14 Kasım 2023 11:07

Bahçeli olanca nefesiyle AYM'ye saldırdı: Ya kapatılmalı ya da yeniden yapılandırılmalı

Devlet Bahçeli, Yargıtay ile Anayasa Mahkemesi arasında çatışmanın bir devlet veya rejim krizi olmadığını söyleyip AYM'yi ve AYM Başkanı'nı ağır ithamlarla hedef aldı.

Fotoğraf: TBMM

Paylaş

Anayasa Mahkemesinin (AYM) TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında verdiği "hak ihlali" ve tahliye kararına uyulmaması ve AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulması yönündeki Yargıtay 3. Ceza Dairesi kararına tepkiler sürerken Bahçeli'den de konuyla ilgili açıklama geldi.

Partisinin Meclis grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AYM ve Yargıtay arasındaki çatışmanın bir devlet veya rejim krizi olmadığını söyleyip AYM'yi ve AYM Başkanı'nı ağır ithamlarla hedef aldı.

AYM için "Adalet ve hukuk düzeninin safrası ve sancısıdır" diyen Bahçeli AYM Başkanı için de "Zillet ittifakının yüksek yargıya yuvalanmış hastalıklı koludur" sözlerini sarf etti.

Bahçeli, "Geldiğimiz bu aşamada karşımıza iki seçenek çıkmaktadır: Ya Anayasa Mahkemesi kapatılmalı ya da yeniden yapılandırılmalıdır.  Mahkemenin statüsü, kuruluş ve yargılama esasları ile üye yapısının köklü bir reforma tabi tutulması kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Bunu da yeni bir anayasaya ile hayata geçirmek hedefimizdir" dedi.

Bahçeli Can Atalay ile ilgili de "Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 28 Eylül 2023 tarihli kararıyla mahkumiyet kararını onamıştır. Yargıya saygı mecburidir. Bu kararın gereği TBMM'de derhal yapılmalı, konu kapatılmalıdır" dedi. 

CHP'nin Meclisteki oturma eylemine dair ise Bahçeli, "Oturanlara sesleniyorum, siz oturmaya devam edin, Türk milleti size Osmanlı şamarını vura vura 31 Mart’ta kaldırmasını bilecektir" ifadelerini kullandı.

Bahçeli'nin konuyla ilgili açıklamaları şöyle:

"ÜMİT EDİYORUM Kİ KAHIRDAN PEK ÇOK LÜTUF DOĞACAKTIR"

"Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasındaki fitili tutuşan anlaşmazlık ve gerilim hali bir defa hukuk devleti ve hukuk güvenliği açısından hiç de arzu etmediğimiz bur durumdur. Ancak bir kahırdan ümit ediyorum pek çok lütuf da doğacaktır.

Öncelikle yüksek yargı organları arasındaki görüş ayrılıkları, yorum farkları, hukuk tekniği ve demokrasi mantığı kapsamında içtihat zenginliğini takviye edecektir. Pozitif tartışmalar, yapıcı eleştiriler, makul öneriler, derinlikli düşünceler, milletin hakkını ve devletin egemenlik çıkarlarını gözeten yaklaşımlar hukuk müktesebatını ve hukukun üstünlüğünü güçlendirecektir."

"SÜREÇ, BİR DEVLET VEYA REJİM KRİZİ DEĞİLDİR"

"Fakat en son yaşanan Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasında cehpeleşmeye ve suç duyurusuna kadar varan süreç, bir devlet veya rejim krizi değil. Böyle görmek ve göstermek isteyen siyasi partilerin sefil bir uydurması, aynı şekilde kuruntusudur. Kriz bekleyenlere, kriz düşü kuranlara, kriz ayini yapanlara açık söylüyorum ki avuçlarını yalayacaklar, hevesleri de kursaklarında kalacaktır."

BAHÇELİ'NİN AYM "SANCI"SI!

"Anayasa Mahkemesi, adalet ve hukuk düzeninin safrası ve sancısıdır. Bu kaçınılmaz gerçeği kabul etmeden son gelişmeleri kavramak batıldır. Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru incelemelerinde hukuk ve toplum düzenini tahrip edecek kararlar alması, yasa ve anayasa koyucunun iradesini yok sayması hatta anayasa hükümlerini işlevsiz hale getirmesi vaka-i adiyeden sayılamayacak bir sapma ve sürüklenme halidir."

