‘Yalnız efe’nin direnişi
Ahmet Karaçam ise, tüm baskılara ve zorluklara rağmen “Musalla taşına gitmeden arazimi satmayacağım” diyor.
İşte Ahmet Karaçam’ın anlattıkları:
7.500 liralık su faturası gelmiş. Bu nasıl oldu?
Geçen yaz şebeke değiştirdi İZSU. Saatleri de dışarıya aldılar. İki kere su parası ödedim. Biri cezalı, diğeri normaldi. Keçilerin derdine son zamanlarda ilgilenemedim. 7 bin 500 liralık fatura geldi. Saatin üstündeki rakamı yazdım, gittim itiraz ettim Menderes’teki İZSU’ya. Oradaki yetkili ‘Bir yanlışlık var bu işte’ dedi. Yeni hesap yaptı, bu sefer de 5 bin 500 liraya indi fatura. İçme suyumu bile bakkaldan alıyorum. Evimde sadece çamaşırda, banyoda-tuvalette kullanıyorum. Bir de evimin önünde iki karış bahçem var. Bu kadar suyu mümkün değil benim kullanmam. Gelip saatleri söktüler. Şimdi suyum da yok evde. Gidip çeşmelerden suyumu dolduruyorum.
Altın madeni size neler teklif ediyor arazinizi satmanız karşılığında?
Köyün kenarında 30 dönüm arsa alacaklarmış. Köye de altlı üstlü 2 tane daire yaptıracaklar. Artezyeni, sıcak-soğuk suyu, elektriği içinde son sistem iki daire. Yine son model cip alacaklarını ve bir miktar da para vereceklerini söylüyorlar. Paranın miktarı belli değil.
Bu kadar zorluk yaşarken altın madencilerine arazinizi satmamakta direniyorsunuz? Köyde satmayan tek köylü de sizsiniz. Bu konuda ne dersiniz?
Para için bayrak satılmaz. Bu toprak benim ata toprağım. Ne zaman ben musalla taşına konurum, toprağımı o zaman satabilirler. Ben ölmeden satmam toprağımı. Ama devlet elimden alırsa ona bir şey yapamam.
Keçilerinizi satmak istiyormuşsunuz. Neden?
Askerde oğlum var, onun ihtiyaçları oluyor. Borçlar da birikti. Keçileri bırakacak kimse bulamıyorum. Köyde çoğu madenci oldu, kimseyi bulmak mümkün değil. Arkadaşlar çağırıyorlar toplantılara İzmir’e, ama keçileri bırakıp gelemiyorum. Bir de yaşlandım artık. Satıp keçileri İzmir’e, bir günlüğüne de olsa eşe dosta gitmeyi özlüyorum. 100 kadar keçim var satılık. (İzmir/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et