16 Kasım 2023 04:04

12. Kalkınma Planında çevre: Sermaye için ekolojik yıkım artacak

Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Selahattin Beyaz, 12. Kalkınma Planı'nda çevreye dair yer verilen planları değerlendirdi.

Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel

Paylaş

Selahattin BEYAZ
Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı

Beş ana eksenden oluşan on ikinci kalkınma planı; “istikrarlı büyüme, güçlü ekonomi”, “yeşil ve dijital dönüşümle rekabetçi üretim”, “nitelikli insan, güçlü aile, sağlıklı toplum”, “afetlere dirençli yaşam alanları, sürdürülebilir çevre” ve “adaleti esas alan demokratik iyi yönetişim” kavramlarını tanımlamaktadır.

On ikinci kalkınma planının çevre, altyapı, ekoloji, kentsel alanlar gibi bölümleri incelendiğinde ekolojik yıkımın bu plan uygulanması ile daha da artacağı anlaşılmaktadır. “Yeşil dönüşüm”, “iklim eylem planı”, “sıfır atık “konularına ısrarla vurgu yapılırken teknik detaylar ise açıklanmamaktadır.

Planın büyük kısmında; sermayenin ekolojik yıkım aktörleri olan maden, inşaat gibi sektörlere verilecek imtiyazlar tanımlanmaktadır. Bu sektörlerde izin süreçlerinin azaltılarak yatırım güvencesi ile finansal risklerin azaltılmasına yönelik teşviklerin arttırılacağı anlaşılmaktadır.

On ikinci kalkınma planının tamamında insan faktörü esas alınırken, diğer canlılar göz ardı edilmiştir. Planda bütün canlıların ortak yaşam alanları olan doğanın; sermayeye ekoturizm ve yapı alanları olarak tahsis edileceği vurgusu yapılmaktadır.

Planda sürekli tekrarlanan “sürdürülebilir tüketim”, “sürdürülebilir kalkınma”, “sürdürülebilir üretim” kavramları ile sermayenin aşırı üretim ve kirletme eğilimi teşvik edilirken, diğer taraftan çevrenin korunması ile ilgili ulusal yönetmeliklere ve uluslararası sözleşmelere uyulacağı vurgu yapılarak çevreci görünmeye çalışılmaktadır.

Plan öncelikle “yoksullar, kadınlar, çocuklar, engelliler ve yaşlılar” için ekonomik, sosyal olgular yanında çevre sorunlarına karşı dirençlerinin arttıracağı belirtilmektedir. Bu sınıfsal kavram, planın kim için hazırlandığını daha anlaşılır hale getirmektedir.

Kalkınma planının en önemli ekseni olan “adaleti esas alan demokratik iyi yönetişim” kavramı halkın yönetime katılması süreçlerinin tamamlanması ile mümkün olacaktır. Bu temel sorunun çözümü ile diğer sorunlar da beraberinde çözüme kavuşacaktır.

Ekolojik yaşam alanlarında insan ve diğer canlıların birlikte yaşayacağı, halkın yönetimlere katıldığı bir planlama esas alınmalıdır.

ÖNCEKİ HABER

Hrant Dink’in katili Ogün Samast tahliye oldu

SONRAKİ HABER

Can alan cendere: Gençler umutsuzluk ve yalnızlaşma arasında

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa