23 Kasım 2023 16:09

Deniz İşçileri Platformu: M/V Kafkametler'in katili armatör-devlettir!

Deniz İşçileri Platformundan M/V Kafkametler açıklaması: "Rüşvetin, liyakatsizliğin, mobbingin, insan canını hiçe sayacak şekilde çalıştırmanın, kasıtlı insan öldürmenin sonucunu yaşıyoruz."

Fotoğraf: AA

Reklam

Deniz İşçileri Platformu, 19 Kasım 2023 tarihinde Kafkametler Denizcilik AŞ şirketine bağlı Kafkametler gemisi Türkiye limanı olan Karadeniz Ereğli limanının hemen önünde dalgalarla boğuşarak batmasına ilişkin yazılı açıklama yayımladı.

“Baştan sona hukuksuzluğun, rüşvetin, liyakatsizliğin, mobbingin, insan canını hiçe sayacak şekilde çalıştırmanın, kasıtlı insan öldürmenin sonucunu yaşıyoruz. Soma'da, Ermenek'te, Torunlar'da, Siirt’te yaşanan işçi katliamları nasıl gerçekleştiyse Kafkametler gemisinin batması da aynı sebeplerdendir” denilen açıklamada, yaşanılanlar ne kaza ne de kader olmadığı, Kafkametler’in bir işçi katliamı olduğu ifade edildi.

“TÜRKİYE DEVLETİ DENİZCİLERİ KURTARMADI”

Gemi telsizinden defalarca kez yapılan çağrılara limanın kayıtsız kaldığı hatırlatılan açıklamada, “Türkiye devleti tüm bu süreçte yanı başında kurtarılmayı bekleyen denizcileri kurtarmadı. Tıpkı daha önce tehlike çağrısı gönderen M/V Arvin gemisinin batışını izledikleri gibi M/V Kafkametler gemisinin batışını da öylece izlediler. Kafkametler gemisinde bulunan 12 denizcinin kaybolduğu haberi verildikten sonra dahi Arama ve Kurtarma Operasyonuna (SAR) başlanmadı. 1 gün sonra bir denizcinin cansız bedeni kıyıya vurana kadar SAR yapılmadı” denildi.

Deniz İşçileri Platformu, “Burjuvazi bizleri sermaye birikimi uğruna onar onar kaybetmeye devam ediyor. Fakat ne armatörün ne de devletin hiçbir kaybı olmuyor. Aksine armatörleri koruyan sigorta şirketleri onların zararını karşılıyor. Bizimse şanslı olanlarımızın cesedi kıyıya vurursa bir mezarı oluyor” dedi.

“SÖZDE DENETİMLERE RAĞMEN STANDART ALTI GEMİLER ÇALIŞIYOR”

Karadeniz'de standart altı gemilerin kışın çalışmasının çok büyük risk olduğu belirtilen açıklamada, “Armatör ve devlet bu riski bilmelerine rağmen sorumluluğunu gemi kaptanına yükler. Kaptan ise çoğu zaman şirket tarafından baskıya maruz bırakılır. Standart altı gemilerin çalışması da tüm sözde denetlemelere rağmen hâlâ sürmektedir” ifadeleri kullanıldı.

Liman Devlet Kontrolü (PSC) denetimlerindeki usulsüzlüklerin ya da rüşvetlerin herkes tarafından bilindiğini söyleyen Deniz İşçileri Platformu, “Karadeniz'de çalışan standart altı gemilerin hepsi PSC denetimlerini rüşvet vererek yaptırır. M/V Kafkametler'in PSC denetimlerine baktığımızda Ukrayna'nın İzmail limanından alınan PSC denetim raporlarında hiç eksiklik gözükmemesinin nedeni budur. Öyle ki, bu denetimler artık önem teşkil etmez. Eğer gemi Avrupa limanı yapmıyorsa bu denetimler de hiç sıkı tutulmaz” dedi.

“VERİLEN İZİN DENİZCİ ÖLÜMLERİNİ ARTTIRIYOR”

Kafkametler'in Klas'ı olan Bureu Veritas (BV) ve bayrak devleti olan Türkiye'nin denetçilerinin 1992 yapım bir gemiye nasıl “denize elverişli” raporu verdiklerinin sorgulanması gerektiğini dile getirilen açıklamada, “M/V Kafkametler ile aynı tarihte Ereğli'de ikiye bölünerek karaya oturan M/V Pallada gemisi tıpkı Kafkametler gibi çok yaşlı bir gemi olup aynı şekilde denetimlerden geçirilmiştir. M/V Pallada gibi gemiler nehir gemisi olarak geçmektedir. Bu tarz gemiler şiddetli fırtınalarda ve dalga tepelerinde kolayca kırılıp batmaktadır. Şu an Karadeniz'de M/V Kafkametler ve M/V Pallada gibi çok fazla gemi bulunuyor. Bu tarz gemilerin açık denizde seyretmesine izin verildiği sürece denizci ölümleri de artacaktır” denildi.

“KAFKAMETLER İÇİN ADALET HERKES İÇİN ADALET!”

Açıklamasa son olarak şu ifadelere yer verildi; “Ayrıca M/V Kafkametler gemisi batmadan yaklaşık 1 ay önce Romanya’nın Sulina limanı açıklarında karinasında mayın patlaması meydana gelmiş ancak herhangi bir hasar oluşmadı denilerek geminin seyrine müsaade edilmiştir. Ukrayna-Rusya arasında devam eden savaş sebebiyle mayın tarlasına dönen Karadeniz sadece fırtınalı havalarda değil mayın, İHA ve füze riskleriyle de denizcilerin yaşamını tehdit ediyor. Türkiye tarafından denizcilerin ölmemesi için ne herhangi bir önlem alınıyor ne de karasularında tehlikedeki denizcileri kurtarabilecekleri güçlü bir kurtarma ekibi bulunuyor. Kısaca, 6 Şubat depremlerinde göremediğimiz devlet, denizciler boğulurken de ortada yoktu. 2008 yılından bu yana tüm isyanımıza rağmen devletin ısrarla yıpranmadığını söylediği denizciler bir kez daha ölüme terk edildi. M/V Kafkametler için adalet sağlanana kadar mücadeleye devam edeceğiz. Herkesi deniz mücadelesini sahiplenmeye, haklarımız için mücadeleye çağırıyoruz. Yıpranmıyoruz, ölüyoruz. Kaza değil, kader değil, bu bir katliam. Kafkametler için adalet herkes için adalet!” (İzmir/EVRENSEL)

Reklam