TTB 2024 Sağlık Bütçesini değerlendirdi: Sağlığı unutmuş bir bakanlık var!
2024 Sağlık Bütçesini değerlendiren TTB, bütçenin hedefinin şirketlere, yandaşlara kaynak aktarmak olmaması gerektiğini belirterek; "Sağlığı unutmuş bir bakanlık var" dedi.

Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel
Eylem NAZLIER
İstanbul
Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve İstanbul Tabip Odası, Sağlık Bakanlığı 2024 Yılı Bütçe Teklifine ilişkin İstanbul Tabip Odası Kadıköy Bürosunda basın toplantısı düzenledi. TTB açıklamasında Sağlık Bakanlığı bütçesinin hedefinin şirketlere, yandaşlara kaynak aktarmak olmaması gerektiğini hatırlatılarak "Bir bütün olarak sağlığının korunduğu, geliştirildiği topluma, toplumsal yaşantıya ulaşmak olmalıdır" denildi.
“DENETİMSİZ BİR BÜTÇE”
Açıklamada konuşan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, yurtdışına giden hekimleri paragöz olmakla itham eden ve hekimlerin meslek onuruna saldırmaktan çekinmeyen Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca'ya tepki gösterdi. Sağlık Bakanlığı'nın pandemi döneminde verileri gizlediğini, iyi hal belgesi taleplerine ilişkin verileri çarpıttığını, deprem bölgesinde halen devam eden sorunları görmezden geldiğini hatırlatan Fincancı sözlerini şöyle sürdürdü: "Bütçe sadece rakamlar değildir; insan yaşamının onurlu bir şekilde sürdürülmesi, sağlığa erişilmesi demektir. Fakat yine tedavi edici hekimliğe yönelik bir bütçe ile karşı karşıyayız. 'Şifa', 'tedavi' diyor bakan bütçe teklifinde; yani aslında 'Korumayacağız' diyor. Aynı zamanda denetimsiz bir bütçe ile karşı karşıyayız. Bütçe emek-meslek örgütlerinin denetiminden uzak tutuluyor, denetim yapmak isteyen emek-meslek örgütleri suçlulaştırılıyor."
“ÖNCELİK KORUYUCU SAĞLIK OLMALI”
TTB Merkez Konseyi 2. Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten, Cumhurbaşkanlığı tarafından, merkezi yönetim bütçesi yalnızca yüzde 6,6'sının (732 milyar 562 milyon 378 bin TL) Sağlık Bakanlığı için ayrıldığına dikkat çekti. Bakanlığın bütçe teklifi incelendiğinde, 2024 yılı bütçesinin yüzde 71'inin 'tedavi edici sağlık' hizmetleri için ayrıldığı görüldüğünü aktaran Ökten, "Her dönem olduğu gibi, bu dönemde de öncelik ve temel işlev maalesef yine 'tedavi', Bakan'ın ifadesiyle 'şifa' olacaktır. Oysa, bilimsel bilgiler ışığında yapılacak planlamada önceliğin 'koruyucu sağlık' hizmetlerine verilmesi ve hem toplumun sağlığının geliştirilmesi hem de korunmasının öncelikli olması gerekmektedir" diye konuştu. Kişiye ve çevreye yönelik sağlık hizmetlerinin birbirinden kopartılmadan hem çalışma (fabrika, işyeri, okul, hastane, üniversite vb.) hem de yaşam (mahalle, köy vb.) alanlarında Sağlık Bakanlığı tarafından kamusal olarak sunulması gerektiğini dile getiren Ökten "Sağlık Bakanlığı 2024 yılı bütçesinden çalışan giderleri ve sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi gideri ödemeleri çıkartıldığında, bir yıl boyunca kişi başına yalnızca yaklaşık 3 bin 248 TL ya da 115 ABD doları düşmektedir. Hesaplamaya hizmet kapsamına alınmış göçmen ve mülteciler de dahil edilse söz konusu kişi başına sağlık hizmeti için ayrılan miktarın daha da düşük olduğu gözden kaçırılmamalıdır" ifadelerini kullandı.
“HALK SAĞLIĞI GÖRMEZDEN GELİNİYOR”
"Programlar itibarıyla, Sağlık Bakanlığı 2024 yılı bütçesinin yalnızca yüzde 28'i (202 milyar 463 milyon 783 bin TL) koruyucu sağlık hizmetleri için ayrılmıştır" diyen Ökten sözlerine şöyle devam etti: "Bu durum, bakanın bir yılı aşkın bir süredir aşılama programına alacağını haber vermiş olmasına karşın, rahim ağzı kanseri için koruyucu olan, HPV aşısının programa hâlâ dahil edilmemiş olmasının bir tercih nedeni olduğunun göstergesidir. Yanı sıra, 2023 yılı boyunca kızamık ve verem başta olmak üzere, pek çok aşının zamanında tedarikinin yapılmaması nedeniyle aile sağlığı merkezlerinde aşılama hizmetlerinin gerçekleştirilmesinde önemli aksamalar yaşanmıştır. Bu durum, ebeveynleri tarafından aşı olmaya getirilen bebek ve çocukların aşıları yapılamadan gerisin geriye gönderilmek zorunda kalınmasının da nedeni bakanlığın koruyucu sağlık hizmetlerine gereken önemi vermemesinin hatta ihmalinin bir sonucu olarak yaşandığının da açık belgesidir."
