Eskici dükkanıyla geçim savaşı: KPSS kitapları için satılan kıyafetler
Bağlar'ın Kaynartepe Mahallesi'nde 20 senedir hurdacılık yapan Mehmet Şirin geçim sıkıntısından dert yanıp, dükkanda kızının elbiselerini sattığını bu şekilde KPSS kitaplarını aldıklarını söyledi.
Fotoğraf: Berfin Güler/ Evrensel
Berfin GÜLER
Diyarbakır
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi en büyük merkez ilçelerden biri. Bağlar’da bulunan Kaynartepe Mahallesi de ilçenin yoğun nüfuslu işsizliğin ve yoksulluğun ayyukta olduğu mahallelerden. Mahallede gezindiğiniz zaman bunu görmek mümkün. Ya sokak aralarında çocuklarının okul masraflarını karşılamak için ek iş olarak tezgah açan yurttaşlarla, ya da pazarda fiyatlardan yakınan yurttaşlarla iki sohbet etmek, gram hesabı yapmak zorunda kalanları gözlemlemek yeterli olacaktır.
"20 SENEDİR HURDACILIK YAPIYORUM"
O örneklerden biri de 5-6 metrekarelik eskici dükkanı olan Mehmet Şirin. Selamlaşıyoruz Şirin ile sonra sıcak bir tavırla dükkanın içine çağırıyor çay içmek için. Şirin 48 yaşında, 4 çocuğu var. Bir çocuğu liseden, diğeri ise üniversiteden mezun olmuş. İki çocuğu ise okuyor. Mezun olan kızının KPSS’ye girdiğini ama atanamadığını söylüyor ve anlatmaya başlıyor “20 yıldır Diyarbakır’dayım. Önceden Bursa’da yaşıyordum. Tarlada çalışıyordum. Keşke orada kalsaydık, belki emekli olabilirdim, bir maaşım olurdu. 20 senedir burada hurdacılık yapıyorum ne emeklilik var ne de başka bir şey. Bir buçuk ay önce bu dükkanı açabildim. Kirası 500 TL. Geçen ay ödedim bakalım bu ay nasıl olacak” diyor.
"SAAT DÖRT OLDU SİFTAH YAPAMADIM"
İşler nasıl gidiyor diye soruyorum, dükkandaki eşyaları gösteriyor ve “Saat dört oldu hâlâ siftah bile yapamadım. Bak şunlara hepsi ne kadar eski. Çoğu çalışmıyor bile. Bu kalemleri geçen biri verdi yazmıyor bile doğru düzgün. Kim alsın ki bu eşyaları? Çoğu kimsenin işine yaramıyor ki” diyor.
"ALIM GÜCÜ ÇOK DÜŞTÜ"
Geçinmek için ek işler yaptığını söyleyen Şirin, alım gücünün düşmesinin kendilerini nasıl etkilediğinden bahsediyor: “Eskiden yine bir şeyler alabiliyorduk da artık ekonomi çok çok kötü. İnsanların alım gücü çok düştü. Özellikle bu mahalle çok yoksul bir mahalle. Bir ekmeğe muhtaç olan var burada. Her hafta pazara gidiyoruz birkaç torba bir şey alsan bile en az 300-400 TL tutuyor. Buradan kazandığım da evi geçindirmeye, çocukların ihtiyaçlarını karşılamaya yetmiyor.”
"HER YAZ MECBUREN MEVSİMLİK İŞLERE GİDİYORUZ"
Geçinmek adına her yaz mevsimlik işlere gittiğinden bahseden Şirin, bunun da yeterli olmadığını söylüyor. Şirin, dükkandan kazandığının hiçbir ihtiyaçlarını karşılamadığına değiniyor: “Mecburen mevsimlik işlere gidiyoruz ne olursa. Oradan kazandığımız parayı da biriktirip dönüyoruz. Kışın odun, kömür alıyoruz. Evin ihtiyaçlarına harcıyoruz. Yoksa bu dükkandan ya da topladığım hurda eşyalardan kazandığımla evimi geçindirmem imkansız” diyor sitem ederek.”
"İNSANLARIN İKİNCİ EL KIYAFETE BİLE GÜCÜ YOK"
Dükkanın önünde asılı olan ikinci el kıyafetler dikkatimi çekiyor, eskici dükkanında. Sorduğumda ise “Üniversiteden mezun olan kızımın kıyafetleri bunlar. KPSS kitapları çok pahalı o da bana verdi dükkanda satmam için. Sattıkça kendine kitap alıyor. Çok da satılmıyor uygun olmasına rağmen. İnsanların ikinci el kıyafet alacak kadar bile gücü yok. Bak bunlar 50 TL, ayakkabılar ise 25 TL. Geçen biri geldi ayakkabı aldı sadece. Kıyafetler için de pazarlık yapmak istiyor insanlar, 35 TL olmaz mı? Diyorlar. Ben de insanların bu haline üzülüyorum veriyorum” yanıtını veriyor.