22 Kasım 2023 23:50

Boğaziçili kadınlardan 25 Kasım yürüyüşü: Hak ettiğimiz hayatı tırnaklarımızla kazıyarak alacağız

Boğaziçi Üniversiteli kadınlar, 25 Kasım öncesi Hisarüstü Mahallesinde basın açıklaması düzenledi, "Hak ettiğimiz hayatı tırnaklarımızla kazıyarak alacağız” dedi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Boğaziçi Üniversiteli kadınlar, Hisarüstü Mahallesinde 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele günü öncesinde “erkek-devlet şiddetine, yoksulluğa, savaşa, gericiliğe, LGBTİ fobiye karşı yaşamak istiyoruz” şiarıyla basın açıklaması düzenledi.

Açıklama öncesinde sokak boyu polis konuşlandı. Mahalle içinde yürüyüş yapmak isteyen kadınlar polis engeliyle karşılaştı, İstanbul genelinde yürüyüş yapılmasının yasak olduğu söylenerek yürüyüş durumunda müdahale edileceği ifade edildi. Kadınlar açıklama sırasında sık sık “Yaşasın kadın dayanışması”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz”, “Zeren bizim kız kardeşimiz”, “Filistin’de direnen kadınlara bin selam”, “Nehirden denize özgür Filistin” sloganları attı.

“ŞİDDET SARMALINDAN ÇIKTIK, SOKAKLARDAYIZ”

Öğrenciler adına açıklamayı Eftelya Koyuncu okudu. Koyuncu, “Bu sokakları doldurduğumuz son 25 Kasım’dan bu yana biz kadınlar ve LGBTİ+’lar olarak daha yoksuluz, haklarımız daha fazla hedefte, devletlerin bölgemizde sürdürdüğü savaş politikaları yine en çok bizleri katlediyor, şiddetle mücadele mekanizmalarımız bir bir elimizden alınmaya çalışılıyor. 2023’ün ilk 10 ayında en az 447 kız kardeşimiz hayattan koparıldı. Kadınlar ihmal sebebiyle yurtlarında ölüyor, deprem bölgeleri dahil ülkenin her yerinde şiddeti önleme mekanizmaları kullanılmadığı gibi mücadeleyle kazandığımız 6284 de biz kadınların ihtiyacı olduğu zaman değil kayyumlar için bir günde çıkarılıyor! Bizleri sıkıştırmaya çalıştıkları şiddet sarmalından çıkıyoruz ve şimdi sokaklardayız, kadına yönelik şiddete karşı mücadelede ısrarcıyız!” diye konuştu.

“ÜNİVERSİTELİ KADINLAR OLARAK ATAERKİ VE KAPİTALİZME BAŞ KALDIRIYORUZ”

Cezasızlık politikasına, İstanbul Sözleşmesi'nin feshine ve 6284 sayılı kanuna yönelik saldırılara dikkat çekilen Koyuncu, “Devletin bize şiddete karşı koruma sağlaması bir yana dursun; katiller, failler sırtlarını bu ‘iyi halli’ devlete yaslayarak suç işliyor. Ancak buna karşı da biz kadınlar olarak şiddetsiz bir yaşam için mücadele etmeye devam ediyoruz! Bir yandan devletin önünü açtığı erkek şiddetiyle mücadele ederken bir yandan da yoksullukla mücadele etmeye çalışıyoruz. Ekonomik krizin yükünü de en çok kadınlar çekiyor. İş yerinde patronlar tarafından taciz edildiğimiz, emeğimizin sömürüldüğü yetmiyormuş gibi evde de bakım emeği yükü üzerimize kalıyor. Kadınlar açlık sınırının 13 bin 684 TL, yoksulluk sınırının 44 bin 573 TL olduğu bugünlerde üç kuruş parayla yaşamaya, yaşatmaya çalışıyor. Üniversiteli genç kadınlar okurken çalışmak zorunda kalıyor. Boş kalan vakitlerimizde ise ne yapıyoruz biliyor musunuz? Bize dayatmaya çalıştığınız bu sefil, şiddet ve sömürü dolu, cinsiyetçi düzene; ataerkiye ve kapitalizme başkaldırıyoruz!” ifadelerini kullandı.

Aile politikalarıyla kadınların ve LGBTİ’lerin şiddet sarmalına sıkıştırıldığı, önü açılan tarikatlara mecbur bırakıldığı vurgulanarak savaşa karşı da kadınların barış talebini yükselteceğinin altı çizildi.

“UMUTSUZ HİSSETME, MÜCADELEMİZ BÜYÜYOR”

Açıklamanın devamında 25 Kasım saat 16.00’da Mecidiyeköy’deki yürüyüşe çağrı yapılarak şu ifadelere yer verildi: “Evet kız kardeşim, bugün bize 25 Kasım’ı miras bırakan Mirabal kardeşlerin üzerinden tam 63 sene geçti. Evet, bu tablo karanlık gibi gözüküyor, yer yer umutsuz hissettiriyor. Ama her 8 Mart’ta, 25 Kasım’da dediğimiz gibi, umutsuzluğa kapılırsan bu kalabalığı hatırla! Çünkü sorunlar, saldırılar büyüdüyse biz de büyüdük, mücadelemiz büyüdü! Filistinli, İranlı kadınların sesi, her şehirde kız kardeşimiz Zeren için yurtlarından inen, hesap soran kadınların sesine karıştı. Bir kişi daha eksilmemek için bir gün bile sokakları terk etmedik. Tacizciyi-katili aklayan yargınıza, bize ölümü reva gören kadın düşmanı politikalarınıza, savaşınıza, sömürünüze, nefret dilinize, LGBTİ+fobinize karşı dimdik durduk.

Her gün söyledik, tekrar edelim: Hayatımız bizim ellerimizdedir ve biz yaşamak istiyoruz. Bugün burada onlarca kadınız, 25 Kasım’da kat be kat fazla olacağız, biz yaşadıkça uykularınız kaçacak. Sloganlarımız, alkışlarımız Türkiye’de ve dünyanın her yerinde yankılanıp kulaklarınıza varacak. Yan yana durmaktan bir gün bile vazgeçmedik ve mücadelede ısrarcıyız. 25 Kasım saat 4’te Mecidiyeköy’de olacağız. Katlettiğiniz her kadının hesabını soracak, hak ettiğimiz hayatı tırnaklarımızla kazıyarak alacağız!” (İstanbul/EVRENSEL)

 

ÖNCEKİ HABER

ABD-Kanada sınırında bulunan Rainbow Köprüsü'ndeki patlamada 2 kişi öldü

SONRAKİ HABER

BM: Gazze'de 7 Ekim'den bu yana 22 sağlık çalışanının öldüğü 178 saldırı belgelendi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa