Genel-İş üyesi kadın işçiler: Yan yana geliyoruz, kazanımlarımızı artırıyoruz!
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında açıklama yapan Genel-İş üyesi kadınlar: "Özgür, eşit, laik ve şiddetsiz bir yaşam için haklarımıza sahip çıkıyoruz."

Fotoğraf: Evrensel
İLGİLİ HABERLER

25 Kasım 2022 | Kadınlar eşit, özgür, şiddetsiz bir yaşam için her yerde alandaydı

25 Kasım 2023 | İl İl 25 Kasım eylemleri ve etkinlikleri
Genel-İş üyesi belediye işçisi kadınlar 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle Kadıköy Belediyesi önünde toplanarak basın açıklaması gerçekleştirdi. Kadınlar, “Bu şiddet sarmalından kurtulmanın ve eşitliği sağlamanın tek yolu mücadele” dedi.
DİSK’e bağlı Genel-İş İstanbul Anadolu Yakası 1,2,3 ve 4 No’lu Şube üyesi kadın işçiler 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü öncesinde iş yerlerinden çıkıp geldikleri Kadıköy Belediyesi önünde toplanarak sorunlarını ve taleplerini dile getirdi. Kadınlar taşıdıkları “Susma haykır kadına şiddete hayır”, “Sen, ben, biz birbirimizin çaresiyiz”, “Kadın dayanışması yaşatır” ve “Tek adama karşı çok kadın” yazılı dövizlerle belediye önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı Genel-İş İstanbul Anadolu Yakası 1 No’lu Şube Başkanı Nazan Gevher Çam Ay okudu.
Fotoğraf: Evrensel
“MÜCADELE EDEREK KAZANDIK”
Ekonomik krizin kadın işsizliğini ve yoksulluğunu derinleştirdiğini söyleyen Ay, “Kadınlar işsizlik ve ekonomik kriz nedeniyle, mahkum edildikleri evlerden ayrılamıyor, boşanamıyor; boşandıkları zaman alacakları az miktardaki nafaka haklarından da mahrum edilmeye çalışılıyor. Kamuda, fabrikalarda, plazalarda, sokakta hayatını kazanmaya çalışan kadınlarsa güvencesiz işle, sendikasızlıkla sınanıyor ve en büyük direnişlerin simgesi haline geliyor. Belediyelerden fabrikalara kadınlar birleşiyor, hakları için direniyor. Biz kadınlar bütün bu şiddet sarmalından kurtulmanın ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamanın tek yolunun mücadele etmekten geçtiğini biliyoruz. Sendikalı kadın işçiler olarak söz yetki karar mekanizmalarında var olmamız gerektiği bilinciyle yan yana geliyor, kazanımlarımızı artırıyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nden belediye kreşlerinden ücretsiz yararlanmaya, babalık izni ve doğum iznini artırmaktan disiplin ve mobbing kurulunda kadın üye sayısını artırmaya, aile içi şiddet gösteren işçiye cezadan maruz kalan kadın işçiye desteğe kadar pek çok maddeyi Toplu İş Sözleşmelerine sokmayı başardık. Ayrıca ayda bir gün regl iznini ve her 8 Mart’ta ücretli iznimizi mücadele ederek kazandık” dedi.
“UCUZ VE GÜVENCESİZ İŞLERDE ÇALIŞMAK İSTEMİYORUZ”
İzmir'de Konak Pier önünde toplanan Genel-İş İzmir 2 ve 9 No’lu Şube Kadın Komisyonları üyesi kadınlar “Özgür, eşit, laik ve şiddetsiz bir yaşam için haklarımıza sahip çıkıyoruz! İstanbul Sözleşmesi’ne dokunma, 6284’ü uygula, ILO 190’ı onayla” pankartı arkasında yürüyen kadınlar, “Ölmek istemiyoruz”, “Şiddet kadınların kaderi olmasın”, “Kadın yaşam özgürlük”, “Kadına şiddet insanlığa ihanettir” yazılı dövizler taşıdı.
Fotoğraf: Evrensel
Basın açıklamasını okuyan Genel-İş İzmir 2 No’lu Şube Kadın Komisyonu Başkanı Dilay Güven, “Kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesinde yasal mevzuatın önemini açıktır. Ancak İstanbul Sözleşmesi ve İLO 190 Sayılı Uluslararası nitelik taşıyan ve kadınların hem çalışma hayatlarında hem de kendi yaşam haklarında şiddet taciz ve mobbingden kurtularak insani yaşam standartlarına ulaşması ve özgür bir birey olarak yaşamını sürdürmesi açısından önem arz etmektedir. Maalesef ülkemizdeki yasal düzenlemeler uygulamalara yansımamakta; iktidar yetkililerinin ve bağlı bulunduğu kuruluşların kadına yönelik açıklamaları, kadınların yasalarla elde ettiği kazanımların uygulanabilirliğini ortadan kaldırarak, mobbing, şiddet, taciz ve tecavüzü arttırmaktadır” dedi.
“Evde, işte sokakta, şiddet her yerde, çözüm örgütlü mücadelede” diyen Güven, taleplerini şu şekilde sıraladı;
- 21 Haziran 2021’de yürürlüğe giren iş yerinde şiddeti ve tacizi amaçlayan ILO 190 Sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi’nin hemen imzalanmasını istiyoruz.
- İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmayı kabul etmiyoruz.
- Eşit işe eşit ücret istiyoruz.
- Güvenceli iş, güvenceli gelecek istiyoruz.
- Her iş yerine kreş ve her ilçeye sığınma evi istiyoruz
- Ucuz ve güvencesiz işlerde çalışmak istemiyoruz.
- 6284 sayılı yasa uygulansın.
- Ekonomik krizin bedelin ekonomik krizi yaratanlar ödesin istiyoruz.
Bornova'da kadınlar “Yoksulluğa, savaşa, sömürüye karşı mücadelemiz var” pankartıyla yürüdü | Fotoğraf: Nuray Öztürk/Evrensel
BORNOVA’DA İŞÇİ KADINLAR ŞİDDETE KARŞI YOL KESTİ
Genel-İş İzmir 7 No’lu Şube üyesi işçi kadınlar, 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Dayanışma ve Mücadele Günü kapsamında bugün “Yoksulluğa, savaşa, sömürüye karşı mücadelemiz var” şiarıyla yürüyüş düzenledi.
Mustafa Kemal Caddesini trafiğe kapatan kadınlar, Cumhuriyet Meydanı’na oradan da iş yerleri olan Büyükpark’taki Bornova Belediye binası önüne yürüdü. Yürüyüşte sık sık, krizin yükü patronlara, kadınlar işe çocuklar kreşe, kadınlar savaş istemiyor, iş ekmek özgürlük, kadın yaşam özgürlük” sloganları attı. Kadınların yürüyüşüne çevrede bulunanlarda alkış ve ıslıklarla destek verdi.
Belediye binasından sallandırdıkları pankartla yoksulluğa, savaşa ve şiddete karşı örgütlü mücadeleye devam edeceklerini ilan eden Genel-İş 7 No’lu Şube Kadın Komitesi adına Şube Başkanı Özgür Genç açıklama yaptı.
“Mirabel kardeşlerin ölümünden onlarca yıl sonra bugün, Türkiye’de ve dünyada kadına yönelik şiddetin devlet şiddetiyle nasıl iç içe geçtiğini görüyoruz” diyen Genç, Cumhuriyetin 100. yılında doğrudan devlet tarafından örgütlenen baskı ve şiddetle, yasaklara değindi. Genç, Orta Vadeli Program, kalkınma planları ve bütçe tasarımıyla işçi ve emekçilere daha çok sömürü, daha çok baskı, daha çok hak gaspının vaat edildiğini dile getirdi.
“HAKLARIMIZ BİR BİR YOK EDİLİYOR”
AKP’nin 2002’den beri kadınların yaşam haklarını, devlet tarafından korunma haklarını, eşit ve özgür bireyler olarak ve laik bir sistemde yaşamlarını sürdürme haklarını tek tek yok ettiğini söyleyen Genç, “Eşitlik, özgürlük, insan hakkı adına anayasal düzen içinde ne kadar hakkımız varsa bir bir yok ediliyor” dedi.
Silahlanmaya ayrılan bütçenin kadınlara ayrılmadığını söyleyen Genç, “İki emperyalist blok arasında Orta Doğu’daki bu çatışma ortamından siyasal ve ekonomik rant elde etme peşinde katliamlara suç ortaklığı yapıyor” şeklinde konuştu.
“İŞÇİ SINIFI OLARAK ÖRGÜTLÜ GÜCÜMÜZLE MÜCADELE EDECEĞİZ”
Dünyada ve Türkiye’de işçi ve emekçi kadınların mücadelelerine de dikkat çeken Genç, “Savaşa, şiddete, eşitsizliğe, yoksulluğa ve kadın düşmanı politikalara karşı başta biz işçi kadınlar olmak üzere bütün bir işçi sınıfı olarak örgütlü gücümüzle mücadele edeceğiz” dedi. Genç son olarak, toplu iş sözleşmesine ekledikleri şiddete karşı koruma maddelerini eksiksiz uygulanmasını, her iş yerine kreş ve Bornova sığınma evinin açılmasını, ILO 190’ın imzalanması ve İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasanın uygulanmasını istedi.
“KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI AYAKTAYIZ”
Ardından Bornova Belediyesi Kadın Aile Müdürlüğü ve Yazarlar Derneği adına İş Yeri Temsilcisi Berrin Burakçı Bağış açıklama yaptı. Sosyal Politikalar Bakanlığı’na seslenen Bağış, Nahide Opuz davasını hatırlatarak, “Opuz davası, AHİM’in şiddete karşı vatandaşını korumadığı gerekçesiyle bir devleti mahkum ettiği ilk davadır. Nahide Opuz ‘Eve geldim yemek yoktu’ gerekçesiyle şiddet görmüştü. Bu cümle sözleşmeye toplumsal cinsiyet rolleri şiddete gerekçe olamaz şeklinde girdi. Bugün hale biz dünyanın dört köşesinde kadınlar, sistematik bir şekilde süren kadına yönelik şiddete karşı ayaktayız. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına sesleniyoruz; İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz. İstanbul Sözleşmesi’ni uygulayın” dedi. Ardından Uğur Mumcu Kültür Merkezi’nde işçi kadın fotoğraf sergi açılışı yapıldı.
(İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ)
Evrensel'i Takip Et