Can Atalay krizinde süreç nasıl işledi? Bugüne nasıl gelindi?
AYM'nin, tutuklu iken milletvekili seçilen Can Atalay hakkındaki "hak ihlali" kararını Yargıtay'ın tanımaması ve AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasına giden süreç nasıl işledi?
Fotoğraf: Evrensel
Cihan ÇELİK
İstanbul
Anayasa Mahkemesi'nin (AYM), Gezi Davasın'da hakkında 18 yıl hapis cezası verilen tutuklu milletvekili Can Atalay'ın "seçilme ve siyasi faaliyette bulunma" ve "kişi hürriyeti ve güvenliği" hakkının ihlal edildiğine hükmederek tahliye edilmesi yönündeki kararına rağmen, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin, AYM'nin kararını tanımaması ve AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasına giden süreçte neler yaşandı? Haberimizde derledik.
4 MART 2022: 3. GEZİ DAVASINDA HAPSİ İSTENDİ
2013 Gezi direnişine yönelik ilk dava 2015’te beraatle sonuçlandı. Ancak 2019’da ikinci bir dava daha başlatıldı. Bir yıl sonra sonuçlanan bu davada "cebir ve şiddet kullanarak hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs", "mala zarar verme", "kasten yaralama" ve "ağırlaştırılmış yaralama" iddiasıyla yargılananlar, suçlamalara ilişkin somut ve kesin delil bulunmadığı belirtilerek bir kez daha beraat etti.
Ancak savcılığın itirazı üzerine davanın yeniden görülmesine karar verildi. Osman Kavala cezaevinden çıkamadan yeniden tutuklandı. Bir süre sonra da beraat kararı istinaf mahkemesi tarafından bozuldu. Osman Kavala’nın "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" iddiasıyla yargılandığı dava da Gezi davası ile birleştirildi.
4 Mart 2022’de esas hakkında mütalaasını açıklayan savcılık Osman Kavala ve Mücella Yapıcı'nın, "cebir ve şiddet kullanarak hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ile hapis cezasına çarptırılmasını talep etti. Can Atalay'ın da arasında olduğu diğer isimlerin 15 yıldan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.
25 NİSAN 2022: MAHKEME TUTUKLAMA KARARI VERDİ
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 25 Nisan 2022’de Osman Kavala'yı, TCK'nin 312/1 maddesi gereğince, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı, "siyasal veya askeri casusluk" suçundan beraatine hükmetti. Heyet, Can Atalay, Çiğdem Mater Utku, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Tayfun Kahraman, Ayşe Mücella Yapıcı ve Yiğit Ali Ekmekçi'nin "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" suçundan 18'er yıl hapisle cezalandırılmalarına ve bu suçtan tutuklanmalarına karar verdi. Can Atalay bu karar sonrası tutuklandı.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, 28 Aralık 2022’de İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararını hukuka uygun buldu.
14 MAYIS 2023: SEÇİMİ KAZANDI AMA TAHLİYE EDİLMEDİ
Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu iken 14 Mayıs 2023'de yapılan seçimde aday olan Can Atalay, Türkiye İşçi Partisi'nin (TİP) Hatay milletvekili seçildi.
Avukatları, Atalay’ın mazbatasını Hatay Adliyesi’nden aldıktan sonra tahliyesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu.
Can Atalay'ın avukatları, Anayasa 83. maddesi uyarınca durma kararı ve tahliye talebinde bulundu. Ancak bu talep Yargıtay 3. Ceza Dairesince 13 Temmuz 2023 tarihli kararla reddedildi. Bu karara yapılan itiraz da Yargıtay 4. Ceza Dairesince 17 Temmuz 2023'te kesin olarak reddedildi.
10 TEMMUZ 2023: AVUKATLAR AYM'YE BAŞVURDU
Bunun üzerine Can Atalay'ın avukatları, 10 Temmuz 2023'te Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) hak ihlali yapıldığını belirterek bireysel başvuruda bulundu.
