4 Kasım 2023 01:45

Sağlık işçisi: Şehir hastanesi sisteminin özeti

Sağlık işçisi
Kocaeli

Merhaba Evrensel okurları,

Sizlere şehir hastanelerinin yeni binaları, yeni cihazları ve ‘güzide’ binalarının ardındakileri anlatmak istiyorum. Şehir hastaneleri yap-işlet-devret modeli ile yapıldığı için tüm süreç şirketlerle işliyor. Ben de kısa bir süre önce açılan Kocaeli Şehir Hastanesinde çalışıyorum. Ana işletmeci firma hastane içindeki işlerin yapılması için bu alanda çalışan firmalarla sözleşmeler imzalıyor. Teknik işler, hizmet kısmı, laboratuvar, radyoloji bölümü gibi birçok bölümde farklı farklı şirketler çalışıyor. Aslında doktor, hemşire gibi sağlık emekçileri dışında hemen herkes özel bir şirkette çalışıyor. Bu yüzden de kimse sağlık çalışanı olarak görülmüyor. Tüm sistem şirketler üzerinden ilerlediği için de normal hastane işleyişinden farklı süreçler oluyor.

TALEP VE CEZA SİSTEMİ!

Hizmet kısmında yani yemekhane, temizlik, taşıma, güvenlik gibi alanlarda tüm işler talep sistemi ile yapılıyor. Bir yer temizlenecek, bir hasta taşınacak, bir servise yemekler götürülecekse bunların hepsi için talep oluşturulması gerekiyor. Her talebin belirli bir süresi var. O süre içerisinde talebi kapatmamız ve yerine getirmemiz gerekiyor. Eğer süre geçerse talep sistemde cezaya düşüyor. Ceza sistemi de hizmet veren firmanın işletmeyi yapan firmaya para cezası ödemesi anlamına geliyor. İşi verilen sürede yapamazsak şirketi zarara uğratmışız gibi görülüyor. İşte tüm problemler de burada başlıyor. Süreye yetişemeyip cezaya düştükçe, taleplere yetişemez oldukça şeflerle bir gerginlik olmaya başlıyor. Bazı zamanlar talep cezaya düştüğü için azarlanıyoruz. Yetişkin olmuş bir insanın başka bir insan tarafından azarlanması bir süre sonra can sıkıcı hale geliyor. Stresli bir şekilde yaşamaya başlıyoruz.

HASTAYI İSTEDİĞİMİZ YERDE BIRAKIYORUZ

Gün içerisinde aynı anda birden fazla talebi karşılamamız gerekiyor. Böyle durumlarda diğer talebe yetişmemiz için hastayı götürdüğümüz yerde bırakmamız isteniyor. Bazı zamanlar hasta götürdüğümüz yerde uzun süre bekliyor, bazı zamanlar da başka bir personel alıyor. Günün yoğunluğuna, hastanın gittiği yere göre değişiyor. Hasta bizim için bir iş, hastane içinde istediğimiz yerde rahatça bırakabiliriz. Ki böylece diğer talebi yapabilelim. Bu koşturma içerisinde bir de sürekli denetim oluyor. İşletmeci firma gün içerisinde hastanede gezerek hizmet veren firmanın işi nitelikli yapıp yapmadığını denetliyor. Bizlere hastane ile ilgili, sağlık ile ilgili belli başlı bilgileri soruyorlar. Sağlık çalışanı olarak geçmiyoruz ama sağlık alanında iş eğitimleri alıp bu bilgileri bilerek hareket etmemiz gerekiyor. Bir yanda talepten talebe koşarken diğer yanda denetimlerden geçmemiz gerekiyor.

MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ

Tüm bu süreçlerde şeflerle ve çalışma arkadaşlarımızla gerginlikler yaşıyoruz. Bir süre sonra herkes gün içerisinde kaç talep karşıladığını karşılaştırmaya başlıyor. Sanki en çok talebi karşılayan prim alacakmış gibi! Diğerlerine göre az talep karşılayan o gün az çalışmış gibi görülüyor. Oysaki taleplerin azlığı ya da çokluğu bizim elimizde olan bir şey değil. Talebin içeriği, yani hastanın nereden nereye gideceği ya da hastanın yataklı mı tekerlekli sandalyede mi olduğu süreyi belirliyor. Sonuçta talep sayısı az da olsa çok da olsa binlerce adım atarak, bazı zamanlar koşarak geçiriyoruz tüm günü. Yanında da bolca gergin konuşma, bazı zamanlar azarlanma... Bu süreçlerden şikayet edip personel alınması gerektiğini söylediğimizde ise personelin yeterli olduğu söyleniyor. Oysa yapılan işe ve personel sayısına baktığımızda büyük bir orantısızlık kabak gibi ortada. Firmaların arasında imzalanan sözleşmede belirli bir sayıda personel üzerinden anlaşıldığı için gerektiği kadar personel alınmayıp az kişiyle çok iş yapılmaya çalışılıyor. Bu da baskının daha da artmasına neden oluyor. Tüm bunların sonunda ayda bir yapılan motivasyon toplantılarında da teşekkür kartları hazırlıyorlar. Bu kartların üstünde yazan not şehir hastanesi sisteminin özeti gibi: Müşteri memnuniyetiniz için teşekkür ederiz...

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yüksek voltajlı teşvik

Yüksek voltajlı teşvik

Erdoğan-Şimşek programıyla emekçilerin bir ayı daha gıdaya gelen yüksek zamlar ve eriyen ücretlerle geçti. Özelleştirmelerle ihya edilen sermaye gruplarına ise sadece bir ayda ‘üretmedikleri elektrik’ için 1 milyar lira teşvik verildi. Sanayi patronları da çalıştırdıkları her kadın işçi için devletten artık daha fazla teşvik alacak.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et