Galatasaray Üniversitesi kulüpleri ve toplulukları: Ölmeye değil okumaya geldik!
Galatasaray Üniversitesi kulüpleri ve toplulukları, "Yurtlardaki ihmaller ve baskılar nedeniyle bir sıra arkadaşımızı daha kaybetmek istemiyoruz" diyerek sorumluların yargılanmasını istedi.
Görsel: gsusinemakulubu/Instagram
Galatasaray Üniversitesi kulüpleri ve toplulukları, Aydın'ın Efeler ilçesinde bulunan, KYK’ya bağlı Güzelhisar Kız Öğrenci Yurdu'nda arızalanan asansörün düşmesi sonucu Zeren Ertaş'ın yaşamını yitirmesi ile ilgili ortak açıklama yayımladı. Öğrenciler "Yurt koşulları iyileştirilmeli ve barınma olanakları genişletilmeli, öğrencilerin taleplerine kulak verilmelidir. Hiçbir gencin hayatı, ihmal sonucu ölüme kurban gidecek kadar basit değildir. Yurtlardaki ihmaller ve baskılar nedeniyle bir sıra arkadaşımızı daha kaybetmek istemiyoruz." dedi.
Galatasaray Üniversitesi kulüpleri ve toplulukları tarafından yapılan ortak açıklama metni şöyle:
"Galatasaray Üniversitesi kulüpleri ve toplulukları olarak geçtiğimiz günlerde bir dizi ihmal sonucu yaşamını yitiren sıra arkadaşımız Zeren Ertaş’ın ölümüne sessiz kalmıyoruz!
Biz öğrencilerin, eğitimimizi sürdürebilmek için kalmak zorunda olduğumuz yurt yerleşkelerinde insancıl koşullarda yaşamadığımız aşikardır. Hükümetin bize insancıl yaşamı layık görmediği, hijyenden yoksun, yemekhanelere gelen zamlarla beslenmenin karşılanmadığı, odaların kapasitesinin çok üstünde sayıda öğrencinin bulunduğu yaşam alanı denemeyecek yerlerde mevcut ekenomik sıkıntılarla birlikte yaşamak zorunda bırakılıyoruz. KYK yurtlarını öğrencilerin uyarılarını dikkate almayarak yaşam alanından ölüm alanına çevirenler; kayıplarımızın önüne geçmeyi amaçlayan ve anayasal hakkımız olan gösterilere müdahale etmekte ise hiç vakit kaybetmiyorlar.
Umutlarla ve alnımızın akıyla girdiğimiz üniversitelerde ekonomik kaygılar, anti-demokratik uygulamalar, kalifiye akademik kadroların görevden uzaklaştırılması gibi sebeplerle günden güne niteliksizleşen bir eğitim sistemiyle karşı karşıya kalıyoruz. Kültür ve sanat etkinliklerinden uzakta, kendimizi gerçekleştirebileceğimiz ve dayanışabileceğimiz alanları yok eden bir düzenin içinde yaşama tutunmaya gücü kalmayan arkadaşlarımızın intiharlarına şahit oluyoruz. Arkadaşlarımızın ölümleri bireysel bir fenomen değil, içinde gençlere var olma imkânı sunmayan politikaların sebep olduğu cinâyetlerdir.
Bizlerin şikayetlerini kulak arkası ederek uyarılarımızı dikkate almayan yetkililerin sesimizi yükselttiğimizde karşımızda dikilmeleri değil, yanımızda durmaları gerekir. Devlet ve ilgili idari tüm makamlar, bizlere yaşanabilir bir alan sağlamak zorundadır. Bu bir lütuf değil zorunluluktur. Yurt koşulları iyileştirilmeli ve barınma olanakları genişletilmeli, öğrencilerin taleplerine kulak verilmelidir. Hiçbir gencin hayatı, ihmal sonucu ölüme kurban gidecek kadar basit değildir. Yurtlardaki ihmaller ve baskılar nedeniyle bir sıra arkadaşımızı daha kaybetmek istemiyoruz.
Bugün, Zeren ve kaybettiğimiz sıra arkadaşlarımız adına dayanışma çağrısında bulunuyoruz. Sorumlular yargılansın! Ölmeye değil okumaya geldik." (HABER MERKEZİ)