28 EYLÜL 2023: YARGITAY GEZİ DAVASINDA VERİLEN CEZALARI ONADI
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 25 Nisan 2022'de verdiği hapis cezası kararlarına ilişkin temyiz incelemesini 28 Eylül'de tamamladı.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılan Osman Kavala hakkındaki mahkumiyet hükmü onandı. Daire, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" suçundan 18'er yıl hapis cezası verilen Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mine Özerden ve Çiğdem Mater Utku hakkındaki mahkumiyet hükümlerinin de onanmasını kararlaştırdı. Ali Hakan Altınay, Mücella Yapıcı ve Yiğit Ali Ekmekçi hakkında verilen 18'er yıl hapis cezaları ise Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından bozuldu. Dairenin kararında, bu 3 kişnin eylemlerinin, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" kapsamında olmadığı, eylemlerinin, "toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet" kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Mahkumiyet hükümleri bozulan Mücella Yapıcı ile Ali Hakan Altınay'ın adli kontrol hükümleri uygulanarak tahliyesi kararlaştırıldı.
1 EKİM 2023: TİP, ANKARA'YA YÜRÜYÜŞ BAŞLATTI
TİP, 1 Ekim’de Hatay’dan yaklaşık bir ay sürecek bir “Özgürlük” yürüyüşü başlattı. Yürüyüş 28 Ekim'de Ankara Anıtpark'ta düzenlenen mitingle son buldu.
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, 12 Ekim'de başvurunun görüşülmesini, bir üyenin dosyaya hazırlanamadığını belirtmesi üzerine erteledi.
25 EKİM 2023: AYM, ATALAY İÇİN "HAK İHLALİ" KARARI VERDİ
Anayasa Mahkemesi (AYM), 25 Ekim 2023'te Can Atalay’ın bireysel başvurusunu değerlendirdi, "seçilme ve siyasi faaliyette bulunma" ve "kişi hürriyeti ve güvenliği" hakkının ihlal edildiğine hükmetti. 50 bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmeden AYM, ihlalin ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasına, yargılamada durma kararı verilmesine ve hükmün infazının durdurularak Atalay’ın tahliye edilmesine karar verdi.
AYM hak ihlali kararında şu tespitleri yaptı:
"Anayasa Mahkemesince tespit edilen ihlalin altında yatan sorunları giderme yönünde kamu gücünü kullanan makamlar genel bir yükümlülüğe sahip olmasına karşın Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi içtihadına aykırı davranmış, benzer ihlalleri önleme yükümlülüğünü yerine getirmemiş; aksine başvurucunun anayasal haklarını -Anayasa'nın parlamentoya verdiği bir yetkiyi kullanarak- daraltıcı bir şekilde yorumlamak suretiyle ihlal etmiştir."
"İncelenen başvuruda bir ceza davasında tutuklu olarak yargılanmakta iken milletvekili seçilerek yasama dokunulmazlığını kazanan başvurucunun durumunun Anayasa'nın 83. maddesinin ikinci fikrasında yer verilen istisna kapsamında olduğu gerekçesiyle durma kararı verilmeyerek hakkındaki yargılamanın devamına karar verilmiş, tahliye edilmemiş, TBMM'de yemin edememiş ve milletvekilliği görevini fiilen yerine getirememiştir."
AYM, ihlal kararını 25 Ekim’de İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.
Can Atalay’ın meslektaşları ve arkadaşları, Çağlayan’da İstanbul Adliyesinde adalet nöbeti başlattı ve AYM kararının uygulanmasını talep etti.
27 EKİM 2023: MAHKEME TAHLİYE KARARI VERMEDİ, DOSYAYI YARGITAY'A GÖNDERDİ
AYM kararı, 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne 27 Ekim’de ulaştı. Tahliye kararı vermeyen İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderdi.
Mahkeme başkanı Mesut Özdemir’in imzasının bulunduğu yazıda ihlalin Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi’nin kararından kaynaklandığı savunuldu. Gereğini aynı dairenin yapması gerektiği belirtildi. Mahkeme kararın gerekçesinde "Söz konusu düzenlemeler dikkate alındığında, Anayasa Mahkemesince verilen bireysel başvuruya konu ihlal kararı Mahkememizin kararına ilişkin olmayıp, Yargıtay ilgili Ceza Dairesince verilen tahliye talebinin reddi kararına ilişkin olduğu, dosyanın ilgili Daire önünde bulunduğu sırada başvurucunun milletvekili seçildiği ve bireysel başvuruya konu ihlalin bu Dairenin kararından kaynaklandığı, ayrıca bireysel başvuru yapıldıktan sonra ilgili Ceza Dairesince dosyanın esastan incelendiği ve karara bağlandığı, bu sebeple oluşan yeni hukuki durum karşısında Yargıtay 3. Ceza Dairesince yeni bir değerlendirme yapılmasının zorunlu olduğu anlaşıldığından dosya Cumhuriyet Başsavcılığınıza gönderilmiştir." denildi.
