09 Kasım 2023 16:23

KYK yurtlarında nasıl güvende hissedeceğiz?

“Herkes oturduğu koltukta çok rahat ancak yurtta başıma bir şey gelse benden sonrakilerin güvende olduğundan emin olmak isterim. Önlem alınması için Zeren’in ölmesine gerek yoktu”

Fotoğraf: Unsplash

Paylaş

Gökçefidan TÜRKMEN

Bandırma/Balıkesir

 

Aydın’da KYK yurdunda Zeren Ertaş’ın bir dizi ihmal sonucu hayatını kaybetmesiyle Türkiye’nin her yerinde KYK yurtlarının durumunu daha açık gözler önüne seren bir süreç yaşandı. Biz de Bandırma KYK’de kalan arkadaşlarımıza bu süreçle ilgili düşüncelerini ve kendilerinin nelerle karşılaştıklarını sorduk.

Konuştuğumuz neredeyse herkesin ilk sözü yemeklere dairdi. Porsiyonların küçüklüğünden ve doymadıklarından bahsettiler. KYK’de kalıp okumaya çalışan Berfin, yemeklerin çok az ve hep bayat olduğunu, karınlarını ekmekle doyurmaya çalıştıklarını ancak hem bayat ekmek yemek zorunda olduklarını hem de buna rağmen ikinci ekmek için para vermek zorunda olduklarını anlattı. “Sinekler ve böcekler yüzünden rahat yemek yiyemiyoruz” diye de ekledi. Başka arkadaşlar da yurdun duvarlarında sürekli böcek gördüklerini ve ilaçlama yapılmadığını aktardı. Bunların yanında sürekli aynı yemeklerin çıktığını, bitmeyen yemeklerin ertesi gün tekrar kullanıldığını, bazen tatlarının farklı olduğunu söylüyor çoğu arkadaşımız.

KYK YURTLARINDA YOLUNDA GİDEN BİR ŞEY YOK

Bir diğer çok konuşulan şeyse ihmaller. Berfin duş başlıklarının kırık olduğunu, duşlarda gider olmadığı için kayıp düştüklerini ve her yerin çamur olduğunu söylüyor. Birçok kez dile getirilesine rağmen hiçbir çözüm sağlanmadığından şikâyetçi. “Devlet öğrencilerine, gelecek nesillere sahip çıkmıyor. Her şeyde olduğu gibi yaşadığımız sorunların da Zeren’in ölümünün de üstü kapatılıyor. Denetlemeyi sağlamayan güvenlikten müdüre, valiliğe kadar herkesin sorgulanması gerek. Herkes oturduğu koltukta çok rahat ancak benim yurtta başıma bir şey gelse benden sonrakilerin güvende olduğundan emin olmak isterim. Önlem alınması için Zeren’in ölmesine gerek yoktu” diyerek ihmallerin önlenmesini istediğini söylüyor.

İki yıldır KYK yurdunda kalan Betül de aynı durumu şöyle özetliyor: “Yurtta ikinci yılım ve bir şeylerin gizli tutulması, ihmallerin olması ve bunlara dair sessiz kalmak zorunda bırakılmamız düşüncelerimizi de bastırıyor. Yemeklerde çıkan böcekler, soğuk yemekler, zehirlenmeler, yetersiz çalışma alanları, üstü örtülen şiddet olayları, temizliğin sağlanmaması gibi daha birçok sorunumuz var. İnternet ve kendi telefon şebekemiz çekmiyor. İnternet sorunundan dolayı yurtta ne ders çalışabiliyoruz ne online derslerimize girebiliyoruz. Kimi zaman ailemizle iletişim kuramıyoruz bile. Nasıl güvende hissedelim? En kötüsü de güvende olmamız gereken, yuva olarak gördüğümüz yerde bunların yaşanması.

Temizliğin de büyük bir sorun olduğuna değinen Berfin, temizlik yetersiz olduğu için tuvaletlerini kendilerinin temizlemek zorunda kaldığını ve cinsel hastalıklardan, idrar yolu enfeksiyonuna kadar birçok hastalık kapmaktan korktuklarını dile getiriyor. Yine temizlik konusunda çamaşır makinelerinin yetersizliğini söylüyor. “Bizim blokta yaklaşık 3000 kişiyiz. Yalnızca 12 tane makine var, bazıları çalışmıyor bile. Bir arkadaşım çamaşırlarını elinde yıkamak zorunda kaldı.”

Bunların yanı sıra yurtta kalmanın sosyal hayatlarından da çok şey götürdüğünü paylaşan arkadaşlarımız da var. “Kendimizi hapsedilmiş gibi hissediyoruz. Bir çay, kahve yapabileceğimiz su ısıtıcı kullanmamız bile yasak. Yurda giriş saatleri çok erken. Üstelik erkek yurtlarında daha esnek olunabiliyorken, kız yurtlarında kurallar çok daha katı. Konser, sinema, tiyatro gibi etkinliklere gidip yurdun son giriş saatine yetişmemiz imkânsız. Bu yüzden sosyal, kültürel alanlarda kendimizi kısıtlıyoruz” şeklinde dillendiriyor bu durumu.

Yaşadığınız bütün bu sorunlara karşı ne yapılabileceğini sorduğumuzdaysa bir öğrenci, tek başına kaç kere şikâyet ederse etsin bir sonuç alamadığını fakat başka yurtlardaki öğrenciler birlik olup harekete geçtiğinde, yan yana durduğunda taleplerinin duyulduğunu gördüğünden bahsetti. Bu doğrultuda bizim de kaldığımız yurtlarda, aynı yurtta aynı sorunlarla çarpışan arkadaşlarımızla birbirimizden güç alarak karşılaştığımız sorunlara karşı bir araya gelmenin ve mücadele etmenin yollarını tartışmamız gerekiyor.

ÖNCEKİ HABER

Gerçek dünyadan kopuşun aracı: uyuşturucu ve kumar

SONRAKİ HABER

Kesinlik tartışmalarıyla matematik

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa