Anayasa uygulanmazken yenisini tartışmak trajedi yaratır: 2010 fiyaskosu yaşanmamalı
Anayasayı uygulamayanların “yeni anayasa” tartışmasını trajedi olarak nitelendiren Siyaset Bilimci Doç. Dr. Cangül Örnek, “Maliyetleri çok büyük olan bir 2010 fiyaskosu yaşanmayacağını umuyorum” dedi.
Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel
Şerif KARATAŞ
İstanbul
İktidar, TİP Milletvekili Can Atalay’ın tahliyesine karşı çıkardığı ‘yargı krizi’ üzerinden yine anayasa değişikliğini gündeme getirdi. Anayasayı uygulamayanların “yeni anayasa” tartışmasını trajedi olarak nitelendiren Siyaset Bilimci Doç. Dr. Cangül Örnek, muhalefetin tutumuna ilişkin “Maliyetleri çok büyük olan bir 2010 fiyaskosu yaşanmayacağını umuyorum” dedi.
İktidardaki Cumhur İttifakı, TİP Milletvekili Can Atalay üzerinden çıkardığı ‘yargı krizi’yle Anayasa Mahkemesini (AYM) hedef alıyor. Bunun üzerinden hemen anayasa değişikliğini gündeme getirdiler. Siyasetin sıcak gündemlerinden ‘yargı krizini’ Siyaset Bilimci Doç. Dr. Cangül Örnek ile konuştuk. Anayasa değişikliği ile iktidar blokunun neyi hedeflediğine dair soruya Örnek şöyle yanıt verdi:
“Anayasa değişikliği Türkiye’nin son yıllarda içinde yaşadığı anayasasız düzene hukuki bir kisve giydirme çabasıdır. Türkiye bir süredir anayasasız hatta bazı açılardan yasasız yönetilen, ceza mekanizmasının keyfi olarak kullanıldığı, fiili İslami otokratik iktidarın ihtiyaçlarına göre hukukun eğilip büküldüğü bir ülkedir. Yeni anayasa değişikliği ile bu kişiselleşmiş iktidarın yeni anayasası yapılacak. Bu anlamda, aslında yapılacak olan anayasanın en başta anayasal niteliği tartışmalı olacak. Çünkü anayasadan beklenen ortak bir düzen kurması ve hukuku hakim kılmasıdır. Bu olmayacağına göre, anayasa olmayan bir anayasa yapacaklarını söyleyebiliriz.”
İktidarın yapmak istediği düzenleme ile yurttaşın kendisine kısmi olarak da olsa bugüne kadar sağlanmış olan hukuki korumayı kaybedeceği gibi laiklik gibi yaşamsal önemde ilkelerin de törpülenmeye çalışılacağına dikkat çeken Örnek, “Bütün bunlar en başta haklar ve ödevlerle tanımlanan yurttaşlık statüsüne yapılan saldırılardır” dedi.
"İKTİDAR İLE İYİ PARTİ ARASINDA PAZARLIK KAPISI AÇILDI"
Anayasa değişikliğiyle ilgili iktidar kanadından açıklamalar devam ederken, İyi Partide gündem bir yandan istifalar, diğer yandan Parti Lideri Akşener’in Cumhur İttifakına yakınlaşma sinyali verdiğine dair değerlendirmeler söz konusu. İyi Partideki gelişmeleri yakından takip edilmesi gerektiğini belirten Örnek, “Anayasa değişikliğini müzakere edeceklerine dair mesajlar verdiler iktidara. Bunlar bir pazarlığın kapısının açıldığını gösteriyor. İyi Partide iktidarla birlikte olmanın yaratacağı siyasi ve iktisadi ranta gözlerini dikmiş çok sayıda üst düzey kadro var” ifadelerini kullandı.
"MHP’YE KARŞI ADIMLAR FIRSAT GÖRÜLÜYOR"
MHP’nin yargı ve emniyetteki unsurlarının yol açtığı mafyalaşmaya karşı iktidarın attığı bazı adımların İyi Partiye fırsat penceresi açabileceğini kaydeden Örnek, “Onlar da bu fırsatları görüyorlar. Türkiye’de bir kez daha milliyetçi bir partinin ne kadar sürede U dönüşü yapabildiğini görmenin şaşkınlığı yaşanıyor. Ama aslında partilerden bağımsız olarak bu hareketin genel eğilimleri düşünüldüğünde, İyi Partinin iktidara doğru hızlı adımlar atması hiç şaşırtıcı olmayacaktır. Bu hareketin siyasal açılımlarını belirleyen siyasal ilkeler değil, elde edilmesi umulan siyasal ve ekonomik kazançlar olmuştur” dedi.
"BAZI MADDELERİN PEŞİNDEN GİTMEK TRAJEDİ YARATIR"
Yerel seçimlere giderken, iktidar blokunun gündeme getirmek istediği anayasa değişikliğine karşı Meclis de dahil olmak üzere bir bütün olarak muhalefetin tutumunu değerlendiren Örnek, 12 Eylül 2010’daki anayasa referandumuyla yargının geldiği duruma dikkat çekti: “Muhalefetin tutumu konusunda herhangi bir tereddüde yer olduğunu sanmıyorum. Bu kez maliyetleri çok büyük olan bir 2010 fiyaskosu yaşanmayacağını umuyorum. Uygulanmayan bir Anayasa’nın olduğu bir düzende, yeni anayasa tartışması yapmak, bazı maddelerin peşinden gitmek sadece trajedi yaratır. Bu kapının baştan itibaren kapatılması, yeni anayasa meselesinin hiçbir şekilde müzakere edilmemesi gerekir.”