Yargıtay 3’üncü Daire Başkanı Muhsin Şentürk 1 Kasım’da mahkemeye bir yazı göndererek İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin bir karar vermediğini, kendilerine gönderilen yazının bir ‘müzekkere’ olduğunu, dosyanın gönderilmesiyle ilgili bir karar verilmesini istedi.
Bunun üzerine, İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi başkan Mesut Özdemir, üye hâkimler Ferhat Akdoğan ve Nihal Kara’yla toplanarak oybirliğiyle dosyanın Yargıtay’a gönderilmesi kararı aldı, "Ek karar" başlıklı yazı, Yargıtay’a gönderildi.
İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, 2 Kasım'da mahkeme dosyasıyla ilgili 28 adet kelepçeli çuvalı Yargıtay’a yolladı.
3 KASIM 2023: YARGITAY, AYM'NİN KARARININ 'HUKUK DIŞI' OLDUĞUNU İDDİA ETTİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 3 Kasım'da Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay hakkında ihlal kararını vermesine ilişkin mütalaasını Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderdi. Can Atalay’ın yasama dokunulmazlığından yaralanamayacağının söylendiği mütalaada şunlar denildi:
"Şerafettin Can Atalay’ın, 2013 yılında işlediği suç nedeniyle soruşturma ve kovuşturmaya milletvekili seçilmesinden çok önce başlandığı, mahkumiyetine esas sevk ve uygulama maddelerinin TCK’nın 312. maddesi kapsamında kalan suça ilişkin olduğu anlaşıldığından, seçimden önce bu madde kapsamında suç işleyen milletvekili, Türkiye Cumhuriyeti Anayasanın 83/2 maddesinde öngörülen yasama dokunulmazlığından yararlanamayacaktır."
"Hükümlünün mahkumiyetine suç ve eylemleri, devlet güvenliğine karşı işlenen suçlar ve maddeler kapsamına girmeyeceğini düşünmek mümkün değildir”
“Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin 28.09.2023 tarih, 2023/12611 Esas, 2023/6359 karar sayılı temyiz incelemesi sonucu Şerafettin Can Atalay hakkında verdiği onama kararı ile hüküm kesinleşmiş ve infazı kabil hale gelmiştir. Sanık onama kararı sonrasında hükümlü statüsündedir ve Yüksek Daire de kararını TBMM’ye göndermiştir. Bu aşamada, Yüksek Daire temyiz incelemesi sırasında tahliye hususunda da bir değerlendirme yapmış olmakla; tahliye talebinin reddi veya kabulü konusunda takdir Yüksek Daire’nindir.”
"Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) yetki alanı ‘hukukilik denetimi’ yapmakla sınırlıdır. Aktif olmasının meşru görülebileceği alan, sadece kişisel ve siyasi haklar alanıdır. Her şeyden önce diğer organlara ait bir yetkiyi kullanmaktan imtina etmesi gerekir. Şayet bir konu, anayasal hükümler çerçevesinde yasama, yürütme, adli ve idari yargı alanına giriyorsa AYM, bu mercilerin bu alanda Anayasaya aykırı olmayan işlemlerini iptal ederek gerçekleştiremez. AYM dahil hiçbir merci yasama, yürütme ve yargının yetki alanlarına giren konularda düzenleme yapmasına mani olamaz."
"Hukukilik denetimiyle sınırlı bir anayasallık denetimi icra eden AYM, AYM hakimi, bu yönü itibariyle vazifesini ifa ederken, yeni hukuk normları ihdas edemez, sadece mevcut anayasal normları yorumlayıcı yönde kararlar verir. Soyut bir anayasal norma anlam vermek durumunda olan AYM hakimi yorumlama sürecinde, o norma yüklenebilecek değişik manalardan istediği manayı keyfi olarak öne çıkararak karar veremez. Anayasallık denetimi yapan mahkemeler, bir hakem gibi konulmuş olan kurallara uyulup uyulmadığını tespit mercii olmalı, oyunun kurallarını yeniden yazan yerler olmamalıdır. Aksi yönde bir tutum, kuvvetler ayrılığı prensibine aykırıdır, kuralı koyan yasama organı, icra eden yürütme, kurala uyulup uyulmadığını da tespit eden yargıdır."
