Latmos’ta arkeolojik sit alanlarında kömür madenciliğine koruma kurulu freni
Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü, Çavdar köyü yakınlarında kömür madeni için kamulaştırılan yerler hakkında “Arkeolojik sit alanlarında madencilik yapılamaz” dedi.
Fotoğraf: Selahattin Aydın
Özer AKDEMİR
Aydın’ın Söke ilçesi yakınlarındaki Beşparmak (Latmos) dağındaki kömür ocağı için kamulaştırılan arazilerin bir kısmında madencilik yapılması yasaklandı. Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü (KVKBK) Çavdar köyü yakınlarında kömür madeni için kamulaştırılan parsellerin bazılarında 1. ve 3. derece arkeolojik sit alanı bulunduğu gerekçesiyle bu parsellerde madencilik yapılamayacağına karar verdi.
BİNLERCE YILLIK KÜLTÜR VARLIKLARINA MADENCİLİK DARBESİ
Antik çağlardaki adı Latmos olan Beşparmak dağları, dünyada nadir bulunan bir jeolojik yapıya sahip olmasının yanı sıra 8.500 yıllık kaya resimleri ve neolitik çağdan günümüze kadar gelen çok sayıda kültür varlıkğı ile de tarihi önemde bir bölge. Binlerce yıldır insan yerleşiminin görüldüğü dağda yaşayan yurttaşlar için fıstık çamları, zeytincilik ve hayvancılık en önemli geçim kaynakları arasında. Son yıllarda özellikle feldspat ve kuvars madenleri nedeniyle adeta delik deşik edilen dağın ortasında yer alan Çavdar köyü bu madencilik talanının en yoğun olarak hissedildiği köylerden birisi.
ARKEOLOJİK SİT ALANLARI KÖMÜR OCAĞI YAPILMAK İSTENDİ
Çavdar köyü etrafında birçok kuvars ve feldspat madeni olması bir yana köy yakınlarında 1979 yılından bu yana işletilen bir de linyit maden işletmesi bulunmakta. Geçtiğimiz aylarda Çavdar Köyü ile Mersinbelen köyleri arasındaki bulunan linyit yataklarının olduğu bölgede köylülere ait 19 parsel arazi Yatağan Termik Santrali'ne kömür temini için Cumhurbaşkanının kararı ile Acele Kamulaştırma yöntemiyle kamulaştırılmıştı. Kamulaştırılan bu 19 parsel arazinin 9’un da ören yeri ve kale kalıntısının içinde yer aldığı 1. ve 3. derece sit alanı bulunduğu ortaya çıkmıştı. Bu alanların sit koruması altında olduğunun ortaya çıkması üzerine bölgede faaliyet gösteren Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) sit alanı olan yerlerde madencilik faaliyetinin yapılamayacağıyla ilgili Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’ne (KVKBK) bir yazıyla müracaat etmişti.
KORUMA KURULU: “SİT ALANLARINDA MADENCİLİK YAPILAMAZ”
EKODOSD bu başvurusu ile ilgili Aydın KVKBK’dan kendilerine gönderilen yanıtla ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamaya göre “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün 2 adet 4.grup işletme sahası ve 4 adet ihalelik sahanın “Sarıçay Mevkii Arkeolojik Alanı 1. Ve 3. Derece Arkeolojik Sit” ve “Sarıçay Mevkii Kutsal Alanı 1. Ve 3. Derece Arkeolojik Sit” alanları ile çakıştığı, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu İlke Kararı gereği tescilli “Sarıçay Mevkii Arkeolojik Sit” alanlarında madencilik faaliyeti yapılamayacağı” derneğe bildirildi. Bu tescilli arkeolojik alanlar içindeki madencilik faaliyetlerinin yasaklandığının belirtildiği açıklamada, kurulun ayrıca Sarıçay Mevkii Kutsal Alanı 1. Derece Sit sınırının bulunduğu bölgede yapılan çalışmalarda tahribat olduğu anlaşıldığından, yasal soruşturma başlatılması gerektiğine dair de karar aldığı dile getirildi.
“DİĞER PARSELLERDE DE MADENCİLİK YAPILMAMALI”
Koruma kararı bulunan alanlarda madencilik yapılamayacağı kararının olumlu olduğuna dikkat çekilen açıklamada geri kalan parsellerde madencilik faaliyetine izin verilmesi halinde; Söke, Davutlar, Güzelçamlı ve Kuşadası’na içme ve kullanma suyunu sağlayacak olan Sarıçay barajını tehdit edeceği uyarısında bulunuldu. EKODOSD açıklamasında şu görüşlere yer verildi; “Latmos bölgesindeki maden faaliyetleri başta insan sağlığını, en temel gereksinim olan temiz su hakkını, bölgenin zengin biyolojik çeşitliliğini, kültür varlıklarını, fıstık çamı ormanlarını, olağanüstü güzellikteki benzersiz kayalarını, doğal peyzajını ve gelecekte çok önemli bir ekoturizm destinasyonu olacak bölgeyi tehdit etmektedir.
Özellikle Kisir’de yaşanan sel felaketinde yukarı havzada yer alan maden ocaklarının dereleri ve Kisir çayını nasıl olumsuz etkilediği ve bunun sonucu olarak felakete yol açtığı açıkça görülmektedir”.
“SEL FELAKETİNİN BU MADENLERLE İLİŞKİSİ VAR”
EKODOS’un açıklamasında altını çizdiği sel felaketi 5 Kasım Pazar günü meydana gelmiş Kisir, Demirçay ve Güneyyaka köylerini etkileyen selde 5 köylü ile birlikte çok sayıda hayvan yaşamını yitirmişti. EKODOSD’un sel felaketi ile ilgili yaptığı açıklamada; “Kisir çayını besleyen yukarı havzadaki arazilerde maden faaliyetleri nedeniyle binlerce ağaç kesilmiştir. Kisir çayının içi buradaki maden ocaklarından gelen toprakla dolmuş durumdadır. Her iki durumun suyun akış rejimini değiştirdiği, aşırı yağışla birlikte suyun yerleşim yerlerine daha hızlı bir şekilde ulaştığı ve selin şiddetini daha da artırdığı anlaşılmaktadır” denilmişti.