Emek Partisi: Afet Yasası geri çekilsin
"Yeni bir rant, yağma ve emekçilerin konutlarına zorla el koyma hedefiyle hazırlanan Afet Yasası geri çekilsin" diyen EMEP: "İşçi sınıfı sağlıklı ve güvenli çalışmak, yaşamak için örgütlenmelidir."
Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel
Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan imzasıyla yayımlanan açıklamada "Yeni bir rant, yağma ve emekçilerin konutlarına zorla el koyma hedefiyle hazırlanan Afet Yasası geri çekilsin" denildi.
Açıklamanın tamamı şöyle:
Bilindiği üzere 21 yıllık AKP iktidarı döneminde 7 büyük deprem, 4 tren kazası, pek çok sel baskını, orman yangınları, çığ düşmesi yaşandı. Bütün bunlar yaşanırken iktidar tüm yaşam alanlarımızı, doğayı ve emek gücünü sömürerek büyüyen aç gözlü sermaye politikalarının, rant ve talan düzeninin devamı için engelsiz bir alanı altyapı ve üst yapısı ile sonuna kadar açtı. Yerel yönetimlerin, üniversitelerin bilim insanlarının, yer bilimcilerin ve başta TMMOB olmak üzere meslek örgütlerinin denetim ve yetkileri ellerinden alındı; uyarıları dikkate alınmadı, bilimden uzaklaşıldı. Kent mekanlarının inşaat tekelleri, beton şirketleri, bankacılık sermayesi başta olmak üzere yağmalanması için yasalar; tarihi ve kültürel alanlarımız, sit alanları, orman ve deniz kıyısı alanları, konut yasaklı alanların talanı için KHK’lar çıkarıldı.
11 ili kapsayan büyük 6 Şubat depremi iktidar tarafından “asrın felaketi” olarak açıklandı. Ancak, on binlerce yurttaşımızın hayatını yitirmesiyle; konutların, hastanelerin ve kamu binalarının yıkılmasıyla; altyapının çökmesiyle, yolların, limanların ve havaalanlarının kullanılamaz hale gelmesiyle ortaya çıkan yağma ve rant düzeninden bir nebze olsun ders çıkarılmadı.
AKP iktidarının TOKİ eliyle yürüttüğü inşaat faaliyetlerinin ve “kentsel dönüşüm” yağmasının ne konut sorununu çözmekle ne de depreme karşı önlem almakla ilgisi olduğu en acı biçimde 6 Şubat depremi ile yaşadık, hala da yaşamaya devam ediyoruz. TOKİ’nin tek yaptığı şey yoksul emekçi mahallelerindeki insanları evlerinden etmek ve buraya lüks konutlar dikmek oldu.
İktidar şimdi yarattığı bu felaketin yıkımı üstünden, yaklaşan büyük İstanbul depreminin saldığı korkuyu da kullanarak kentsel dönüşümde ikinci bir aşamaya geçiyor. Cumhurbaşkanı yardımcısı Yılmaz’ın OVP tanıtımı toplantılarında dile getirdiği gibi iktidar için “krizler yeni fırsatlar yaratır” yaklaşımı sürüyor. 7 yapısal reformdan biri diye söz edilen kentsel dönüşüm planının altından depreme dirençli, insan yaşamını odağına alan bir kentsel planlama ve önlemler değil; milyonlarca emekçinin hayatını hiçe sayan rant ve talan politikalarının hızlandırılmış soygunu, kentsel dönüşüm politikasının ikinci planı ortaya çıkıyor.
DEPREM BURJUVAZİ VE TEK ADAM YÖNETİMİ İÇİN FIRSATA ÇEVRİLMEK İSTENİYOR
Yaşanan krizleri “Allahın lütfu” olarak fırsata çevirmek bütün AKP iktidarlarının en önemli yeteneğidir. Hatırlanacağı üzere sınıfsal karakterleri gereğince kendinden önceki iktidarlar da fırsatları kaçırmamıştı.
Ecevit'in başbakanlığındaki DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümeti iktidarken 1999 Gölcük depremi sonrasında, deprem bahanesiyle özel iletişim vergisi başta olmak üzere ek vergiler getirilmişti. Emeklilik yaşını ve prim gün sayısını arttıran sosyal güvenlik yasası yüzbinlerce emekçinin mücadelesine karşı çıkarılamamışken, bu büyük depremin yarattığı acının hemen ertesinde bir gece yarısı yürürlüğe konulmuştu. Unutmadık.
BURJUVAZİNİN VE TEK ADAM YÖNETİMİNİN FELAKET FIRSATÇILIĞI SÜRÜYOR
21 yıldır sürdürülen rant ve talan politikaları yükseliyor.
Bugün “2/1700 Esas No.lu Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” Türkiye Büyük Millet Meclisi genel kurulunda oylamaya sunularak kabul edildi. Bu yasayla;
- Amaç deprem riski altındaki alanların dönüştürülmesi değil, rant odaklı yapılaşmadır.
- Kamuya ait taşınmazlar, hazine arazileri sermaye sınıfına ve inşaat tekellerine peşkeş çekilecektir.
- Yerel yönetimlerin yetkileri tamamen ortadan kaldırılırken, Kentsel Dönüşüm Başkanlığına sınırsız özel yetkiler verilecektir.
- Yurttaşlarının mülklerine el konulmasının, barınma hakkının engellenmesinin, yoksul emekçilerin yeniden borçlandırılmasının önü açılacaktır.
- Özellikle İstanbul üzerinden yeniden bir sermaye birikimi, mega şehirler, küresel kent planları yapılıyor. Şehir uluslararası tekellere açılırken emekçiler şehir dışına atılacak, geniş ölçekte bir yer değiştirme yaşanacaktır.
FELAKETLERİN SORUMLUSU KAPİTALİST KÂR DÜZENİDİR
Milyonlarca emekçinin hayatı bir avuç asalak burjuvanın hayatından değerlidir.
- Depremlerden ve diğer doğa olaylarından rant sağlanması amacıyla yürürlüğe konan bütün düzenleme ve uygulamalar, yeni yasa ile birlikte geri çekilsin.
- Rant için değil; sağlıklı ve güvenli barınma hakkına uygun, depreme dirençli yaşanılabilir kentler için şehir planlamaları yapılsın
- Kamuya ait taşınmazların özelleştirilmesine, el konularak emekçi semtlerinin sermaye birikimine açılmasına, emekçilerin yaşadıkları bölgelerden şehir dışına itilmesine ilişkin düzenlemeler geri çekilsin.
- Bilim insanlarının, meslek odalarının, üniversitelerin, sendikaların ve bilimin dahil olduğu herkese eşit, sağlıklı, güvenlikli yaşama koşulları sunulsun.
Her şeyin bir meta olduğu ve insan ihtiyaçlarına değil kâra dayanan bu kapitalist sistemde her yaşadığımız yıkım ve her yıkım sonrası burjuvazinin fırsatçılığı bize şunu söylüyor
İşçi sınıfı sağlıklı ve güvenli çalışmak, yaşamak için örgütlenmelidir!” (HABER MERKEZİ)