ANAYASA'NIN 153. MADDESİ NE DİYOR?
Anayasa’nın 153. maddesi, AYM kararlarının herkes için bağlayıcı olduğunu bildiriyor. Buna rağmen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Can Atalay'ın "yasama dokunulmazlığından yaralanamayacağı" yönündeki mütalaa vermesini değerlendiren Anayasa Hukukçusu İbrahim Özden Kaboğlu, "Böyle bir mütalaa Anayasal değil. İki savcı bu mütalaa ile diyor ki 'Ben Anayasa Mahkemesi’nin kararının doğru olup olmadığını değerlendiririm. Biz Anayasa Mahkemesinin üstünde, onu denetleyen bir organız.’ Bu mütalaa Anayasal düzende yeri olan bir mütalaa değil. Bun tamamen Anayasa dışı. Böyle bir şey olamaz. Anayasa Mahkemesi kararına uyacaksınız, başka bir seçeneğiniz yok." dedi.
8 KASIM 2023: YARGITAY, AYM ÜYELERİ HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, AYM'nin kararına "uymama" ve Can Atalay'ın serbest bırakılması yönünde oy kullanan Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulması yönünde bir karar aldı.
Karar, hukukçular, Türkiye Barolar Birliği, avukatlar ve siyasi partiler tarafından "Anayasal düzeni değiştirme teşebbüsü" ve "Hukuk devletine yapılmış bir darbe" olarak değerlendirilerek tepkiyle karşılandı.
"YARGITAY CESARETİ ERDOĞAN VE BAHÇELİ'DEN ALIYOR"
Hukukçu Kamil Tekin Sürek Yargıtay'ın kararını "Ben Anayasa Mahkemesi kararını tanımıyorum, uymuyorum desem fazla bir değeri olmaz, uygulamam gerekiyorsa zorla devlet uygulatır. Ancak mahkeme uymuyorum deyince durum vahimdir. AYM üyeleri değil bu durumda, Yargıtay 3. Dairesi üyeleri yargılanır. TBMM, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin kararını istediği kadar bekletir. Zaten bugüne kadar bekleterek Anayasa ve AYM kararı doğrultusunda tutum aldığını göstermiştir. Yargıtay 3. Ceza Dairesi Anayasayı ve AYM kararını tanımama cesaretini Erdoğan ve Bahçeli'den almaktadır. Bahçeli zaten AYM'nin kapatılması gerektiğini söylemiştir. Erdoğan da Anayasa değişikliği hazırlıkları ile AYM'nin yetkilerini kuşa çevirme hazırlığı yapmaktadır." diyerek yorumladı.
9 KASIM 2023: BAROLAR YARGITAY ÜYELERİ HAKKINDA SUÇ DUYURUSU YAPTI
Avukatlar, barolar adliye önlerinde basın açıklamaları düzenledi. Karara imza atan hakimler hakkında soruşturma başlatılması ve hakimlerin açığa alınması talebi bile getirildi.
İstanbul Barosu, Yargıtay 3. Ceza Dairesi Başkanı ve üyeleri hakkında "görevi kötüye kullanmak" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Türkiye Barolar Birliği (TBB), kararın altında imzası bulunan başkan ve üyeleri hakkında görevden el çekmeye davet yaptırımının uygulanması için disiplinel soruşturma başlatılması için Yargıtay'ın Yüksek Disiplin Kurulu Başkanlığı'na dilekçe verdi.
9 KASIM 2023: MECLİS'TE ADALET NÖBETİ BAŞLATILDI
TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Yargıtay'ın kararına karşı TBMM'ye seslendi, "TBMM kendisine parmak sallayan bu odaklar karşısında dik duruşunu ortaya koymalı ve AYM'nin kararının uygulanması konusunda ısrarcı olmalıdır" dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 9 Kasım'da TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'tan danışma kurulunu toplamasını istedi. Ancak Kurtulmuş'un danışma kurulunu toplamamasının ardından CHP, TBMM Genel Kurulu'nda "adalet nöbeti" başlattı. CHP milletvekilleri Meclis Genel Kurulu’nu terk etmedi. Adalet nöbetinin ilk gecesinde 20 CHP'li milletvekilini; TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, TİP Genel Başkanı Erkan Baş ve Parti Sözcüsü Sera Kadıgil, HEDEP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç ve HEDEP milletvekilleri, Demokrat Parti İzmir Milletvekili Salih Uzun ve EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca ziyaret ederek destek verdi.
10 KASIM 2023: ERDOĞAN YARGITAY'I SAVUNDU, "YENİ ANAYASA" ÇAĞRISI YAPTI
AKP'li Cumhurbaşkan Recep Tayyip Erdoğan'dan Özbekistan dönüşü Yargıtay'a destek açıklaması geldi. Milletvekilliği düşürme konusunda parlamentonun "ağır hareket ettiğini" öne süren Erdoğan, “Birçok terörist parlamentoda dokunulmazlıkların kaldırılması süreci geciktiği için kaçtılar, yurt dışına çıktılar. Çok seri kararla bu işlerin bitirilmesi lazım” sözlerini sarf etti.
Erdoğan, Yargıtay krizine dair yaptığı açıklamada, "Her şeyden önce Yargıtay’ın bir yüksek mahkeme olduğunu herhalde kimse inkâr edemez. Anayasa Mahkemesi bu noktada maalesef birçok yanlışları da arka arkaya yapar hale geldi. Bu da bizi ciddi manada üzmektedir. Şu an itibarıyla Yargıtay’ın aldığı karar asla bir kenara atılamaz, itilemez. Anayasa Mahkemesi'nin kararına karşı Yargıtay da şu anda demiştir ki 'Sen yüksek mahkemeysen ben de yüksek mahkemeyim ve yüksek mahkeme olarak da şu anda sizinle ilgili bir yaptırımı ben de talep ediyorum.' Bu talebinin gereğini bekliyor ve bu talebine karşı bunun gereğini yerine getirecek olan merci neresiyse o merciden bu talebini istiyor" dedi.
Erdoğan, Yargıtay'ı eleştiren AKP'lilere de "Anayasa Mahkemesi de bu konuyla ilgili olarak Yargıtay'ın attığı bu adımı hafife de alamaz, almamalıdır. Eğer partimden bazı arkadaşlar da burada Yargıtayı yerip, Anayasa Mahkemesine övgüler düzüyorsa onlar da yanlış yapıyorlar" mesajı verdi.
Daha sonra Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde konuşan Erdoğan, "yeni anayasa" diyerek "Böyle kritik meselelerde ülkenin ve milletin hayrına bir uzlaşma zemini umudumuz korumak istiyoruz. Son tartışmaya kimin haklı kimin haksız olduğundan ziyade bu hadisenin işaret ettiği ihtiyaçların giderilmesi için bir an önce ne yapılması gerektiği zaviyesinden bakıyoruz. Bu açıdan baktığımızda da ülkemizi bir an önce yeni Anayasa'nın kavuşturma ihtiyacının gerekliliği ortaya çıkıyor." ifadelerini kullandı.
21 ARALIK 2023: AYM İKİNCİ BAŞVURU İÇİN DE HAK İHLALİ KARARI VERDİ
Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu, Gezi davası tutuklusu Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay hakkındaki ikinci ihlal başvurusunu görüştü. Kurul, oy çokluğuyla hak ihlali kararı verdi. Karara ilişkin, "Anayasa’nın 67. Maddesinde güvence altına alınan seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile 19. Maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının 3 karşı oy ve oyçokluğu ile ihlal edildiğine karar verilmiştir" ifadeleri kullanıldı. AYM, ilk ihlal kararını 5'e karşı 9 oyla almıştı. İkinci ihlal kararında ise bu sayı 3'e 11 oldu. Karara İrfan Fidan, Muhterem İnce ve Muammer Topal muhalefet etti.
3 OCAK 2023: YARGITAY İKİNCİ KEZ AYM KARARINA UYMADI
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay hakkında verdiği ikinci hak ihlali kararının "hukuki değeri" olmadığını öne sürerek, kararın uyulmamasına karar verdi. Daire, AYM'yi "jüristokratik" olmakla suçladı.