20 Kasım 2023 11:39

Arjantin’de aşırı sağ nasıl kazandı?

Aşırı sağ, verdiği sözleri açıkça tutmayan ve sert kemer sıkma planları uygulayarak ekonomik ve sosyal durumu daha da kötüleştiren bir hükümete karşı verilen öfkeli oylardan yararlandı.

Javier Milei | Fotoğraf: Pablo Barrera/AA

Paylaş

Rubén ARMENDARİZ*
Estrategia.la

Arjantin aşırı sağı kucakladı. 53 yaşındaki Javier Milei, Arjantin’deki seçimlerin ikinci turunu, oyların yüzde 44’ünü alan mevcut ekonomi bakanı Sergio Massa’ya karşı oyların yüzde 56’sını alarak kazandı. Yıllık enflasyonun yüzde 142 olduğu ülkede ekonomi bakanı olan Massa, resmi sonuçlar açıklanmadan önce yenilgiyi kabul etti. Sonuç eşi benzeri görülmemiş bir ezici üstünlüktü.

Ve Arjantin şimdi, ABD’de Donald Trump ve Brezilya’da Jair Bolsonaro’nun açtığı yolda bir bilinmezle karşı karşıya. Elinde testere, kampanya sırasında, Arjantin’i mahveden (kendisinin de bir parçası olduğu) ekonomik krizden sorumlu tuttuğu “siyasi kastın yok edilmesi” çağrısında bulunuyordu.

Aşırı sağ, verdiği sözleri açıkça tutmayan ve sert kemer sıkma planları uygulayarak ekonomik ve sosyal durumu daha da kötüleştiren bir hükümete karşı verilen öfkeli oylardan yararlandı. Milei’nin görevi çelişkiler ve pek çok zayıflık barındıran bir görev olacak. Şimdi Arjantin için “özgürlükçü” sağ kanat 10 Aralık’ta Casa Rosada’ya girene kadar belirsiz bir geçiş dönemi başlıyor(...)

1983’ten bu yana ilk kez, soykırımın cezasız kalmasını öngören ve sivil-askeri diktatörlük döneminde kaybolan 30 bin kişiyi inkar eden, ekonominin dolarizasyonunu, sınırsız ticari serbestleşmeyi, özelleştirmeyi, "yapısal reformları", kadın haklarına saldırıları ve farklı azınlıklara karşı ayrımcılığı teşvik eden bir siyasi alan iktidara geldi.

Pazar günkü oylama, birbirine zıt fikirlere sahip iki adayı karşı karşıya getirdi. Aşırı sağcı Javier Milei, devletin asgariye indirilmesini önerdi ve ticaret ve ihracatın gelişmesi sayesinde piyasanın tek başına sorunları çözeceğine inanıyor. Halihazırda ekonomi bakanı olan Peronist Sergio Massa ise ekonominin motoru olarak güçlü bir devleti savunuyor ve kendisini Milei’nin yok etmeyi vadettiği eğitim ve kamu sağlığı gibi değerlerin garantörü olarak konumlandırıyor.

Ancak aşırı sağcının elinde açık bir çek yok: Daha en baştan kurumsal zayıflıklarla (Ulusal Kongre’de kendi çoğunluğuna sahip olmaması ve vali veya belediye başkanlarına sahip olmaması gibi) boğuşacak, çeşitli direniş biçimleriyle karşılaşacak; oy ve konsensüs arasında mekanik bir özdeşlik bulunmaması, planlarının sokaklarda yenilgiye uğrama ihtimali olan ve ülkenin neredeyse yarısının kendisine karşı oy kullanmış olması gibi hükümeti etkileyecek çelişkilerle karşı karşıya kalacak.

Sergio Massa ise daha resmi sonuçlar belli olmadan yenilgiyi kabul etti. “Arjantinlilere bırakmamız gereken en önemli şey, bu kadar şiddet karşısında bir arada yaşama, diyalog ve barış mesajıdır, izleyebileceğimiz en iyi yol budur” dedi ve ekledi: “İki yol vardı, biz devletin elindeki güvenlik sistemini seçtik, temel değerler olarak eğitim ve halk sağlığını, KOBİ’lerimizi savunma yolunu savunduk, bu da ulusumuz için refah, yukarı doğru sosyal seferberlik ve ilerleme inşa etmenin en iyi yoludur.”

Milei, televizyon setlerinde ekonomi yorumcusu olarak popülaritesini artırdı. Sert ve kışkırtıcı üslubuyla prime-time’da yer alan bir kişilik haline geldi ve bazı eksantrik kişilik özellikleri onu televizyon yıldızlığına taşıdı.

Yıllardır Macrismo (merkez sağ) ve Kirchnerizm (merkez sol) şeklinde kutuplaşan ve her biri kendi müttefiklerine sahip olan eski siyasi rejim en ağır darbesini aldı. Yeni bir sağ -sağın sağında- ortaya çıktı, yükseldi ve Arjantin’in iki kutuplu yapısını birkaç yıl içinde yenilgiye uğrattı. Bu seçimde mevcut durumun reddi, bilinmeyene duyulan korkuya galip geldi.

Son iki hükümetin başarısızlığı rakamlarla görülebilir. Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) 2018’de Arjantin’e geri dönmesinden bu yana, yoksulluk dramatik bir şekilde yüzde 27,3’ten son ölçümde yüzde 40,1’e yükseldi. Önce Macri, ardından (Mevcut Devlet Başkanı) Alberto Fernández tarafından uygulanan IMF politikaları yoksulluk üreten bir makine oldu.

Tüm çalışanların ücretleri çöktü, özellikle de 2016’dan bu yana satın alma güçlerinin yüzde 46,7’sini kaybeden kayıt dışı çalışanlar için durum daha da vahim.

Hatta Peronizmin sağ kanadı ve bazı sendika bürokrasileri, Javier Milei’nin listelerinin oluşturulmasına katkıda bulunmuş ve ona finansman sağlamıştır. Daha sonra Mauricio Macri, özgürlükçü adayda sağcı iç seçimlerde yararlanabileceği iyi bir enstrüman buldu ve ekim ayındaki yenilgisinin ardından Patricia Bullrich ile birlikte bu dalgaya katıldı.

Gelecek hafta ne olacak? Kimse bilmiyor.

* Latin Amerika Stratejik Analiz Merkezi (CLAE) ile ilişkili Arjantinli gazeteci ve siyaset bilimci.

Çeviri: Dış Haberler Servisi

ÖNCEKİ HABER

Manisa'da anne-kızı öldüren zanlı tutuklandı

SONRAKİ HABER

Ağır hasta mahpus İsmail Tanboğa hastaneye kaldırıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa