Zeplinli hırsız Filibus’un gizemi
Sinematek/Sinema Evi’nin Sessiz Perşembe seçkisi kapsamında Mario Roncoroni’nin Filibus filminin gösterimi yapıldı. Filmin gösterimine piyanoda Selen Gülün ve saksafonda Tamer Temel eşlik etti.

Filibus film afişi
Burak BAĞÇECİ
İstanbul
Sinematek/Sinema Evi’nin Sessiz Perşembe seçkisi kapsamında geçtiğimiz hafta Mario Roncoroni’nin Filibus filminin gösterimi yapıldı. Restorasyonu Eye Filmmuseum’a ait olan filmin gösterimine piyanoda Selen Gülün ve saksafonda Tamer Temel canlı performanslarıyla eşlik etti. Dönemin dedektiflik popüler dedektiflik/polisiye anlatılarından da etkilenen film daha önce Osmanlı sinemalarında gösterilmişti. Gösterimin tanıtımında “Talep-i umumi üzerine yalnız bugüne mahsus olarak ikinci defa / Filibus / Bu isimde Dünya’ya dehşetler salan dehhaş kadının kabil-i sevk balon ile yaptığı sirkatleri, entrikaları musavver cinai, esrarengiz polisiye dram” ifadeleri yer alıyordu. Film, yenilenmiş kopyasıyla 2017’den beri dünya sinemalarıyla buluşuyor.
GİZEMLİ BİR HIRSIZIN MACERALARI
1915 İtalya yapımı Filibus, gizemli bir hırsızın maceralarını konu alıyor. Kılık değiştirerek üç farklı kimliğe bürünen gizemli “Filibus”, kullandığı zeplin aracılığıyla bir tür “hava korsanlığı” yapıyor. Küratör Elif Rongen-Kaynakçı’nın film sunumunda da belirttiği gibi, filmde Filibus’un kimliği bir gizem nesnesi olarak kullanılsa da film seyirciye en başta onun kim olduğunu gösteriyor. Böylece filmi bir nevi Filibus’un gözünden izliyoruz. Polisiye ve bilim kurgu ögelerini erken dönemde bir araya getirdiğini söyleyebileceğimiz film, ana karakterinin kimliğini seyirciye baştan söylemesine rağmen, gizem ve heyecanı duygularını inşa etmeyi başarıyor. Mizah dozunu da oldukça ustaca ayarlayan Filibus, böylece bugün dahi tatmin edici bir seyir zevki sunmayı başarabilen bir eser. Bunda elbette piyanoda Selen Gülün ve kontrbasta Apostolos Sideris’in filme olan eşliğinin katkısı da büyük.
TEKNOLOJİK GELİŞMELERİN YANSIMASI
1915 yapımı film, İtalya’nın Birinci Dünya Savaşı’na girmesinin ön gününde yayımlanıyor. Film muhtemelen dizi olarak planlanmış olsa da bunun gerçekleşmemiş olması, yüksek ihtimalle İtalya’nın savaşa girmesiyle alakalı. Öte yandan zeplinin filmin hikayesinin inşa ettiği en temel araç olarak seçilmiş olması, kendi dönemindeki teknolojik gelişmenin ve bunun günlük yaşam üzerindeki etkilerinin doğurduğu toplumsal ilginin bir örneği olarak düşünülebilir. Sonraları savaşın ardında bıraktığı yıkımla birlikte, Batı aydınlanmacılığının ve modernizmin temel kabulleri, bu kabullerin araçları olarak görülen bilim ve teknolojinin vadettikleriyle birlikte büyük bir sorgulamaya tabi tutulacak. Böyle düşünüldüğünde Filibus anlattıkları ve belki de anlatamadıklarıyla bu tarihsel bağlamda cisimleşerek bugüne ulaşıyor.
Evrensel'i Takip Et