12 Kasım 2023 10:38

Tarım arazilerinin ortasındaki jeotermal sondajlarına Danıştay'dan da ret kararı

Danıştay, Manisa Alaşehir'de tarım arazileri üzerinde yapılması planlanan jeotermal kaynak arama kuyularına verilen "ÇED gerekli değildir" kararının iptalini onadı.

Fotoğraf: Özer Akdemir / Evrensel 

Paylaş

Özer AKDEMİR 

Manisa Alaşehir'de Kemaliye ve Toygar köyleri arasındaki tarım arazileri üzerinde yapılması planlanan jeotermal kaynak arama kuyularına verilen "ÇED gerekli değildir" kararının iptali Danıştay tarafından onandı.

Mahkeme, projedeki eksikliklerin firma tarafından giderilmesi durumunda bile ÇED sürecinin işletilip işletilmemesi konusunun idarece değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

ÜZÜM BAĞLARININ ORTASINDA 4 JEOTERMAL KUYUSU AÇILMAK İSTENİYORDU

Kemaliye ve Toygar köylerinde 4 adet jeotermal kaynak arama kuyusu açılması projesiyle ilgili Manisa Valiliğinin verdiği "ÇED gerekli değildir" kararına karşı Alaşehir Ziraat Odası Başkanlığı tarafından dava açılmıştı.

Dava dilekçesinde, jeotermal kuyuları açılmak istenen bölgenin tarım arazisi olduğu, jeotermal atık suların hem sulama sularında hem de bu su ile sulanan topraklarda olumsuz etkiler oluşturduğu, dolayısıyla bu alanlarda tarımı yapılan bitkilere, özellikle de bora çok duyarlı üzüm bağlarına zarar verdiği dile getirilmişti.

BİLİRKİŞİLER OLUMSUZ GÖRÜŞ BELİRTMİŞTİ

Yargılama sürecinde yapılan bilirkişi keşfi sonrası hazırlanan raporda, etkinliğin bulunduğu yerin jeolojik ve hidrojeolojik özelliklerinin hemen hemen hiç tanımlanmadığı, proje tanıtım dosyası (PTD) ekibinde jeoloji mühendisi de bulunmadığı tespitine yer verilmişti.

Bilirkişi raporunda, jeotermal kuyularında meydana gelebilecek bir kaza ya da atık su sızdırma gibi bir durumda, yeraltı su kuyularının ve bağ bahçe tarımsal ürünlerinin olumsuz yönde etkilenebiliceğine dikkat çekilmişti.

Raporda, firmanın hazırladığı proje tanıtım dosyasının jeofizik, biyolojik, ziraat ve çevre mühendisliği gibi alanlardaki eksiklikleri de ortaya konulmuştu.

Davalı Bakanlık ise bilirkişi raporuna itiraz etmiş, Alaşehir ve civarında bulunan jeotermal faaliyetler nedeniyle üzüm üretiminin azalmadığını, tam tersine her yıl artış gösterdiğine yönelik iddialarını TÜİK verilerini göstererek ileri sürmüştü.

DANIŞTAY TARIMA VE SUYA DİKKAT ÇEKTİ 

Manisa 1. İdare Mahkemesi, bilirkişi raporundaki görüşleri kararına dayanak alarak projeye verilen "ÇED gerekli değildir" kararını iptal etmişti.

Bu kararı Danıştay'da temyiz eden Manisa Valiliğinin temyiz başvurusunu yerinde bulmayan Danıştay 4. Dairesi, yerel mahkemenin kararını onadı.

Danıştay, kararında, "projenin uygulanacağı saha, sahanın tarım arazileri ile su havzalarına yakınlığı ve tarımsal coğrafya bir bütün olarak değerlendirildiğinde; sondaj yöntemiyle jeotermal kaynak arama faaliyeti projesinin önemli çevresel etkilerinin olacağı, Alaşehir ilçesinin ve projenin uygulanacağı sahanın tarımsal potansiyeli ile projenin olası çevresel etkileri dikkate alınarak hazırlanan bilirkişi raporuyla ortaya konulan risk ve etkiler sebebiyle PTD'de yeterli değerlendirme yapılmadığı, proje alanı ile çevresinin tarımsal arazilerde, hatta bir kısmının Büyük Ova Koruma Alanında yer almasına rağmen PTD'yi hazırlayan uzmanlar arasında ziraat mühendisi olmamasının eksiklik olduğu, proje alanı her ne kadar tarımsal ekosistemleri içerse de etki alanı ve çevresinin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği" gibi gerekçeleri sıraladı.

"FİRMA EKSİKLİKLERİ TAMAMLASA BİLE..."

Danıştay kararında yer alan "Öte yandan, söz konusu eksiklerin giderilerek projeye ilişkin PDT hazırlanması ve davalı idareye sunulması durumunda; ilgili proje çevresindeki jeotermal varlığı ve etkileri hassasiyetle değerlendirilerek ÇED sürecinin işletilip işletilmemesi gerektiği yönünden davalı idarece bir değerlendirme yapılması gerektiği açıktır" cümleleri de dikkat çekti.

ÖNCEKİ HABER

Patronlara ağustos ayında da teşvik yağdı

SONRAKİ HABER

Yargıtay'ın AYM kararı Eskişehir'de de protesto edildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa