetinin imzası yer almıyor. Ayrıca kararda 13 Ekim tarihi bulunuyor.

AVUKAT ÖZGÜR URFA: UYAP'TA HALA BİR KARAR YOK

Avukatlar UYAP'ta kararı göremezken, Can Atalay'ın avukatı Özgür Urfa şu açıklamaları yaptı: 

"Saat 20.15 civarı mahkeme kalemine tekrar uğradık ve hiç kimse yoktu. Uyap sisteminde ise hala bir karar yok. Bahse konu karar doğruysa hakimler bu kararı adliyede değilde nerede alıyorlar? Bir partinin TBMM Anayasa komisyonu üyesinin sürekli attığı twitleri mi dayanak alıyorlar?"

"Dosyanın Yargıtaya gönderildiği iddiası doğru ise İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi artık bir mahkeme olmadığını, karara imza atan cüppeli kişiler ise hakim olmadıklarını ilan etmiş olur."

TİP: MAHKEME TUTUKLULUĞU KEYFİ BİÇİMDE UZATIYOR

Türkiye İşçi Partisi'nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada "Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararı vermesine rağmen İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Hatay Milletvekilimiz Can Atalay’ın tutukluluğunu keyfi biçimde uzatıyor, yetkisini aşarak suç işlemeye devam ediyor! #AYMKararıUygulansın, Can Atalay’a özgürlük istiyoruz!" denildi.

BUNDAN SONRA NE OLACAK?

Mahkeme tutuklu TİP Milletvekili Can Atalay'ın dosyasını Yargıtay'a gönderdi, peki bundan sonra ne olacak? Avukat Kamil Tekin Sürek 8 soruda yanıtladı.

AYM NE DEMİŞTİ?

AYM, Can Atalay'ın dosyasında seçilme hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı yönlerinden hak ihlali olduğuna hükmetmişti. AYM hak ihlali kararında şu tespitleri vurgulamıştı: 

"88. Anayasa Mahkemesince tespit edilen ihlalin altında yatan sorunları giderme yönünde kamu gücünü kullanan makamlar genel bir yükümlülüğe sahip olmasına karşın Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi içtihadına aykırı davranmış, benzer ihlalleri önleme yükümlülüğünü yerine getirmemiş; aksine başvurucunun anayasal haklarını -Anayasa'nın parlamentoya verdiği bir yetkiyi kullanarak- daraltıcı bir şekilde yorumlamak suretiyle ihlal etmiştir.

89. İncelenen başvuruda bir ceza davasında tutuklu olarak yargılanmakta iken milletvekili seçilerek yasama dokunulmazlığını kazanan başvurucunun durumunun Anayasa'nın 83. maddesinin ikinci fikrasında yer verilen istisna kapsamında olduğu gerekçesiyle durma kararı verilmeyerek hakkındaki yargılamanın devamına karar verilmiş, tahliye edilmemiş, TBMM'de yemin edememiş ve milletvekilliği görevini fiilen yerine getirememiştir." 


VEKİLLER ENGELLENDİ

Can Atalay’ın meslektaşları ve arkadaşları, Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesindeki oturma eylemine bütün gün devam etti. Themis heykeli önünde oturan avukatlar, AYM kararının uygulanmasını talep etti.

Can Atalay için mahkeme nöbeti sürüyor

Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel

Avukatların eylemine Gezi direnişinde hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan da destek verdi. Ayrıca adliyedeki nöbete TİP Genel Başkanı Erkan Baş ile TİP milletvekilleri Ahmet Şık ve Sera Kadıgil de katıldı.

Gazetecilerin soruları üzerine Erkan Baş, "Günler geçiyor, Anayasa Mahkemesinin verdiği karar henüz hayata geçirilemedi. Mahkemenin bu tutumu hukuk açısından zaten tanımlanamaz ama bizim açımızdan da anlaşılamaz bir durumla karşı karşıyayız. Avukat arkadaşlarımız günlerdir mahkemenin kararını vermesini bekliyorlar. An itibarıyla da biz yurttaşlar olarak burada, avukat arkadaşlarımızdan gelecek haberi beklemek üzere toplanmaya başladık. Bu hukuksuzluğun bir an önce sona ermesi, Can Atalay hakkında derhal tahliye kararı verilmesi ve Can'ın yemin ederek görevine başlanmasının sağlanması gerekiyor. Bugün için talebimiz budur" dedi.

ÖZEL GÜVENLİKTEN ENGELLEME

Vekiller Erkan Baş, Ahmet Şık ve Sera Kadıgil, 13. Ağır Ceza Mahkemesi kaleminden bilgi almak için görüşme talep etti. Ancak özel güvenlikler, kapıyı tutarak vekillerin ve avukatların içeri girmesine engel oldu.

TİP'li vekillere özel güvenlikten engelleme

Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel

TİP'li vekillere özel güvenlikten engelleme

Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel

Sera Kadıgil, hukuksuzluğa dur demek için milletvekillerini ve avukatları adliyeye çağırdı.

KADIGİL KALEM İLE GÖRÜŞTÜ

TİP Milletvekili Sera Kadıgil, daha sonra 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi kalemi ile görüştü. Heyetin Atalay hakkında görüşmesinin devam ettiği  belirtildi. Kadıgil, "Sır gibi sakladıkları kalemde 3 tane memur içeride oturuyor. Güvenlik amirini şikayet etmek için savcıya ve hakime ulaşmak istedik. Hakim bey haber yolladı, hala istişareleri sürüyormuş. Bugün içerisinde bize bilgi vereceklermiş beklemeye o yüzden burada devam edeceğiz” dedi. Kadıgil, “Bu arada herkesin de bilmesini isterim ki az önceki arbedenin sebebi ne buradaki avukatlardır, ne buradaki milletvekilleridir, ne hatta burada görevli memurlardır. Buradaki arbedenin sebebi az önce yüzüne ifade ettim, idari müdürdür” diye konuştu. 

Can Atalay için İstanbul Adliyesinde nöbet geç saatlere kadar sürdü.

BAŞ: "SEÇİLMİŞ MİLLETVEKİLİNİN GÖREVİNİ YAPMASI ENGELLENİYOR"

Adliye önünde açıklama yapan TİP Genel Başkanı Erkan Baş, "Bu aşamadan itibaren artık hukuk sözünü söylemiştir bundan sonrası teknik bir ayrıntıdır. İlgili mahkemenin toplanması ve Anayasa Mahkemesinin verdiği kararın gereğini yerine getirmesi gerekir. Fakat günler geçiyor bu hak ihlali katmerlenmiş bir biçimde devam ediyor. Seçilmiş bir milletvekilinin görevini yapması engellenmektedir." diye seslendi.

"SUÇ İŞLİYORLAR"

Can Atalay’ın avukatlarından Deniz Özen de şunları söyledi: "İstanbul 3. Ceza Mahkemesi'nin başkanı ve üyeleri suç işliyorlar. Uygulanması zorunlu, Anayasa tarafından bağlayıcı Anayasa Mahkemesi kararını uygulamayarak 6 gündür suç işliyorlar. 3 milletvekilini ve avukatları üzerine güvenlikleri salan ve saldırtan adliyenin güvenlik bürokrasisi suç işliyorlar. Bütün bu rezilliğe talimat vererek ya da engel olmayarak bu pervasızlığa çanak tutan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı suç işliyor. Anayasa Mahkemesi kararı açık. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Anayasa Mahkemesinin 6 gün önce verdiği kararı uygulayıp uygulamamak konusunda herhangi bir takdir yetkisi yoktur. Kararın uygulanmadığı her bir gün suçtur. Seçilmiş bir milletvekilini serbest bırakmadıkları her bir dakika suç işliyorlar ve bütün adliye bürokrasisinde de bu suçu ortak ediyorlar. Bunu kabul etmiyoruz."

MAHKEME TAHLİYE KARARI VERMEDİ

İlerleyen saatlerde Gazeteci İsmail Saymaz sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Can Atalay Davası’nda tahliye kararı vermediğini, dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderdiğini yazdı.

DW Türkçe'nin ulaştığı kararda mahkemenin gerekçesi söyle oldu: "Söz konusu düzenlemeler dikkate alındığında, Anayasa Mahkemesince verilen bireysel başvuruya konu ihlal kararı Mahkememizin kararına ilişkin olmayıp, Yargıtay ilgili Ceza Dairesince verilen tahliye talebinin reddi kararına ilişkin olduğu, dosyanın ilgili Daire önünde bulunduğu sırada başvurucunun milletvekili seçildiği ve bireysel başvuruya konu ihlalin bu Dairenin kararından kaynaklandığı, ayrıca bireysel başvuru yapıldıktan sonra ilgili Ceza Dairesince dosyanın esastan incelendiği ve karara bağlandığı, bu sebeple oluşan yeni hukuki durum karşısında Yargıtay 3. Ceza Dairesince yeni bir değerlendirme yapılmasının zorunlu olduğu anlaşıldığından dosya Cumhuriyet Başsavcılığınıza gönderilmiştir." (İstanbul/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et