20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü'nde kurumlardan açıklamalar
Dünya Çocuk Hakları Günü'nde "Ben Çocuğum Haklarımla Varım" başlıklı bir açıklama yayımlayan İHD, bir dizi çözüm önerisi sundu. HEDEP ise "Zulme ve kapitalizme karşı yaşasın çocuk hakları!" dedi.
Fotoğraf: Şehlem Kaçar/csgorselarsiv.org
20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü'ne ilişkin çok sayıda kurum tarafından açıklamalar yapıldı. "Ben Çocuğum Haklarımla Varım" başlıklı bir açıklama yayımlayan İHD, son süreçte yaşanan çocuk hakları ihlallerini konu başlıklarıyla sundu. Açıklamada bir dizi çözüm önerisi de yer aldı.
Açıklamada yakın coğrafyada çocukların savaşın öznesi durumuna itildiği, savaşlar nedeniyle yaşam hakları da dahil bütün haklarından mahrum bırakıldığına değinildi. Deprem ve ekonomik krizle beraber ülkemizde de çocuk hakkı ihlallerinde yoğun artış gözlendiği belirtilen açıklamada çocukların eğitimden koparıldığına ve çalıştırıldığına vurgu yapıldı. Açıklamada mülteci çocukların, suça sürüklenen çocukların, engelli çocukların uğradığı hak ihlallerinin de altı çizildi.
"Türkiye’de çocuk haklarına yönelik olarak ortaya çıkan karanlık tablo, çocuk haklarının coğrafyamızda sadece kâğıt üzerinde kaldığını göstermektedir" denilen açıklamada "Çocuklarımız için mutlu ve huzurlu bir gelecek kurmanın ilk ve önemli adımı şiddetin her türlüsünden arınmış barışçıl bir ortamın yaratılmasıdır. Barışa en çok çocuklar ihtiyaç duymaktadır" ifadeleri yer aldı. İHD açıklamasında bir dizi çözüm önerisi sunuldu:
- Çocuk Hakları Sözleşmenin çekince konulan maddelerine de derhal taraf olunmalı iç hukukta her çocuk için erişilebilir düzenlemeler yapılmalıdır.
- Çocuklara yönelik her türlü şiddetin önlenmesi için Çocuk Hakları ve İnsan Hakları örgütlerinin katılımıyla “Çocuğa Karşı Şiddeti Önleme Ulusal Eylem Planı” hazırlanmalıdır.
- Çocuk Cezaevleri kapatılmalı ve Kanunla Muhalefete Düşen Çocuklar için onarıcı, sosyal yaşama katılımlarını destekleyici ve çocukları güçlendirici programlar hayata geçirilmelidir. Çocukların kapatılması için açılması planlanan Çocuk Ceza İnfaz Kurumları ve Çocuk koğuşları derhal lağvedilmelidir.
- Engelli çocuklar ve ailelerinin sosyal yaşama dahil olacağı başta erişilebilirlik olmak üzere tüm tedbirler eksiksiz hayata geçirilmelidir.
- RTÜK dahil olmak üzere, çocuklarla ilgili her konuda karar mekanizmalarına çocuk katılımı ve çocukların görüş ve önerilerini sunacağı mekanizmalar oluşturulmalıdır.
- Deprem bölgesindeki çocuklarla ilgili kamuoyunu tatmin edici ayrıştırılmış bilgilerin ivedilikle paylaşılması, halen kayıp olan çocuk sayısı ile ailesini tümden kaybeden çocukların durumuna ilişkin bilgiler kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
- Her çocuğun eğitim ve öğretim görme hakkı kapsamında ilköğretimden başlayarak her kademede beslenme ve barınma desteği sağlanmalıdır. Farklı etnik grupların kendi anadillerinde eğitim öğretim almalarının önündeki engeller kaldırılmalıdır. Din dersi zorunlu olmaktan çıkarılmalıdır.
- Çocuk İşçiliğinin önlenmesi için çocukların ve ailelerin ekonomik ve sosyal olarak desteklenmesi ve Çocuk Çalıştıran iş yerleri etkin bir şekilde denetlenmelidir.
- Merkezi ve yerel yönetim bütçelerinde çocuklar için harcanacak kaynakların ayrılması zorunlu olmalı ve ayrılan kaynağın çocuklar için harcanması kurala bağlanmalıdır.
- TBMM bünyesinde çocuk haklarını koruyup gözetecek Çocuk Hakları İhtisas Komisyonu kurulmalıdır.
HEDEP: ZULME VE KAPİTALİZME KARŞI YAŞASIN ÇOCUK HAKLARI!
Dünya Çocuk Hakları Günü'nde bir açıklama yayımlayan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) ise "Zulme ve kapitalizme karşı yaşasın çocuk hakları!" dedi.
İsrail'in Gazze'ye dönük işgal saldırıları, Rusya-Ukrayna savaşı, Rojava'ya yönelik askeri operasyonların hatırlatıldığı açıklamada "Çocuk haklarının ve anlamının yok edilmeye çalışıldığı bu dönemde; çocuklar sadece savaşla değil açlıkla, yoksullukla, susuzlukla, cinsel istismarla, işçileşmeyle, mültecileşmeyle ve eğitime, sağlığa ve adalete erişememeyle yüz yüzedir" denildi.
Türkiye'nin ise çocuk haklarına saldırı konusunda ilk sıraları kimseye bırakmamaya devam ettiği belirtilen açıklamada "Halen BM Çocuk Hakları Sözleşmesindeki "anadilde eğitim ve kültürel haklar" konusundaki çekincesini kaldırmayan Türkiye, inkâr ve asimilasyon politikalarına aralıksız devam ediyor. Türkiye'de çocuklar, zorunlu din eğitimiyle, eğitimde dinselleşmeyle, tarikat ve cemaat yurtlarında cinsel istismarla, çocuk işçi cinayetleriyle; engelli çocuklar sağlamcı ideolojiyle; depremzede çocuklar ise yok sayılmakla baş başa kalmış durumdadır" ifadeleri kullanıldı.
Dünya Çocuk Hakları Gününde yapılması gerekenin sahte kutlama mesajları ve etkinlikler yerine çocukların maruz kaldığı hayati problemlere çocuklarla birlikte çözüm üretmek olduğu vurgulanan açıklamada, "Dünya Çocuk Hakları Gününün 34. yılında; kimliklerinden, sınıflarından, direnişlerinden ve sadece varlıklarından dolayı katledilen tüm çocukları, çocuk yaşta kalanları bir kez daha saygıyla, özlemle anıyor; çocuklarla birlikte Üçüncü Yol şiarıyla, iktidarların çocuk düşmanı politikalarına karşı yaşasın çocuk hakları diyoruz! Çocuk, barış, özgürlük!" denildi. (HABER MERKEZİ)