Amasra davası | TTK İSİG Daire Başkanı tanık olduğu duruşmaya katılmadı
Amasra davasına Bartın Adliyesinde görülen 7'si tutuklu 23 sanığın yargılandığı davanın 5. duruşmasında tanık dinlemelerine devam edildi.
Fotoğraf: Hilal Tok/Evrensel
Hilal TOK
Bartın
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesinde meydana gelen, 43 madencinin hayatını kaybettiği patlamayla ilgili açılan davanın duruşmasına devam edildi. Bartın Adliyesinde görülen 7'si tutuklu 23 sanığın yargılandığı davanın 5. duruşmasında tanık dinlemelerine devam edildi. Tanık mühendis Abdullah Sekme ifadesinde, tahlisiye ekibinden olduğunu söyleyerek, "08.00 gibi olay yerine gittik, 23.00 gibi içeri girdik. Ama içeride ekipler vardı" dedi. Daha önce tahlisiye ekiplerinin müdahalesinin geciktiğini söyleyen aileler tepki göstermişti, kardeşi Murat Ergin'i katliamda kaybeden madenci Serkan Ergin daha önce "Tahlisiye ekibimiz neredeydi kaza günü? TTK'da hali hazırda bulunan tahlisiye ekipleri var, bir de Kozlu 'da her yere görevlendirilen tahlisiye ekibi var, olay akşamı Zonguldak'tan tahlisiye ekibi gelene kadar başka hiçbir tahlisiye ekibi gelmedi. Ben oradaydım. Patlamadan sonra şimdi kuyu başına üç vardiya tahlisiye ekibi getirildi" diye ifade vermişti.
Tanık olarak Endüstri Mühendisi Alaaddin Arslan, dinlendi: "Tahlisiye ekiplerinin bakımı müessesedeki görevliler ve mühendislerce yapılır. Müessese müdürü ve iş güvenliği uzmanlarınca takip edilir. Biz 6 ayda bir eğitim veririz."
Merkez Tahlisiye Maden Mühendisi olan Coşkun Aydın, ocak gaz değerlerinden dolayı 21.00'e kadar ocağa girmediklerini belirterek, "O gün kurtarmaya katılmadık. Ertesi gün 1 kişinin içeride olduğu söylenince -350'ye kadar indik. TKİ'den gelen bir ekiple indik. Kalan arkadaşın taşınmasını sağladık" dedi.
TTK İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ EĞİTİM DAİRE BAŞKANI BURHAN ARIK DURUŞMAYA KATILMADI
Daha önce TTK Müessese ocaklarında maskelerdeki oksijenin kullanım süresi olan 30 dakika tamamlanmadan tükenmesini işçilerin o anki psikolojik durumuna bağlayan Burhan Arık, davaya mazeret bile göstermeyerek katılmadı.
TTK İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitim Daire Başkanı Burhan Arık mazeret bildirmeyerek tanık olarak çağırıldığı duruşmaya gelmedi. Yazılı beyan ileten Arık'ın beyanın okunması üzerine aile avukatlından Evren İşler "Tanığın kendi kendine bir yazılı beyanı yeterli değildir, gerekli mazereti bildirmediği için gerektirirse zorla getirilmesini talep ediyoruz" dedi.
“MASKELER YETERLİ OLSAYDI KURTULANLAR OLABİLİRDİ”
Burhan Arık'ın İş Güvenliği Başmühendisi olduğu 2014 yılında Kozlu Üzülmez Müessese Müdürlüğü maden ocağında yapılan acil tahliye tatbikatında bayılan iki işçinin ardından ferdi maskelerin yetmediği ortaya çıkmış, Arık buna karşın isçilerin bayılmasını, "Heyecan olabilir, psikolojik olabilir. Tüpün içinden hava alıyorsun, yetersiz olabilir" diyerek normal karşılamıştı. Amasra Katliamı davasında da maskelerin yetersiz olması ihtimali üzerinde duruluyor. Aileler, çoğu madencinin gazdan boğularak öldürüldüğünü belirtirken, "Maskeler yeterli olsaydı kurtulanlar olabilirdi" diyor.
Tanık Yaşar Korkmaz patlamanın olduğu düşünülen-320 kotuna ilişkin, "-320 arın bölgesine kadar gittik, orada yıkıntı dökük gibi herhangi bir tahribat yoktu" dedi.
“HİÇ GERÇEK MASKE AÇAMADIM”
ATİM işçisi tanık Mehmet Darçın, "Eğitimler hep slayttandı. Hep eski, yırtık maskelerle gösterildi. Hiç gerçek maske açamadım. Olay günü de açamadım, birçok arkadaşın da maskesinde sorun oldu. O gün kurtarmada kimi işçinin maskesi açılmadı, bazı arkadaşlarımız maskelerinin patlak olduğunu söyledi. Metan sensörlerinin yerleri değiştirilirdi. Bunun sebebi üretimin durmamasıydı. Üretim baskısı olurdu, işçiye çok yüklenilirdi. Mazeret izinlerimizi kullanamazdık. Bayram öncesi yıllık izin kullanamazdık. Kazadan önce vardiya amirleri haftada bir iki defa yanımızdan geçer giderlerdi. Kazadan sonra günde iki defa gelip durumumuzu sormaya başladılar” diye konuştu.
Tanık Murat Yılmaz, "O gün gündüz vardiyasındaydım. Yasak olmasına rağmen iki vardiya üst üste çalıştığımız oluyordu. Şu an iş güvenliği eğitimleri daha sıkı" dedi.
“İSÇİ ARKADAŞLAR SENDİKAYA GELİP, ŞİKÂYETTE BULUNUYORLARDI”
Tanık Sendika İş Yeri Temsilcisi Ekrem Akbal, "Arkadaşlar işleri bitince erken çıkamamaktan şikâyet ediyordu. İsçi arkadaşlar sendikaya gelip, şikâyette bulunuyorlardı. Ben de şubeye bildiriyordum. Yöneticiler iş yeri ile kendileri ile görüşürler bizim yanımızda görüşmezler. Vefat eden Murat Ergin'in sendikaya 'Aşağıya gelmiyorsunuz, sorunumuzu çözmüyorsunuz' dediğini duydum. Yanan arkadaşlarımı gördüm, is elbiseleri yanmayabilirdir. Şube, yöneticilere -350'de neden tas tozu olmadığını sormuştu. ‘-350 bizim hava girişimiz. Buraya uygularsak, ayağın içinden toz gideceği için yapmıyoruz’ demişlerdi." ifadelerini kullandı.
Tanık Ferit Ata, "Pandemiden dolayı tahlisiye eğitimleri alamadık" dedi.
DURUŞMA SONRASI AÇIKLAMA
Duruşma sonrası açıklama yapan Avukat Evren İşler, “Bu bir ölüm düzeni, bir sosyal cinayet düzeni. Çalışırken hayatını kaybeden madenciler, işçiler için adalet krizinin derinleştiği bir ülkede ölümlerin sorumlularını bulmaya çalışıyoruz. Bu ölüm düzeninin sorumlularını biliyoruz. Sorumlular sorumluluklarının üzerini kapatmak için ellerinden geleni yapıyorlar" dedi.
İşler, "Bugün TTK Genel Müdürlüğünün Daire Başkanı tanık olarak bile ifade vermeye tenezzül etmedi. Biz bu memlekette ne yaşam hakkından vazgeçeriz ne adaletten, ne hukuk devletine olan inancımızdan vazgeçeriz. Her ne olursa olsun işçilerin hayatını umursamayan sorumluların tamamı yargılanıp ceza alana kadar bizler hep birlikte burada olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
NE OLMUŞTU?
14 Ekim 2022’de 43 madencinin hayatını kaybettiği -350 kota kadar üretim yapılan Türkiye Taşkömürü Kurumuna ait Amasra Müessesesine ait maden ocağında gerçekleşen katliam sonrası yapılan incelemelerde devlet kurumunda havalandırmanın yetersiz olduğu, norm kadronun çok azı ile çalışıldığı ve madenci açığı olduğu, 476 işçinin yapacağı işin 166 işçiye yaptırıldığı, iş yerinde hekim bulunmadığı, ocakta eksik sayıda mühendis olduğu, kömür tozu yangını ve zararlarına karşı önlemlerin yetersiz kaldığı, iş güvenliği eğitimi ve tatbikatlarının yetersiz kaldığı ortaya çıkmıştı.
Adım adım katliamı getiren ihmallerin ardından yaşanan maden kazası sonrası 7’si tutuklu olmak üzere 23 sanığın yargılanmasına karar verildi.