15 Kasım 2023 00:02
Son Güncellenme Tarihi: 15 Kasım 2023 01:44

Sevda Karaca: Ne veliye ne öğrenciye ne öğretmene, MEB bütçesi sermayeye

Plan ve Bütçe Komisyonunda MEB bütçesi görüşmeleri devam ediyor. EMEP Milletvekili Sevda Karaca, yarım dönem verilen ücretsiz yemeğin neden kaldırıldığını sordu, imzaları Bakan'ın önüne bıraktı.

Fotoğraf: Hakan Nural/AA

Paylaş

Mili Eğitim Bakanlığı (MEB) Bütçesi Meclis’te Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülüyor. Görüşmelerde söz alan Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e geçtiğimiz bahar döneminde okul öncesinde verilen bir öğün ücretsiz yemeğin neden kaldırıldığını sordu.

Karaca, Türkiye’nin dört bir tarafından dergimizin çağrısıyla kadınların bir öğün yemek için topladığı imzaları Bakan’a göstererek, “Bakın, bu koca dosyanın içinde binlerce imza var, her kesimden insanın imzası bu. Çünkü ülkenin dört bir yanında insanlar çocuklarını besleyemiyorlar. Siz bile bu sese kulağınızı kapatamadınız ve sadece bir eğitim öğretim dönemi boyunca okul öncesinde yemek vermek zorunda kaldınız ama seçim bitti, yemek gitti ve siz sessiz sedasız bunun üstünü kapatabileceğini düşündünüz. Ama Bakanlığınızın yemek verdiği dönemden bu zamana gıda enflasyonu en az yüzde 85 artmışken elbette ki bunun hesabını halk size soracaktı. Açıklamak durumundasınız bu yemeği neden kaldırdığınızı bize” dedi.

2 çocuklu bir aile için çocukların beslenme çantasının masrafının asgari ücretin üçte birine denk geldiğini vurgulayan Karaca, “Biz sizin bütçe sunuş kitapçığınıza bakıyoruz ve Okulumda Sağlıklı Besleniyorum Programı’nı koyduğunuzu görüyoruz orada. Bu, açıkça Millî Eğitim Bakanlığı için utanç verici olmalı çünkü o programla internet sitesinde yayınladığınız öğrenciler için bir tek öğünü veliler sağlamaya çalışsa çocuklarına, asgari ücretin yarısını harcamak durumundalar” diyerek 2024 bütçe teklifinde çocukların beslenme hakkını sağlayacak bir kalem olmadığını ve bunu talep ettiklerini dile getirdi. 

“EĞİTİME ASLAN PAYI DENİYOR, PATRONLARA KAYNAK YAĞIYOR”

 

İktidarın “Eğitime aslan payı bütçe” iddiasına karşı ise Karaca, patronların AKP iktidarı tarafından silineceğini söylediği vergilerin MEB bütçesinin iki katı olduğunu, teşvik adı altında çocuklar için harcanması gereken bütçenin özel okullara peşkeş çekildiğini ifade etti. Devlet okullarına ayrılan kısıtlı bütçenin de din eğitimine verildiğini söyleyen Karaca, “Neden din eğitimine ve din öğretimine ayırdığınız imkânları, bütçeyi diğer liselere faydalandırmıyorsunuz? Mali kaynakları neden oralarda etkin kullanmıyorsunuz?​” diye sordu.

Çocuk işçiliğin önünü açan MESEM’lere dair ise Karaca, “Mesleki ve teknik eğitim başlığı altında MESEM’leri organize sanayi bölgelerinde sektörle iş birliğini güçlendirmek için açtık, diyorsunuz. Vallahi, bu itirafınıza katılıyoruz, MESEM’leri sermayeyle iş birliği için açtınız evet ve sermayenin iş birlikçisi olan iktidarınız yoksul emekçilerin çocuklarının emeğini de patronlara peşkeş çekiyor MESEM’lerde bir kuruş vermiyorlar, kendilerini çocukların güvenliğinden sorumlu hissetmiyorlar” diyerek çocuk işçi ölümlerinden patronlar kadar Milli Eğitim Bakanının da sorumlu olduğunun altını çizdi. 

“556 BİN KIZ ÇOCUĞU EĞİTİMİN DIŞINDA, BAKANLIĞIN DERDİ KARMA EĞİTİM”

Milli Eğitim Bakanlığının İHH ile imzaladığı protokolü gündeme getiren Karaca, “Son olarak, IŞİD’e militan taşere ettiği bilinen İHH’yle en son imzalamışsınız protokolünüzü. Sadece cemaat, tarikat yurtlarına 563 milyon lira ayırdığınız yetmiyor, bir de bu gerçekler ortadayken gerçekten bu protokollere devam edip etmeyeceğinizi de çok merak ediyoruz.” dedi. Karaca 556 bin kız çocuğunun eğitimden uzaklaştırıldığını, çocuk yaşta zorla evliliğe itildiğini ve sayısı 2 milyona yakın “çocuk anne”leri iktidarın yarattığını vurgulayarak bunlar yetmezmiş gibi Bakanın karma eğitime yönelik başlatılan savaşın bir parçası olduğunu ancak bu savaşın bir de karşı tarafı olduğunu ifade etti.

