02 Kasım 2023 19:50

EMEP Milletvekili İskender Bayhan: Övündüğünüz bu düzenin adı vahşi kapitalizm değilse ne?

EMEP Milletvekili İskender Bayhan, Çalışma Bakanlığının bütçesinin "başarı belgesi" değil, itirafname olduğunu belirterek "Övündüğünüz bu düzenin adı vahşi kapitalizm değilse nedir?" dedi.

Fotoğraf: EMEP

Paylaş

Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesine dair bir konuşma gerçekleştirdi. Bakan Işıkhan’ın sunumunu “Sunumunuz bir başarı belgesi değil bir itirafname niteliği taşıyor. Ama siz ve hükümetiniz yerli ve yabancı sermayenin, tekellerin çıkarlarını savunmakta o kadar mahirsiniz ki bunu bile fark edemeyecek durumdasınız” diyerek eleştiren Bayhan, ucuz işgücü sömürüsünden, çocuk işçiliğe, göçmen emeğinden, açlık sınırındaki ücretlere dek tek adam rejiminin işçilerin haklarını tırpanlarken kapitalistleri büyüttüğü bir politika izlediğini ifade etti.

“Sunumunuzda yine kadın emekçilerin adı dahi yok” ifadelerinde bulunan Bayhan, kadın emeğinin sömürünün insafına terk edildiğini vurguladı.

İŞÇİLERİN DEPREM ÖDENEKLERİNE PATRON EL KOYDU!

Bakanın “Deprem sonrasında işten çıkarmalar sınırlandı ve sosyal güvenlik tedbirleri aldık” ifadelerine “Doğru değil!” diyerek tepki gösteren Bayhan, “Deprem mağduru işçilerin çoğunluğu işyerlerinden de devletten de hiçbir ücret veya ödenek alamadı. İşçilerinin deprem ödeneklerine patron el koydu!” ifadelerinde bulundu.

"YILIN İLK ON AYINDA 1559 İŞÇİYİ KAYBETTİK"

Ayrıca, Işıkhan’ın bütçe sunumundaki “Bakanlığımızın önemli çalışma alanlarından biri de “iş sağlığı ve güvenliğini sağlamaktır” ifadelerinin gerçek olmadığının da altını çizen Bayhan, “İktidarınız boyunca iş cinayetlerinde 30 bin 546 işçi hayatını kaybetti. Bu yılın ilk 10 ayında 1559 işçiyi kaybettik” dedi.

"ÖVÜNDÜĞÜNÜZ DÜZENİN ADI VAHŞİ KAPİTALİZM"

 “Büyük Türkiye”, “Yerli ve Milli Ekonomi” gibi iddiaların arka planında gerçekleşen iş cinayetlerinin emekçilere açılan savaşın ağır tablosu olduğunu ifade eden Bayhan, “Siz kaza, kader, fıtrat diyorsunuz, bizler “neo-liberal düzenin ucuz ve güvencesiz istihdam politikaları ve sermayenin daha yoğun sömürü stratejisi” ifadelerinde bulundu.

Sendikalı işçi oranının arttığı iddialarına da tepki gösteren Bayhan, “resmi verilere göre kayıtlı işçilerin sadece yüzde 15'i sendikalı. Kayıtsız işçilerle bu oran Yüzde 10’a düşüyor. 600 binden fazla işçi sendika üyesi olmasına rağmen toplu iş sözleşmesi hakkını kullanamıyor” diyerek toplu sözleşme hakkının gaspına değindi.

Bayhan, “2024 bütçesinin genelinde olduğu gibi bakanlığınızın bütçesinde de bütün kapılar "besle sermayeyi oysun işçinin, emekçinin gözünü" anlayışına çıkmaktadır. Övündüğünüz bu düzenin adı vahşi kapitalizm değilse nedir?" diyerek konuşmasını tamamladı.

“BOĞAZİÇİ'Nİ ÇORAKLAŞTIRAMAYACAKSINIZ!"

Bayhan, Meclis'te Boğaziçi Üniversitesi'nde özerklik, demokrasi ve bilimsel özgürlüklere yapılan müdahalelere ilişkin bir konuşma gerçekleştirdi. 

Bayhan, "Boğaziçi Üniversitesi'nde, özerklik, demokrasi ve bilimsel özgürlüklerle ilgili eylemler 148. haftasında devam ediyor. Üniversiteye atanan kayyum yönetimi, kişisel tercihlere dayalı atamalar yaparak, birçok akademisyeni asılsız gerekçelerle görevden alıyor ve onları istifaya ve emekli olmaya zorluyor. Emine Fişek ve Hande Tekdemir gibi akademisyenler, doçentlik yükseltme başvurularının işleme alınmaması nedeniyle istifaya zorlandı. Umut Türem ve Zeynep Kadirbeyoğlu gibi akademisyenlerin burslu yurtdışı araştırma izinleri talepleri reddedildi ve ücretsiz izin talepleri bile kabul edilmedi. Kayyum yönetimi, sürekli olarak bilimsel üretim süreçlerini engelliyor. Son birkaç gün içinde öğretim üyesi Yıldız Silier'in sözleşmesi, 'Yeniden atanmanız uygun görülmemiştir' denilerek iptal edildi. Öğrenciler, baskıcı politikalara karşı çıkarak 'Hocama dokunma' diyor ve demokratik bir üniversite talep ediyor. Tek tip öğrenci, tek tip akademisyen ve tek sesli bir üniversite anlayışına karşı çıkan Boğaziçi Üniversitesi bileşenleriyle dayanışma içindeyiz. Yıldız Silier'in ifade ettiği gibi, bu uzun soluklu bir dayanışma yolculuğudur. Boğaziçi'ni çoraklaştırmanıza izin vermeyeceğiz!” dedi. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

"IŞİD'li aileye teslim edilen Ezidi kız çocuğu" haberlerine peş peşe erişim engeli kararları

SONRAKİ HABER

Gazeteci Evrim Kepenek "dezenformasyon" suçlaması ile ifadeye çağrıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa