Çocuklar hasta, doktor "et yesinler" diyor, biz eti kurbandan kurbana görüyoruz
Okullarda çocuklara 1 öğün ücretsiz yemek verilmezken yetersiz beslenme nedeniyle hastalıklarla boğuşan çocukların aileleri çaresiz: “Doktor ‘et yesin’ diyor, ama biz eti kurbandan kurbana görüyoruz."
Fotoğraflar: Evrensel
Adem KORKMAZ
Kocaeli
Geçtiğimiz yıl Ekmek ve Gül’ün ‘Her 4 çocuktan 1’i aç okula gidiyor’ diyerek başlattığı ‘okullarda bir öğün ücretsiz sağlıklı yemek her çocuğun hakkı’ kampanyası sonucu Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) adım atmak zorunda kalmıştı. Ama MEB, okul öncesinde 1 öğün ücretsiz yemeği sadece yarım dönem sürdürdü. MEB, yeni eğitim-öğretim yılının başında deprem bölgesi hariç tüm illerde okul öncesinde ücretsiz yemeği kaldırsa da okullarda 1 öğün ücretsiz yemek ihtiyacı daha da artmış durumda.
Geçen yıl kampanya sürecinde gittiğimiz Kocaeli’nin Körfez ilçesindeki Yavuz Selim İlköğretim Okuluna yeniden gidiyoruz. Son bir yılda velilerin yaşam koşulları daha da ağırlaşmış. Geçen yıl olduğu gibi öğlen tatili zilinin çalmasıyla çocuklar parkta bekleyen annelerinin yanına koşuyor. Yere kurulan sofralarda evlerden getirilen yemekler var. Menüler benzer. Akşamdan kalma makarna, pilav; çocuklar seviyor diye kızartılan patates, ekmek arası katıklar. Çocuklar yemek yerken sohbet ettiğimiz kadınlar artan hayat pahalılığından, katlanan ev kiralarından şikayetçi. Asgari ücretle kimisi iki, kimisi üç çocuk okutmaya çalışan veliler, 1 öğün ücretsiz yemek konusunda yetkililerin duyarsızlığından şikayetçi.
‘ÇOCUKLAR NASIL İYİLEŞECEK?’
Çocuklar yemek yerken konuştuğumuz bir veli hayatın giderek pahalılaştığına dikkat çekerek ekliyor: “Dün aldığımı bugün alamaz duruma geldim. Doktora götürdüm çocukları. İkisinde de kansızlık var. Doktor ‘Sebze ve meyve, et yemesi gerekiyor’ dedi. En son kırımızı eti kurbanda yedik. Kurban eti yoksa bizim eve kırmızı et girmiyor. Çocuklarım nasıl iyileşecek?” diye sordu.
‘PAZAR ALIŞVERİŞİ AYDA BİRE DÜŞTÜ’
Bir başka veli ise her hafta yaptığı pazar alışverişinin artık iki hatta üç haftada bire düştüğünü söylüyor. Bazı aylar pazara dahi gidemediklerini anlatan anne “Kızım muz istedi alamadım. Çünkü gücüm yok” ifadelerini kullanarak çocuklarına iyi şeyler sunmak istese de imkanı olmadığı için sunamadığını söylerken diğer veliler de ona hak veriyor.
‘KIŞIN PARKTA NASIL OLACAK?’
Havalar güzelken sofralarını yere serdiklerini anlatan veli, yaklaşan kışa işaret ediyor. Okul bahçesinde yemek yenmesine izin verilmediği için parkta toplandıklarını anlatan veli “Yağmur olunca perişan oluyoruz. Parkın yanında muhtarlık var. Yarın muhtar, belediye bizden oy isteyecek. Bu yaşadıklarımızı görmüyorlar mı? Bizi nasıl yalnız bıraktıklarını görüyorsunuz. Bir anne olarak ben çadır ya da konteyner istiyorum. En azından bu sorunumuzu çözsünler” çağrısını yaptı.
‘7 NÜFUSA TEK MAAŞ BAKIYOR’
Tek maaşla 7 nüfusa bakmaya çalıştıklarını belirten bir veli “Bizde dert bitmez, eve bir maaş giriyor. Benim kiram 1500 lira. Ama ev mi, değil. Doğal gazı yok, ev eski dökülüyor. Bütçem ancak buna yetiyor. Değil meyve almayı, pazara dahi çıkamıyoruz” dedi. Çocuklar doğarken eşit olsa da zamanla bu eşitliğin bozulduğuna vurgu yapan veli “Biz yoksullaşırken birileri de zenginleşiyor. Geçen yıl eksik de olsa ana sınıfına ücretsiz yemek verdiler. Seçimler bitti unuttular” ifadelerini kullanarak kendileri bir şey yapmadan bu sorunların düzelmeyeceğini söyledi.
SINIFLAR KALABALIK, TEMİZLİK YETERSİZ
Tek derdin geçim ve beslenme olmadığını belirten veliler okulda 40 kişiyi geçen kalabalık sınıflara da tepkili. Bunun çocuklarının eğitiminin niteliğini de etkilediğini söyleyerek “Bu koşullarda çocuklarımız nasıl bir eğitim alacak ki başarılı olacaklar?” diye soruyorlar. Okulun temizliğinden şikayetçi bir veli ise “Çocuğum eve pis geliyor. Elleri simsiyah. Okulda sabun, peçete yok. Sınıflar kalabalık, çocuklar hastalık kapacak. Temizlik için yeteli personel olmalı. Neden bütçe yetersiz? Sahipsiz bırakılıyoruz” diye konuştu.