63 kişinin can verdiği Tutar Yapı Sitesi davasında mahkeme yeni bilirkişi raporu istedi
63 kişinin can verdiği Tutar Yapı Sitesi'ne ilişkin davada mahkeme olumlu bir adım atarak yeni bilirkişi raporu istedi.
Fotoğraf: DHA
Volkan PEKAL
Adana
6 Şubat'taki 7,7 büyüklüğündeki depremde 63 kişinin hayatını kaybettiği Çukurova ilçesi Yurt Mahallesi'nde bulunan Tutar Yapı Sitesi C Blokun yıkılması ile ilgili davanın ilk duruşması Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Sanık koltuğu boş başlayan davanın ilk duruşmasında yakınlarını kaybedenler, zemin katta tadilat yapanların yargılanmasını istediler. Mahkeme yeni rapor istedi. Duruşma 23 Şubat 2024 tarihine ertelendi.
YENİ RAPOR DAVANIN SEYRİNİ DEĞİŞTİRECEK
Bilirkişi raporu binanın imalatında kullanılan demir ve beton kalitesinin ruhsat tarihinde yürürlükte olan 1975 yönetmeliğinde belirtilen değerlerin çok altında olduğunu söylüyor. İstanbul Teknik Üniversitesi'nden gelen rapor ve müştekilerin yaptırdığı bir rapor ilk alınan raporun aksine beton ve demirin kalitesinin iyi olduğunu ortaya koyuyor. Aileler binanın yıkılmasının nedeninin beton ve demir kalitesi ile ilgili değil 2020’de uygulanan ağır tadilatla ilgili olduğunu düşünüyor. Binanın yapılırken mevzuata aykırı yapılması nedeni ile savcının soruşturmaya gerek duymadığı “kolon, kiriş kesme” konusunun soruşturulmasını isteyen müştekiler açısından Mahkeme olumlu bir karar verdi. Ailelerin itirazları Mahkeme tarafından kabul gördü. Mahkeme beton dayanımı ile ilgili Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden yeni bir rapor istenmesine karar verdi. Binanın deprem yönetmeliğine uygun olduğunu doğrulayan bir rapor gelmesi durumunda ibre tadilatı yapan şüphelilere çevrilecek. Mahkeme bu konuda suç duyurusu yapılması konusunu rapor geldikten sonra değerlendirmeye karar verdi.
Mahkeme ayrıca apartmanda tadilatın yaptırıldığı iddia edilen firmaların ve tadilatı yapılan mülkte diş polikliniği bulunan Mustafa Artun’un tanık olarak çağrılmasına karar verdi.
Mahkeme soruşturma izni beklenen Çukurova ve Seyhan Belediyeleri görevlilerinin ayrılan dosyalarının akıbetinin Cumhuriyet Başsavcılığı’na sorulmasına, ayrıca Çukurova Belediyesi’ne müzekkere yazılarak tadilatla ilgili kimlerin izin talep ettiği ve şikayet dilekçelerine dair bilgi istenmesine karar verdi.
FİRARİ SANIK İÇİN KIRMIZI BÜLTEN ÇIKARILDI
2008 yılında hayatını kaybettiği için Müteahhit hakkında dava açılamadı. Belediye yetkilileri ile ilgili soruşturma izni bekleniyor. Davada “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan yargılanan tek sanık inşaatın mühendisi olan Cüneyt Akkaya. Depremden önce yurt dışına çıktıktan sonra bir daha ülkeye dönmedi. Bu yüzden mahkeme sanıksız olarak başladı. Avukatlar mahkemeden sanık hakkında kırmızı bülten çıkarılmasını talep etti. Mahkeme talebi kabul ederek firari sanık için kırmızı bülten çıkarılmasına karar verdi.
ŞİKAYETE RAĞMEN TADİLAT DEVAM ETTİ, APARTMAN SAKİNLERİ TEHDİT EDİLDİ
Yakınlarını kaybeden müştekilerin anlatımlarına göre 2020’de apartmanın zemin katındaki dükkanda tadilat başlatıldı, dükkanın etrafı branda ile çevrilerek içerisinin görülmesi engellendi. İçeride ne işlem yapıldığını görmek isteyen apartman sakinleri tadilatta görevli olduğunu düşündükleri bir kişi tarafından belindeki silah gösterilerek tehdit edildi. Şikayet etmeleri üzerine sadece iki gün durdurulan tadilata devam ettiler. Depremden sonra tadilatla ilgili belgeleri görmek için Çukurova Belediyesi’ne giden apartman sakinlerine Tüm belgelerin emniyet tarafından alındığı söylendi.
“ELLERİNİ KOLLARINI SALLAYARAK GEZMELERİNİ İSTEMİYORUZ”
Depremde yakınlarını kaybeden Hülya Ercan "Yapılan tadilatı biliyordum. Ama zeminle birinci katın birleştirildiğini bilmiyordum. Biz adalet istiyoruz. Canlarımız gitti. Yazık değil mi? Ellerini kollarını sallayarak gezmelerini istemiyoruz” dedi. Kızı ve damadın 3 torununu kaybeden Neziha Yakar, “Tadilat yapılmış. Sorumlular cezalandırılsın. Sonuna kadar davamızın arkasındayız. Kanları yerde kalmasın. Ellerini kollarını sallayarak gezmesinler" dedi.
