BİRTEK-SEN’e geçen Özak Tekstil işçileri: Patronun baskıları varsa bizim de birliğimiz var

Urfa Organize Sanayi Bölgesinde (OSB) faaliyet gösteren, 700 işçinin çalıştığı Özak Tekstil’de işçilerin büyük çoğunluğu, fabrikada 6 senedir örgütlü olan Hak-İş’e bağlı Öz İplik-İş’ten istifa ederek, BİRTEK-SEN’de örgütlendi. Fabrikada yaşadıkları sorunları, üzerlerinde kurulan baskıları, patron iş birlikçisi sendikal anlayışı, kendilerine nasıl bir sendika ve mücadelenin gerektiğini tartıştıkları bir toplantı yapan işçiler, “Birlik olursak hiçbir güç bizi yenemez. İçeride bizi sıkıştıran temsilcilere karşı bizim de örgütlülüğümüz var” dedi.

Şanlıurfa Barosu Tahir Elçi Konferans Salonu’nda yaklaşık 300 işçinin katılımıyla yapılan toplantıda söz alan BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen, Özak Tekstil işçilerinin üç yıl önce de sarı sendikacılığa karşı isyan ettiğini hatırlattı. DİSK/Tekstil’de örgütlenmeye başlayan işçilere karşı patronun işten atma, işçileri ücretsiz izne gönderme, işçileri DİSK/Tekstil’den istifaya zorlama gibi girişimlerinin olduğunu hatırlatan Türkmen, işçilerin bu saldırıları birlik olarak püskürttüğünü vurguladı.

İşçi sınıfının yenilgilerden dersler çıkararak ilerlediğini aktaran Türkmen, “O sebeple her yenilgiyi son olarak görmemeliyiz” dedi. BİRTEK-SEN’in işçileri köleliğe mahkum etmek isteyenlere ve sarı sendikacılık anlayışına karşı kurulduğunu vurgulayan Türkmen, “İşçileri temsil etmesi gerekirken sırtını işçilere dönen bu sarı sendikalardan kurtulmamız lazım. Gerçek bir sendika, işçilerin yönettiği, işçilerin karar aldığı bir sendikadır. Çünkü sendika demek işçilerin patronlara karşı kurduğu birlik demektir. Önümüze çıkan her engeli kendi birliğimizle aşacağız dedik ve BİRTEK-SEN’i öyle kurduk. Bu sendika ne yapacaksa ne karar alacaksa işçilerle birlikte yapacak” diye konuştu.

"PATRON VE SARI SENDİKA EL ELE"

Türkmen’in ardından Özak Tekstil işçileri söz aldı. Fabrikada yaşadıkları sorunları anlatan işçiler, yemeklerin kalitesizliğinden, servis problemine, iş yükünün artırılmasından baskılara karşı birçok soruna değindi. Fabrika yönetimi ve Öz İplik-İş temsilcilerinin işçiler karşısında birlikte hareket ettiğine vurgu yapan işçiler, “Küfür işitiyoruz, sesimizi çıkarsak hemen odaya çekiyorlar” dedi.

BİRTEK-SEN’de örgütlenmeye başladıktan sonra baskıların arttığını dile getiren işçiler, Öz İplik-İş’i, “Patronun yeni bir sendikanın girmemesi için oluşturduğu bir kalkan” olarak tarif etti. Öz İplik İş’in sözleşme imzalanırken de işçiye sormadığını aktaran işçiler, daha önce işçilerle bir toplantı bile yapılmadığını belirtti.

Öz İplik-İş’in şimdiye kadar hiçbir zaman işçilerin yanında olmadığını söyleyen bir işçi, “Öz İplik-İş ile sözleşme yapıldı, hangimize soruldu? Bugüne kadar bir toplantı bile yapmadı bu sendika. Sözleşme nerede diyoruz daha hazır değil değip bize göstermiyorlar. 6 Şubat depreminde yevmiyemiz kesildi. 7 gün mesai yapmaya zorladılar. Biz tepki göstermemize rağmen sendika buna karşı hiçbir şey yapmadı. Sözde biz kardeşiz, ne sorunumuz olsa akrabayız diyorlar. Kimini aileden, kimini özel hayatından sıkıştırıyorlar” dedi.