CAN ATALAY'IN VEKİLLİĞİNİN DERHAL DÜŞÜRÜLMESİNİ İSTEDİ!

"(Can Atalay ile ilgili) 20 Temmuz 2023 tarihinde yapılan bireysel başvurunun yaklaşık 3 ay gibi kısa sürede sonuçlandırılması ister istemez aynı hassasiyet ve özenin HDP kapatma davasında niçin gösterilmediğini akıllara getirmiştir.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 28 Eylül 2023 tarihli kararıyla mahkumiyet kararını onamıştır. Yargıya saygı mecburidir. Bu kararın gereği TBMM'de derhal yapılmalı, konu kapatılmalıdır."

"MECLİS AYM'NİN VESAYETİ ALTINDA DEĞİLDİR"

"Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasında hiyerarşik bir ilişki yoktur. Bu mahkeme süper temyiz mercisi sıfatına da sahip değildir. Bireysel başvuru kapsamında AYM'nin görevi bir temel hakkın ihlal edilip edilmediğini, eğer ihlal varsa bu ihlalin nasıl ortadan kaldırılacağının belirlenmesiyle sınırlıdır. 

Anayasa Mahkemesinin millet vicdanına, adalet ruhuna ve hukuki normlara müzahir ihlal kararları diğer mahkeme kararları için yeniden yargılama sebebidir. Daha vahimi, Anayasa Mahkemesi TBMM'ye karşı yetki alanını genişleterek yasama ihmali olarak değerlendirdiği konularda kanun yapılıncaya kadar ihlal kararı vereceğini ilan etmektedir. Halbuki bu mahkemenin yetkileri arasında yasal düzenleme eksikliğini denetlemek diye bir şey söz konusu değildir. Gazi Meclis, Anayasa Mahkemesinin vesayeti altında hiç değildir."

CHP'YE: "SİZ OTURMAYA DEVAM EDİN…"

"Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde oturma eylemi yapan güruhun, Anayasa Mahkemesi’nin yasamayı etkisiz hale getirme girişimini görmezden gelip Yargıtaya laf etmesi küstahlıktır, hadsizliktir, seviyesizliktir. Sokak çağrısı yapanlar karanlığa hizmet eden izansızlar ve ilkesizlerdir. Oturanlara sesleniyorum, siz oturmaya devam edin, Türk milleti size Osmanlı şamarını vura vura 31 Mart’ta kaldırmasını bilecektir.

Ortada darbe, devlet, rejim ve yargı krizi değil, bal gibi Anayasa Mahkemesinin yetkilerini aşarak, yasaları ve anayasayı aşındırarak yargısal aktivizmi vardır ve bu kesindir. Anayasa Mahkemesi yetki alanını genişleterek TBMM’ye ve diğer yüksek yargıya parmak sallamaktadır. Ve de Anayasa’nın üstünlüğü ilkesini ihlal etmektedir."

"YENİ ANAYASAYA" VURGUSU

"Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay özelinde süregelen sıcak tartışmanın nihayetinde son ihlal kararına özgü olmadığı, bu tartışmanın esasında siyasi kutuplaşmanın yer almadığı, her iki yüksek mahkeme arasında kararların etkisine ve uygulanmasına ilişkin görüş ayrılığının bulunduğu açıktır.

Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay’ı karşı karşıya getiren hukuki açmazın iki nedeni vardır: Birincisi, Anayasa’nın 83.maddesinin 2.fıkrasındaki dokunulmazlığın istisnasına yönelik amir hükmün hukuki belirliliğe sahip olmamasıdır. Bu itibarla birbiriyle çelişen pek çok maddesi olan 1982 darbe anayasasının kaldırılıp Türkiye’ye ve Türk milletine yeni, sivil, kapsayıcı ve demokratik nitelikli bir anayasa kazandırmak hepimizin en temel görevi ve gündemidir."

AYM'Yİ "MİLLETİN VE DEVLETİN KARŞISINDA BİR MİHRAK" İLAN ETTİ!

"İkincisi de, yeniden yargılama ile yargılamanın yenilenmesine ilişkin yasal düzenlemelerdeki çelişki ve boşluklardır. Hiçbir kimse ve organ kaynağını Anayasa’dan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz. Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmezliği esasına aykırı hiçbir fiil ve faaliyet koruma göremez, bir hakka sahip olamaz. Nerede bir suçlu varsa, nerede Türkiye’ye nefret kusan, ihanet eden, silah doğrultan, milli güvenliğimizi, milli birlik ve kardeşlik ruhumuzu bozmayı amaçlayan bir hain bulunuyorsa Anayasa Mahkemesi tarafından hak ihlali kararıyla ödüllendirilmektedir. Bu olacak iş midir? Böylesi bir rezaletin neresi adalet ve hukuk ilkeleriyle bağdaşmaktadır?

