"Mücadele tek seçeneğimiz"

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Fen Bilimleri Emek Gençliği "Kriz, Bilim, Geleceksizlik" başlıklı bir etkinlik düzenledi.

"Ekonomik kriz derinleşirken bilim eğitimi-üretimi nereye gidiyor? Fen öğrencilerini geleceksizlik mi bekliyor? Geleceğimizi nasıl kurtaracağız?", sorularının tartışıldığı etkinliğe ODTÜ Matematik Bölümünde Öğretim Üyesi olan Doç. Dr. Özgür Kişisel ve Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan de panelist olarak katıldı.

Bilimsel bilgiye ayrılacak kaynakların farklı kaynaklara ayrıldığını ifade edildiği etkinlikte konuşan Gürkan, "Biz bu düzene mahkûm değiliz. Üretenler bizsek, yönetenler de bizler olmalıyız. Ve bu koşullarda bunun için mücadele etmek tek seçenek" dedi.

Fen öğrencilerinin barınma, beslenme, ulaşım gibi temel ihtiyaçlarının karşılanmadığının konuşulduğu etkinlikte bilim eğitimi ve üretiminin gittikçe zorlaştığına dikkat çekildi.

Etkinliğe katılan panelistlerinden Doç. Dr. Özgür Kişisel konuşmasında bilim insanlarının toplum içerisinde tuttuğu konumun önemine değindi.

Türkiye'de bilim insanlarının yetişmesi için gerekli olan koşullarının maliyetli olduğunu ve bu koşulların sağlanmadığını söyleyen Dr. Kişisel, "Ülkeden ülkeye bilimi fonlama biçimi değişiyor. Amerika'da üniversitelerde eğitim ücretli yapılarak bu sorun çözülmeye çalışılıyor. Avrupa'nın ise daha gelişmiş, parasız eğitim hakkının kazanılmış olduğunu gözlemliyoruz. Bu durumda Avrupa'daki koşullar daha iyi olarak karşımıza çıkıyor" dedi.

"KAPİTALİST DÜZENDE  BİLİMSEL BİLGİYİ KÖTÜYE KULLANIYORLAR"

Bugün Türkiye'de üniversite eğitiminin ücretsiz olarak alınabilmesine rağmen bu hakka dair saldırıların arttığına dikkat çeken Dr. Kişisel, "Bilim eğitimi ve üretimi interaktif bir biçimde olması gerekiyor" dedi. Türkiye'de bu amaçlar için yapılan konferansların engellendiğini, bu etkinliklerinin de giderek içinin boşaltıldığını dikkat çeken Dr. Kişisel, "Dünya tarihi sömürenlerden ve sömürülenlerden oluşuyor. Bugünkü kapitalist koşullar altında ise bilimsel bilginin kötüye kullanıldığını da gözlemliyoruz. Bilimsel bilginin üretimi için kullanılabilecek paranın ise farklı kaynaklara aktarıldığını, yani paranın yanlış harcandığını ve farklı çıkarlar uğruna kullanıldığını da söyleyebiliriz. Ülkemizde liyakatsizlik karşımıza çıkıyor. Aynı zamanda itiraz ve denetim mekanizmalarının eksikliğini de yaşıyoruz", diye konuştu.

"EKONOMİK KRİZ KİMİN KRİZİ?"

Dr. Kişisel'in ardından etkinliğin diğer panelisti Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan da söz alarak; "Açıklanan Orta Vadeli Program ve 12. Kalkınma Planı gibi iktidarın hamleleri ile birbirini tamamlayan programların krizin faturasını halka, öğrenciye yıkmayı planlıyor. 'Kaynaklar sınırlı, ihtiyaçlar sınırsız' yalanı ile krizin faturası emekçilere kesilmeye çalışılıyor. Emeğin maliyeti her geçen gün düşürülüyor. Vergiler ile halkın yaşamı gittikçe kötüleştiriliyor. Erdoğan, ‘dış borçtan kurtulduk’ diyor ancak ülkenin borcunu nüfusa uyarladığımızda kişi başına 5 bin küsur dolar borç düşüyor" dedi.

Avrupa'daki daha iyi koşullara dair tartışmada da bu koşulların işçi sınıfının mücadelesinin kazanımı olduğunu söyleyen Gürkan, "1917 Ekim Devrimi sonrasında Sovyetlerin kanıtladığı düzen, birçok farklı ülkede de sosyal ve siyasal haklar için yapılan mücadeleyi büyüttü, bu hakların kazanılmasını sağladı" dedi.

“İSTEDİĞİMİZ DÜNYA İÇİN ÖRGÜTLENELİM”

Gürkan sözlerine bu koşullarda yaşamaya mahkûm olunmadığını vurgulayarak şöyle devam etti. "Bugün bu sorunları yaşamamızın sebebi iktidarın, bu düzenin bekçilerinin ürettiği politikalar bizlerin değil, sermayedarların çıkarına harcanmasıdır. Ancak biz bu düzene mahkûm değiliz. Üretenler bizsek, yönetenler de bizler olmalıyız. Ve bu koşullarda bunun için mücadele etmek tek seçeneğimiz" dedi.

Etkinliğin sonunda "Barınma, beslenme, ulaşım sorunlarımızın karşılandığı, istediğimiz bilimiz istediğimiz biçimde yaptığımız bir dünya için mücadelemizi büyütmeye Emek Gençliğinde örgütlenmeye çağırıyoruz" denildi. (Ankara/EVRENSEL)