BU 45 BİN DERSLİK NEREDE?

Bakanlığın 45 bin dersliği hazır hale getirdik iddiası üzerine Karaca, “Kaba bir hesapla 1 milyon 350 bin öğrencinin ders görebileceği 1500 tane okul demek bu. Peki nerede bu okullar?​” diye sordu. Deprem bölgesi Antep’te yıkılan okulların yerine prefabriklerin olduğunu ifade eden Karaca, “Depremin üzerinden 9 ay geçti. 4 ayda toplu konut yapabilmesiyle övündüğünüz inşaat sektörü 9 aydır bu okullarda niçin hala temel atamamış durumda?​” dedi.

ÖĞRETMENLERİN KADRO HAKKI İÇİN BÜTÇE YOK!

Karaca, iktidarın politikalarının sonucu olarak öğretmenlerin kadrolu, ücretli ve sözleşmeli gibi parçalara bölündüğünü belirtti. Bu durumun aynı eğitimi gören ve aynı işi yapan öğretmenlerin ücret başta olmak üzere diğer hakları konusunda da ayrılık yarattığını söyleyen Karaca, sayısı 100 bine varan norm kadro ihtiyacına rağmen ücretli ve sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesi gibi bir bütçe kalemi olmadığını ifade etti. “Özel sektör öğretmenleri ise güvencesizliğin, esnek çalışmanın, sömürünün belki de en katmerli halini yaşıyorlar.” diyen Karaca, “Size her gün sesleniyorlar, kulaklarınız neden kapalı? Size bu konuda pek çok önerge verdik, neden bir tanesine bile doğru düzgün yanıt vermiyorsunuz?​” diye sordu.

Karaca, “Son olarak da bizim apaçık bir gerçeğimiz var: Sizin sunuşunuzda gördük; planınızda ne öğrenciye ne veliye ne öğretmene ayrılmış bütçe yok; halkın cebinden oluşturulan kaynakları yine sermayeye, tarikatlara, cemaatlere çok güzel paylaştırmışsınız.” dedikten sonra talepleri sıralarken mikrofonu kapatıldı.

“ÇOCUK AÇLIĞINI DİLE GETİRMEK ŞOVMUŞ”

Konuşmasının ardından Sevda Karaca, okullarda 1 öğün ücretsiz ve sağlıklı yemek talep eden 10 bin imzanın olduğu dosyayı “Kadınlar bunu size iletmemi istedi. Buyurun, 10 bin imza sizin elinizde. Gereğini yapın” diyerek masaya bıraktı. İmzaların teslim edildiği sırada Komisyon Başkanı Mehmet Muş görüntü çekilmesine müdahale ederken, Bakan Yusuf Tekin de, “Ben şikâyetçiyim, o görüntülerde bulunmayı özel hayatımın gizliliği olarak kabul ediyorum” dedi. Sevda Karaca "Burası Meclis, ne özel hayatı" diye cevap verdi, muhalefet vekilleri de bu müdahaleye karşı çıktı. Bakan, yüzlerce kadının topladığı 10 binlerce imzanın teslim edilmesinin görüntülerini “şov malzemesi” olarak değerlendirdi.

 

 

DAVA BELGELERİ İLE KANITLANAN İHH – IŞİD BAĞLANTISINA İFTİRA DENDİ

Sevda Karaca'nın İHH ile yapılan protokole yönelik eleştirilerine karşı Oturum Başkanı Mehmet Muş söz alarak, “Sizi temiz bir dil kullanmaya davet ediyorum. IŞİD’e militan ve taşere eden İHH iddianızı ortaya koymanız lazım. Bu ciddi bir iddiadır, bununla alakalı elinizdeki belgelerinizi hemen buradan çıkınca savcılığa iletin, araştırsın bakalım.” demesi üzerine Karaca, İHH ve IŞİD ilişkisinin 10 Ekim katliamı davasında belgelere girmiş olduğunu ifade etti.

Bu sırada TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi AKP Ankara Milletvekili Orhan Yegin, dava belgelerine dayanılarak ortaya konan ilişkiyi ifade eden Karaca’yı iftira ve yalancılıkla suçladı. Bunun üzerine Karaca, 10 Ekim Ankara Katliamı davasının 11. duruşmasında fail ve tanıkların bu ilişkiyi beyanlarıyla ortaya koyduğunu, asıl hesap verilmesi gerekenin bu dava dosyasında yer alan bu beyana rağmen protokol yapılması olduğunu söyledi. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Filistin’de İşgale Son Platformu, Zorlu Holding’i İstanbul’da protesto etti

SONRAKİ HABER

Gazi Mahallesi’nde kadınlar katledilen Pınar Bektaş’ın evinin önünde açıklama yaptı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa