Yasa açık, süre doldu, ancak Gültan Kışanak tahliye edilmiyor: Bu hukuka karşı hiledir
En istisnai tutukluluk süresini dahi dolduran Gültan Kışanak serbest bırakılmıyor. Avukatlar: "Bu noktada mahkemenin bir takdir hakkı veya yorum hakkı artık bulunmuyor. Kışanak serbest bırakılmalı."
Fotoğraf: Evrensel
Meltem AKYOL
İstanbul
Türkiye yasalarına göre öngörülen tutukluluk süresi aslında 2 yıl; ancak çok istisna hallerde bu süre toplamda 7 yıla çıkarılabilir. Gültan Kışanak için bu süre 25 Ekim’de doldu ancak hala tahliye kararı verilmiyor. Yasa bu kadar açıkken Kışanık’ın tahliye edilmemesini eleştiren avukatlar “Bu hukuka karşı hiledir” dedi.
TALİMATLAR HUKUKTAN BÜYÜK MÜ?
Gültan Kışanak, 30 Mart 2014’te yapılan yerel seçimde yüzde 55 oyla Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı oldu. Daha göreve geleli iki yıl olmuşken, 25 Ekim 2016’da gözaltına alındı, 5 gün sonra, 30 Ekim’de tutuklandı. Tutuklamaya gerekçe ‘kaçma şüphesi’ idi. Oysa soruşturma başladığında yurt dışındaydı, haberi alıp gelmişti. Tutuklama 5 gün sonra geldi ama belediyeye kayyum atamak için o kadar bile beklenmedi. 2 gün sonra, yani 1 Kasım 2016’da, Etimesgut Kaymakamı Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine kayyum olarak atandı. Ki burada bir hatırlatma yapalım. Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yıllar sonra söylediği "Tayyip Erdoğan beni çağırdı, BDP'li belediyelerden rahatsız olduğunu söyledi, ben de belediye başkanlarını görevden aldım” sözleri bu acelenin nedenine ortaya koyuyordu.
BU SORUŞTURMA TAMAM, SIRADAKİNE GEÇELİM
Kışanak, Diyarbakır’da kilometrelerce uzağa, Kandıra Cezaevine konuldu. Diyarbakır’da yapılması gereken yargılama da, güvenlik gerekçesiyle Malatya’ya taşındı.
Malatya Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılamada yaptığı açıklamalar, paylaşımlar sıralandı, “örgüt yöneticiliği” suçlaması yöneltildi. Yargılama sonucunda 14 yıl hapis cezası verildi. Avukatları itiraz etti, karar Antep Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bozuldu, yeniden yargılama başladı.
Kışanak’ın yargılanması devam ederken, 2020 yılında aralarında HDP Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de olduğu 108 Kürt siyasetçiye yönelik başlatılan Kobanê soruşturmasında da hakkında gözaltı kararı verilen, tutukluyken yeniden tutuklandı. Dosyalar Kobanê Davası’nın görüldüğü Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde birleştirildi. Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde türlü hukuksuzluklarla süren Kobanê davasında, birdenbire, 21 Kasım 2022’de Kışanak için -Figen Yüksekdağ, Sebahat Tuncel ile birlikte- birleştirilen dosyalar yönünden ilgili tahliye kararı verildi.
O ‘birdenbire’nin nedeni Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) tutuklulukta geçecek süre başlıklı 102/2 maddesinde başka bir şey değildi. Zira maddeye göre azami tutukluluk süresi 7 yıldı. Şöyle alıntılayalım: “Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, tutukluluk süresi en çok 2 yıldır. Bu süre, zorunlu hallerde, gerekçesi gösterilerek uzatılabilir; uzatma süresi toplam 3 yılı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 2’inci kitap 4’üncü kısım 4’üncü, 5’inci, 6’ıncı ve 7’inci bölümünde tanımlanan suçlar ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlarda 5 yılı geçemez”.
Ve Kışanak için bu süre 25 Ekim 2023'te doldu.
"TAHLİYESİ YASA GEREĞİ ZORUNLULUK"
Gültan Kışanak’ın avukatı Gül Altay buna rağmen azami süre dolmasına rağmen Kışanak'ın hukuka aykırı olarak tahliye edilmediğini anlattı:
“25 Ekim tarihi müvekkilin ilk gözaltına alınma tarihinin yıl dönümüdür. 25 Ekim 2023 itibariyle müvekkilin tutukluluğu 7 yılını doldurmuştur. Bu sürenin önemi Türkiye yasalarında öngörülen maksimum tutukluluk süresi olmasıdır. Bu sürenin dolduğunu yargılamayı yürüten mahkeme resen gözetmeli iken buna dair hiçbir aksiyon almamıştır. Ayrıca azami tutukluluk süresinin dolduğu ve müvekkilimin tahliye edilmesi talebini içeren aynı gün tarihli dilekçemize, üzerinden günler geçmesine rağmen hiçbir cevap verilmemiştir. Aynı gün müvekkilimiz Gültan Kışanak’ın haksız tutukluluğu ve yargılama sırasında yaşanan hak ihlalleri için Anayasa Mahkemesi (AYM) nezdinde süren başvurusuna tedbir talepli ek başvuru yapılmış ancak Anayasa Mahkemesi de bu saat itibariyle henüz bir karar vermemiştir. Türkiye yasalarına göre öngörülen tutukluluk süresi aslında 2 yıldır; ama çok istisna hallerde bu süre toplamda 7 yıla çıkarılabilmektedir. Ancak müvekkilimize uygulanan bu en istisnai tutukluluk süresi dahi dolmuştur. Bu noktada mahkemenin bir takdir hakkı veya yorum hakkı artık bulunmamaktadır. Gültan Kışanak’ın serbest bırakılması yasa gereği bir zorunluluktur.”
"HUKUKA KARŞI HİLE"
Kışanak’ın diğer avukatı Cihan Aydın ise şunları ekledi:
“Kobanê Davası, Türkiye’nin kumpas davasıdır. Bu davada Cumhurbaşkanından bakanlara, memurlardan siyasi parti başkanlarına kadar birçok kişi yargıya talimat verdi. Sonuçta yasaya göre ne kadar suç olursa olsun, kaç tutuklama kararı olursa olsun bir kişinin ceza süresi 7 yıl. Hiçbir koşulda bunu aşamazsınız. AYM’nin bu konuda kararları var. Ama kim takar kararları. Kışanak bir önce serbest bırakılmadır. Mahkemenin tahliye etmemeye dair bize sunduğu bahanelerin hiçbir hukuki yani yok. AYM’nin bu konuda kararı var. Diyor ki ‘kaç suçtan tutuklarsanız tutuklayın kanunda öngörülen süreyi aşamazsınız’. Her şey bu kadar açık, buna rağmen Kışanak tahliye edilmiyor. Bu hukuka karşı hiledir. Gültan Kışanak ve diğer siyasetçilerin yaşadığı hukuksuzluğu ve iktidarın baskı aracı haline gelen mahkemelerin bu pervasız tutumunu kamuoyu nezdinde teşhir ve protesto etmek için demokratik kamuoyunu desteğe davet ediyoruz. Ayrıca buradan Anayasa Mahkemesi’ni, bu hukuksuzluğu bir an önce sona erdirerek müvekkil Gültan Kışanak için derhal tedbir kararı vermeye çağırıyoruz.”
Açıklamaya Kışanak’ın ailesi ve avukatları, HEDEP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyon Üyesi Several Ballıkaya, EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, EMEP İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros, insan hakları savunucuları ve çok sayıda kadın örgütü de destek verdi.