TADİLAT YAPILDIĞINA DAİR EKSPERTİZİN DİNLENMESİNE KARAR VERİLDİ
Binanın sadece malzeme kalitesizliğinden çökmediğini ifade eden Avukat Mehtap Akyüz Özcan, 8 şüpheli ile ilgili verilen takipsizlik kararına itiraz ederek İstanbul Teknik Üniversitesi'nden gelen raporun dosyada yer aldığını hatırlatarak ilk rapor ile çelişkiler olduğu gerekçesi ile İTÜ, KATÜ ya da başka bir teknik üniversitenin beton numunelerini incelemesini talep etti. Birinci katla zemin katı alan malikin kredi alabilmesi için Vakıf Katılım Bankası’ndan bir eksper görevlendirildiğini ifade eden Özcan, eksperin zemin ve birinci katın birleştirildiğini, duvarların kaldırıldığı, merdiven kovası konarak birini katla zemin kat arasında bağlantı sağlandığını ve projeye uygun olmayan birçok değişikliğin yapıldığını rapora yazdığını belirterek eksperin tanık olarak dinlenmesini istedi. Mahkeme bu konuda uzmanların belirlenmesine ve ifadelerinin alınmasına ve arama kurtarmada görevli olanların binanın yıkılma şekli ile ilgili ifadelerinin alınmasına karar verdi.
Binanın önce ikiye ayrıldığını sonra yan yatarak yıkıldığını anlatan Özcan, “Demek ki eksik bir ayak mevcut ki bir tarafa yıkılıyor. 2020’de Belediye’ye basit tadilat izni isteyen Bekir ve Osman Baloğlu’nun dinlemesini istiyoruz” dedi.
“BELEDİYE’NİN BELGELERİ YOK ETTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM”
Didem Ercan, “Tadilat izinleri ile ilgili belgeleri incelemek için Çukurova Belediyesi’ne gittik. Depremden sonra emniyet KOM Şube’nin tüm belgeleri aldığını söylediler. ‘Bizde fotokopisi bile yok’ dediler. Bunun da araştırılmasını istiyorum. Belediyedeki sorumlularına da şikayetçiyim. Belgeleri yok ettiklerini düşünüyorum” dedi.
“SAVCI TEKNİK DETAYLARA HAKİM OLDUĞUNU SÖYLEDİ AMA TAKİPSİZLİK VERDİ”
Hüseyin Ateş, “Apartman 98 depreminde hasar almadı. 4 bloktan sadece C blok yıkıldı. A ve D bloklarda insanlar hala kalıyor. B blok az hasarlı. Beton ve demir kalitesinden dolayı yıkıldığına inanmıyoruz. Birebir Savcılık makamı ile görüştüm. Teknik detaylara hakim olduğunu, merdivenin taşıyıcı sisteme hasar verdiği yönündeki düşüncesini bizzat ağzından duydum. Kolonları kesenlerin hukuki olarak rahatsız dahi edilmesinden dolayı kızgınım. Bu insanlar Adana’da birden fazla inşaat şirketinin sahibi. İnşaat yapmaya devam ediyorlar” dedi.
“BİNA İKİYA AYRILDI SONRA BATI YÖNÜNDE YIKILDI”
Enkazdan yaralı kurtulan ve annesini ve karnındaki bebeğini kaybeden İrem Uskaner, binanın normal bir şekilde değil, batı yönünde savrularak yıkıldığını anlattı. Geçirdiği ameliyatlar sonrası protez ve plakalarla yaşamına devam ettiğini ifade eden Uskaner, bilirkişi raporuna imza atan Profesörden de kolonları kesenlerden de şikayetçi olduğunu belirterek “Bu insanların cezasız kalmasını istemiyorum” dedi.
AVUKATLAR AÇIKLAMA YAPTI
Duruşmanın ardından Avukat Mehtap Akyüz Özcan, duruşmaya dair bilgi verdi. 2020 yılında zemin katta yapılan tadilatların soruşturma sırasında hiç incelenmediğini, tadilatı yaptıranların ifadelerinin dahi alınmadığını ifade eden Akyüz, “Binayla ilgili, dosyadaki mevcut 3 laboratuvar sonucundan 1’inin kötü, diğer 2’sinin ise iyi olduğu yer alıyordu. Bu sonuçların çelişkili olmasından kaynaklı yeni bir rapor düzenlenmesini, yapılan tadilatların da incelenmesini talep ettik ve bu talebimiz kabul gördü” diye konuştu.
Avukat Gülsüm Özdoğru ise, “Çok duygusal bir duruşma oldu. Çünkü biz orada sevdiklerimizi kaybettik. Sadece müşteki vekili değil, aynı zamanda maktul yakınlarıyız. Bundan dolayı elimizden geldiği kadar dosyaya sarılıyoruz. Bu konuda ihmali olan herkesin, hak ettikleri cezayı almasını istiyoruz” dedi.