"Evrensel’i kamu gücünü kullanarak yıldırma gayreti"
TGS Avukatı Ülkü Şahin ve TGC Yönetim Kurulu, 28 Kasım'da görülecek Evrensel'in Basın İlan Kurumu ile davasına dair konuştu.
Fotoğraf: Evrensel
Gözde TÜZER
İstanbul
Gazetemiz Evrensel’in, Basın İlan Kurumunun resmi ilan ve reklam yayımlama hakkını iptal etmesine dair açılan davaya dair konuşan TGS Avukatı Ülkü Şahin “Kurum, ayrımcı bir tutum sergiliyor” derken, TGC Yönetim Kurulu da “Evrensel gazetesini kamu gücünü kullanarak yıldırma gayreti, basın özgürlüğüne yönelik müdahalelerin ölçülü olması gerektiğine ilişkin ilkeye açıkça aykırıdır” ifadelerini kullandı.
Gazetemiz Evrensel’in, Basın İlan Kurumunun resmi ilan ve reklam yayımlama hakkını iptal etmesine dair açtığı davanın ilk duruşması 28 Kasım’da İstanbul 2. İdare Mahkemesinde saat 10.05’te görülecek. İşlemin iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle açılan dava emsal dava olacak.
"KENDİNDEN OLMAYANA SOPAYA DÖNÜŞTÜ"
Türkiye Gazeteciler Sendikası Avukatı Ülkü Şahin; resmi ilanların basın kuruluşlarının ayakta kalması ve sürdürülebilirliği açısından önemli bir ekonomik destek olduğuna dikkat çekerek “Resmi ilan dağıtımı ile basına verilen desteği, ifade ve basın özgürlüğünün korunması kapsamında devletin pozitif yükümlülüğü olarak görebiliriz. Bu nedenle bu ilanların adil dağıtımı son derece önemli. Bu amaçla kurulan Basın İlan Kurumu ise ne yazık ki, özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişten sonra, verdiği kararlarla adeta iktidarın kendisinden olmayanlara yönelttiği bir sopaya dönüştü” dedi.
Kurumun özellikle basın ahlak esaslarının muğlak düzenlemesinden hareketle muhalif gazetelerin yayın politikasına yönelik müdahalelerle sık sık gündeme geldiğini belirten Avukat Şahin “Denetim yaptığı kurumlara uyguladığı politika ile de ayrımcı bir tutum sergiliyor” ifadelerini kullandı.
"EVRENSEL, EN SERT ÖRNEKLERDEN BİRİNİ YAŞIYOR"
Ülkü Şahin şöyle devam etti: “Evrensel gazetesi de ne yazık ki bunun en sert örneklerinden birisini yaşıyor. Anayasa Mahkemesi geçtiğimiz yıl verdiği pilot kararla esasında Basın İlan Kurumunun sınırları belirsiz yetki kullandığını ve bunun sistematik bir sorun oluşturduğunu tespit etmişti. Yine Gazeteciler Cemiyeti tarafından açılan bir davada, Basın İlan Kurumuna yaptırım uygulama, resmi ilan ve reklam kesme cezası kesme yetkisi veren 195 sayılı Kanun’un 49. maddesi de belirsizlik taşıdığından ilk derece mahkemesi tarafından Anayasa Mahkemesine itiraz yoluyla taşındı. Görüldüğü üzere Basın İlan Kurumunun mevzuatında yetkilerinin muğlaklığına ve bu yetkilerin hukuka aykırı şekilde geniş uygulanmasına dair ciddi bir sorun var. Bu sorunun çözülmesi basın özgürlüğü bakımından hayati bir hale gelmiştir.”
"ANAYASA’YA, KANUNA VE YÖNETMELİKLERE AYKIRI"
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu ise “Basın İlan Kurumunun Evrensel gazetesinin resmi ilan ve reklam yayımlama hakkını elinden alması, ölçüsüz bir idari işlemdir. Anayasa’ya, kanuna ve yönetmeliklere de aykırıdır” diyerek açıklamasına başladı.
TGC açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Evrensel gazetesini kamu gücünü kullanarak yıldırma gayreti, basın özgürlüğüne yönelik müdahalelerin ölçülü olması gerektiğine ilişkin ilkeye açıkça aykırıdır. BİK’in resmi ilan yayımlama hakkını sona erdirmesi, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne yönelik bir müdahaledir. Evrensel gazetesine yapılan müdahale Anayasa’nın 13. maddesinde belirtilen koşulları, Anayasa’nın 26. ve 28. maddelerini de ihlal etmiştir.”
"EKSİKLİK HÂLÂ SÜRÜYOR"
Açıklamada, Anayasa Mahkemesinin 195 sayılı Kanun’un 49. maddesindeki resmi ilan ve reklam kesme cezalarına ilişkin koşulların çerçevesinin çizilmesini, belirli bir açıklık ve kesinlikte olan ifadelerle kanun maddesinin şeklî ve maddi yönden yeniden düzenlenmesi gerektiğine karar verdiği belirtilerek “Ancak bu eksiklik hâlâ sürmektedir” ifadelerine yer verildi. Ayrıca kanunda bulunmayan bir suçtan ceza verilmesinin, suç ve cezaların kanuniliği ilkesini ihlal ettiğini aktaran TGC “Kanunda öngörülen cezadan daha ağır bir yaptırım yönetmelikle düzenlenemez” hatırlatmasını yaptı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti BİK’in ihlallerini şöyle sıraladı:
- 195 sayılı Kanun’un 49. maddesinde hangi fiillerin ne şekilde cezalandırılmaya konu olacağı hususu tamamen BİK’in yetkisine bırakılmıştır.
- BİK tarafından alınan genel kurul kararları ve bununla birlikte yönetim kurulu kararları için çerçeve hükümler düzenlenmemiştir.
- Sınırları belirsiz bir düzenlemeye kanun yoluyla imkan tanınmıştır.
- 195 sayılı Kanun’un 49. maddesinde yer alan kuralın öngörülebilirlik koşulunu sağlamamaktadır.
NE OLMUŞTU?
Basın İlan Kurumu (BİK), eylül 2019’da okurlarımızın bayilerden birden fazla gazete satın alması, kurum abonelikleri ve kayıt defterlerinin düzenli tutulmadığı iddiası ile resmi ilan ve reklam yayımlama hakkını hukuksuz bir şekilde durdurmuştu. Gazetemizin yaptığı pek çok itirazdan ise sonuç çıkmamıştı. Basın İlan Kurumu, son olarak 22 Ağustos 2022’de gazetemizin reklam ve ilan yayımlama hakkını iptal etmişti.
Gazetemiz iptal kararı sonrası Basın İlan Kurumuna kararın kaldırılması talebiyle iki kez itirazlarda bulunmuş ancak BİK Genel Müdürlüğü itirazları “Gazetenin ihlalini ortadan kaldıracak yeni müspet herhangi bir bilgi ve belgenin sunulmadığı” iddiasıyla reddetmişti.
2022’DE DAVA AÇILDI
Kurumun, gazetemiz Evrensel’in ilan ve reklam hakkını iptal etmesi mahkemeye taşınmıştı. Evrensel, Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulunun gazetemiz hakkında verdiği resmi ilan ve reklam yayımlama hakkının iptal edilmesine dair idari işlemin iptali ve yürütmesinin durdurulması talebiyle idare mahkemesinde 13 Aralık 2022’de dava açtı. Davanın ilk duruşması 28 Kasım’da İstanbul 2. İdare Mahkemesinde saat 10.05’te görülecek.