KADIN İŞÇİLERİN ÖZEL HAYATINA BİLE KARIŞILIYOR

Toplantıda söz alan kadın işçiler, fabrikada kadın işçiler üzerinde daha fazla baskı olduğuna dikkat çekti. İş yeri yönetiminin kadın işçilere dönük cinsiyetçi laflar ettiğini dile getiren kadınlar, yürüyüşlerine bile laf edildiğini vurguladı. Fabrika yönetimi tarafından kadınların özel hayatlarına bile karışıldığını dile getiren işçiler, sürekli hakarete maruz kaldıklarını ifade ettiler.

Çalışma saatlerinin belli olmadığını, bazen sabah 04.00’e kadar çalıştıklarını, evlerine uzak, ıssız yerlerde servisten indirildiklerini söyleyen kadınlar “Bizi tehdit ediyorlar. Zaten hakkımızı alamıyoruz. Sendikalı olduk, hakkımızı aradık diye alamayacaksak yine almayayım” dedi.

İşçiler, haklarını almanın, baskıların ortadan kaldırılmasının yolunun da düzgün bir sendikada örgütlenmek olduğunu vurguladı. İşçiler, “Birlik olursak hiçbir güç bizi yenemez. Hiçbir şeyden korkumuz yok. İçeride bizi sıkıştıran temsilcilere karşı bizim de örgütlülüğümüz var. BİRTEK-SEN ile birlik ve beraberlik içinde olacağız” şeklinde konuştu.

"ESAS GÜÇ İŞÇİLERİN ÖRGÜTLÜLÜĞÜ"

İşçilerin ardından söz alan BİRTEK-SEN Temsilcisi Çayan Dursun, fabrikada yetkili bir sendika olmasına rağmen bu tür haksızlıkların yaşanmasının anlaşılır olmadığını söyledi. Yetkili bir sendikanın olduğu iş yerinde her şeyin patronun iki dudağının arasında olması ve sendikanın buna hiçbir tepki göstermesinin anormal bir durum olduğunu vurgulayan Dursun, “Bu durumu değiştireceğiz. Başarıyı da başarısızlığı da tayin eden işçidir, esas olan sizin örgütlülüğünüzdür. Biz yanlış bir şey yaptığımızda bizim de üstümüze gelmeniz gerekiyor. Sizin, birinin iki dudağında olan kaderinizi kendi avuçlarınıza almanız gerekiyor. Temel güç sizlersiniz” diye konuştu.

"BÖLGEDE İŞÇİLER UCUZ KÖLE OLARAK GÖRÜLÜYOR"

İşçilerin ardından tekrar söz alan BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen de bölgede işçilerin ucuz köleler olarak görüldüğünü ve yaşanan sorunların Özak Tekstil ile sınırlı olmadığını söyledi. Urfa’nın en büyük fabrikalarından Özak Tekstil’de işçilerin ek iş yapmak zorunda olduğunu ve bu yüzden toplantıya katılamayan ya da geç gelen işçilerin bulunduğunu aktaran Türkmen, bunun ucuz işçiliğin bir sonucu olduğunu ifade etti. Kadınların toplumsal hayatta da ikinci sınıf insan muamelesi görüldüğü ve bunun fabrikalarda da sürdüğünü ifade eden Türkmen, buna karşı kadın ve erkek işçilerle hep birlikte mücadele edeceklerini vurguladı. Özak Tekstil’in üretim yaptığı Levi’s markasına da yaşanan hak ihlallerini bildirdiklerini ve markanın da bu ihlallerin sorumlusu olduğunu söyleyen Türkmen, “Buradaki baskılar devam ederse fabrika önünde basın açıklaması yapacak ve kamuoyuna bildireceğiz. Buradaki haksızlıklara karşı mücadele edeceğiz” dedi. Konuşmaların ardından işçilerin oylamasıyla işçi temsilcileri seçildi.

FİLİSTİN HALKIYLA DAYANIŞMA MESAJI

Filistin’de yaşanan katliamda yaşamını yitirenler için saygı duruşuyla başlayan toplantıda Filistin halkına da selam gönderildi. Mehmet Türkmen, “Dünyanın herhangi bir yerinde masum bir halk öldürülüyorsa buna ses çıkarmak zorundayız. Buna ses çıkarmanın yolu timsah gözyaşı dökmek değildir. Filistinlileri öldüren silahların yapımında kullanılan çelik ülkemizden gidiyor. Ticari ve siyasi anlaşmalar durdurulmuyor, biz BİRTEK-SEN olarak İsrail’e üretim yapan bütün fabrikalardaki işçi arkadaşlarımıza grev çağrısı yapıyoruz. Bütün dünyadaki işçi sınıfının İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamına karşı duyarlı olmaya çağırıyoruz” dedi. (Urfa/EVRENSEL)