Anayasa Mahkemesi zulmün yanında, milletin ve devletin karşısında bir mihrak olarak sivrilmiştir. HDP’ye yapılacak Hazine yardımına bloke konulmasıyla ilgili Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının müracaatını reddeden, PKK’ya para akıtılmasının önünü açan Anayasa Mahkemesidir. Terörist Demirtaş’ın lehine hak ihlali kararı verip 50 bin lira tazminat ödenmesine hükmeden Anayasa Mahkemesidir. Leyla Güven, Ömer Faruk Gergerlioğlu, Figen Yüksekdağ, Can Dündar başta olmak üzere PKK’lı ve FETÖ’cülere hak ihlali kararıyla can simidi uzatan Anayasa Mahkemesidir. Dağda, ovada, sınır içinde, sınır ötesinde başını ezdiğimiz hainlerin sırtını sıvazlayan Anayasa Mahkemesidir. Türkiye’nin ve Türk milletinin helal haklarını alenen ihlal eden bu muhkeme, muhtemeldir ki, böyle giderse Fetullah Gülen ile Murat Karayılan’a bile hak ihlali kararıyla kucak açacaktır."

YARGITAY 3. CEZA DAİRESİNE DESTEK

"Bize göre Yargıtay 3.Ceza Dairesi görevinin gereğini eksiksiz yapmıştır. Bugünkü sorun yumağının temelinde de Anayasa Mahkemesinin vatan ve millete kast eden lekeli kararları bulunmaktadır. Hakkı çiğnemek için emel ve eylem içinde olanlara hak ihlali kararı vebaldir, Anayasa ve yasa karşıtlığıdır. Şehidin, şühedanın haklarını yok sayanların yakasından tutmak boynumuzun borcudur. Milletimizin hayat ve varlık haklarını inkar edenlere sabır göstermemiz söz konusu değildir."

AYM BAŞKANI'NI HEDEF ALDI: "CESARETİN VARSA KANDİL'E GİT"

"Anayasa Mahkemesi Başkanı zillet ittifakının yüksek yargıya yuvalanmış hastalıklı koludur. Bunu reddediyoruz, bu kişinin haddini ve hududunu çok açık şekilde aştığını düşünüyoruz. Ve ilave yapıyorum; Türk Devleti ile uğraşma, cesaretin varsa Kandil'e git. Mahkeme Başkanı objektifliğini ve tarafsızlığını kaybetmiş, Türkiye’nin yeni yönetim sistemiyle milli birlik ve kardeşliğine cephe almıştır."

"HDP'NİN KAPATILMASINI SÜRÜNCEMEDE BIRAKANLARI MİLLET VAKTİ GELDİĞİNDE KAPATACAKTIR"

"Geldiğimiz bu aşamada karşımıza iki seçenek çıkmaktadır: Ya Anayasa Mahkemesi kapatılmalı ya da yeniden yapılandırılmalıdır.  Mahkemenin statüsü, kuruluş ve yargılama esasları ile üye yapısının köklü bir reforma tabi tutulması kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Bunu da yeni bir anayasaya ile hayata geçirmek hedefimizdir.

Teröre yardım ve yataklık suçu somut delillerle belgelendirilen HDP’nin devam edegelen kapatma davasını sekteye uğratan Anayasa Mahkemesi Başkanı ve malum üyeleri şehitlerimizin kemiklerini sızlatmaktadır. Terörle mücadelede muazzam fedakârlıklar sergileyen kahramanlarımızın hakkı yenmekte, hukuku hiçe sayılmaktadır. Bölücülüğün odağı olan partinin kapatılması demokrasi onuru, hukuk namusudur. Bu ihanet yuvasının kapatılmasını aylardır sürüncemede bırakanları Türk milleti vakti saati geldiğinde mutlaka kapatacaktır." (HABER MERKEZİ)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

MEB bütçesi görüşmelerinde anadilinde eğitim ve bir öğün ücretsiz yemek protestosu

SONRAKİ HABER

Yangında 3 kişinin öldüğü fabrikanın sahibi: Çalışanların sigortası var mı bilmiyorum

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa