İzmir depreminde yaşamını yitirenler anıldı: “Adalet arayışımız sürecek”

İzmir'in Seferihisar ilçesi açıklarında 30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremin üçüncü yılında hayatını kaybeden 117 kişi anıldı. İzmir Barosu ve yakınları kaybeden aileler Bayraklı’da bulunan Baro Bahçe’de bir araya geldi.

Baro Bahçe’de kısa bir açıklama yapan İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, “Deprem bu ülkenin gerçeği. Biz bu acı gerçeği ne yazık ki 6 Şubat’ta Maraş depreminde de yaşadık. Ne kadar yıkıcı ne kadar olumsuz sonuçlar verdiğini o kadar yakından takip ettik ki çünkü o aşamada o bölgedeydik. Depremin bütün etkilerini görme imkanımız oldu. Ne yazık ki hep söylüyoruz, deprem öldürmüyor, bina öldürüyor. Ama binanın yanında başka şeylerde öldürüyor, ihmal, liyakatsizlik, denetimsizlik, hepsi bir araya geldiği zaman can kaybı daha da artmaya devam ediyor” dedi.

October 30, 2023

“BU TÜR KATLİAMLARIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”

Depremin üzerinden üç yıl geçtiğini ve yargılanan sorumluların cezasız bırakıldığını söyleyen Yılmaz, “Tutuklu sanık kalmadı. Rızabey apartmanı davasında bizler dosyanın esas hakkında mütalaa için savcıya verilmesini beklerken sayın heyet yeni bir bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verdi ve duruşma 9 Şubat’ta ertelendi. Bütün meslektaşlarımı buradan 9 Şubat’ta yapılacak duruşmaya davet ediyorum. İzmir Barosu olarak bu tür katliamların takipçisi olacağız” diye konuştu.

“BELEDİYELER SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRMİYOR”

Açıklama sonrası Baro Bahçe’den Rızabey apartmanı önüne yürüyüş düzenlendi. Yürüyüş sonrası apartman önünde konuşan aileler, adalet arayışlarının devam ettiğini söyledi.

Çocukları Lena ve Vera’yı depremde kaybeden Nilay Yücel, Bayraklı Belediyesi’nin apartman önüne geçici olarak koyduğu anıta tepki göstererek, “Çocuklarımın fotoğrafını o anıta koymayacağım. Bayraklı Belediyesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi sorumluluklarını yerine getirmiyor” dedi. 

“KATİLLER SERBEST DOLAŞIYOR”

Daha sonra söz alan Deniz Yücel ise, “Depremin üçüncü yılında buradayız çünkü adalet arıyoruz. Adalet sağlanmış olsaydı sadece katledilen insanları anıyor olacaktık. Ama şu anda biz haykırışla buradayız. Katilleri serbest olan bir mahkeme süreci geçirdik. 36 kişimin öldüğü Rızabey apartmanı davasında tutuklu kalmadı, katilleri serbest dolaşan bir üçüncü yıla anması yapıyoruz” dedi.

“TÜM SORUMLULAR CEZALANDIRILSIN”

Sanık avukatlarının davada “zaten serbest bırakılacaklar” gibi sözler söylemesini eleştiren Yücel, “Ülkemizde bir cezasızlık durumunun vuku bulduğunu toplum her kesimi gibi onlarda görüyorlar. Bu gücü kim nereden alıyor bilemiyorum. Heyetin huzurunda bizlere saldırıldığını, boğazımızın sıkıldığını da biliyoruz, yaşadık. Bunu yapanlar da hâlâ serbest. Müteahhit, mühendis, belediye, kamu görevlisi, binadaki çatlakları kendi kafalarına göre yaptıran kat malikleri yani tüm sorumluların cezalandırılmasını istiyoruz” diye konuştu. Çocuklarının ayakkabılarını gösteren Yücel, “Bu ayakkabıların sahipleri mezarda, katilleri dışarıda” diyerek, tepkisini dile getirdi.

“SORUMLULAR HAK ETTİKLERİ GİBİ CEZALANDIRILMIYOR”

Son olarak konuşan çocukları Diren ve Feda’yı depremde kaybeden Emine Yücel de “Dünyada en şiddetli depremlerin meydana geldiği ülkelerde bile bizim ülkemizdeki kadar can kaybı yaşanmıyor. Çünkü bizim ülkemizde imara açılmaması gereken, deprem riski taşıyan alanlar imara açılıyor. Binalarda kullanılan malzemeler çalınıyor. Yapılar denetlenmiyor. Sorumlular hak ettikleri gibi cezalandırılmıyor” ifadelerini kullandı.

“ÜLKEMİZDE RANT İNSAN HAYATINDAN DAHA ÖNEMLİ”

“Bu bir katliamdır, yapanlar apaçık ortadadır ve kasıtla hareket etmişlerdir” diyen Emine Yücel şunları söyledi; “Bu kasıt, rant kastıdır ve maalesef ülkemizde rant insan hayatından daha önemlidir.”

Rızabey apartmanı dışındaki deprem dosyalarında karara çıktığını ve bu dosyalardaki suçluların hak ettikleri, caydırıcı cezalar almadığını ifade eden Yücel, “Suçlular dışarıda ellerini kollarını sallayarak geziyorlar. Bizim canlarımız ise mezarlara hapsedildiler. Rızabey apartmanı yargılaması tüm deprem dosyaları için emsal oluşturacak bir dosyadır. Bu hukuk mücadelesinden çıkacak yargı kararı ülkemizde deprem adı altında yaşanan katliamlara emsal oluşturacaktır. İnsan hayatı yerine beton sevdalılarının rantlarını koruyan, suçlarına ortak olan, siyasiler, kamu görevlileri, yargı mensupları, ölen her canın ve bundan sonra ölecek her canın asıl sorumluları sizlersiniz, sizleri takip edip, teşhir etmek de bizim boynumuzun borcudur. Adalet mücadelemiz devam edecek” dedi.

(İzmir/EVRENSEL)