“AŞI GİDERLERİ KARŞILANMALI”
Sağlık Bakanlığı 2024 yılı bütçesinden çalışan giderleri ve sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi gideri ödemeleri çıkartıldığında, koruyucu sağlık hizmetleri için kişi başına yalnızca yaklaşık bin 243 TL düştüğüne dikkat çeken Ökten, "Mevsimlik grip aşısının 6 ay üzerindeki bebekler dahil olmak üzere, herkese yapılması önerilmesine karşın, SGK yalnızca 65 yaş üstü ile kronik hastalığı olanların aşı giderlerini karşılamaktadır. Tüm uyarılara rağmen bakanlık, bu aşıyı programına alıp parasız yapılmasını sağlamamaktadır. Eczanelerde yaklaşık 450 TL karşılığı satışa sunulan grip aşısı için toplumun büyük çoğunluğu her yıl cepten sağlık harcaması yaparak almak zorunda bırakılmaktadır. Bakanlığın koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında kişi başına ayırdığı miktar ise üç grip aşısı bedeli bile değildir" dedi.
“BİR AVUÇ PATRONUN ÇIKARI İÇİN”
Sağlık Bakanlığı'nın 2024 yılında tedavi edici sağlık programı için ayrılan paranın yüzde 11'den fazlasını (57 milyar 554 milyon TL) şehir hastanelerinin kira bedeli olarak harcayacağı bilgisini veren Ökten "Hizmet satın alma ile bu miktar 83 milyar 697 milyon 118 bin TL'ye (yüzde 16,15) ulaşmaktadır. Yalnızca bir avuç patronun çıkarını düşünen böylesi bir harcama kalemi kabul edilemez. Sağlık hizmetleri kamusal olarak üretilmeli ve sunulmalıdır. Şehir hastaneleri Sağlık Bakanlığı bünyesinde devlet-kamu hastanelerine dönüştürülmeli, bütün hizmetler kamusal olarak üretilmeli ve sunulmalıdır" ifadelerini kullandı.
“HEKİMLER VE SAĞLIK EMEKÇİLERİ GEÇİNEMİYOR”
Hekimler ve sağlık emekçilerinin Türkiye'de emek gücünü satarak yaşamak zorunda olanların tümü gibi AKP hükümetleri döneminde daha da yoksullaşmış ve kıt kanaat geçinebilir hale getirildiğine işaret eden Ökten "Bütçe teklifinde hekimlerin maaş ve emekli aylığına etki edecek 7200 ek göstergenin uygulanması ve özel hizmet tazminat oranlarının yükseltilmesiyle maaşlarda en az yüzde 150-200 oranında artış yapmaya olanak verecek düzenlemeler yapılmalıdır. Aylık gelirde performans ücretinin payı yüzde 10-15'i geçmemelidir. Hekimlerin emekli oldukları sosyal güvenlik kurumundan doğan ve uçurum haline dönüşmüş emekli maaşı farklılıklarına neden olan sorunlar daha fazla geciktirilmeden çözüme kavuşturulmalı, düşük olanlar muadili en yüksek olan maaşla eşitlendirilmelidir" dedi.
“GENEL BÜTÇENİN YÜZDE 15'İNDEN DÜŞÜK OLMAMALI”
Ökten son olarak şunları söyledi: "Sağlık Bakanlığı bütçesine ayrılan pay genel bütçenin yüzde 15'inden daha düşük olmamalıdır. Söz konusu pay, Sağlık Bakanlığı'nın sağlık hizmetlerinin kamusal olarak üretildiği ve sunulduğu bir sistemde, ülkede yaşayan herkesin prim dahil herhangi bir ödeme yapmaksızın sağlık hizmeti gereksinimlerinin kamusal olarak karşılanmasını sağlaması hedefiyle uyumlu olmalıdır. Bir defa daha paylaşalım; maalesef Bakan'ın sunumunda da ifade ettiği gibi Sağlık Bakanlığı bütçesinin hedefi şirketlere, yandaşlara kaynak aktarmak olmamalıdır. Bir bütün olarak sağlığının korunduğu, geliştirildiği topluma, toplumsal yaşantıya ulaşmak olmalıdır."
Evrensel'i Takip Et