Kadınlar yoksulluğa, şiddete ve savaşa karşı ayakta! Biz varız, mücadelemiz var
Her yıl dünyada ve Türkiye’de 25 Kasım’da kadınlar hayatın her alanında sıkıştırıldıkları şiddet sarmalına karşı sokağa çıkarak hapsedilmek istendiği karanlığa ses çıkarmaya devam ediyor.
![Kadınlar yoksulluğa, şiddete ve savaşa karşı ayakta! Biz varız, mücadelemiz var](https://staimg.evrensel.net/upload/dosya/249617.jpg)
Fotoğraf: Evrensel
İLGİLİ HABERLER
![25 Kasım 2023 | İl İl 25 Kasım eylemleri ve etkinlikleri](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/198798.jpg)
25 Kasım 2023 | İl İl 25 Kasım eylemleri ve etkinlikleri
![Kadın platformlarından 25 Kasım çağrısı: Ülkenin dört bir yanında sokaklarda olacağız](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/249483.jpg)
Kadın platformlarından 25 Kasım çağrısı: Ülkenin dört bir yanında sokaklarda olacağız
![25 Kasım’a giderken dünya tablosu: Emperyalizmin planını kadınlar bozacak!](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/249547.jpg)
25 Kasım’a giderken dünya tablosu: Emperyalizmin planını kadınlar bozacak!
Elif Ekin SALTIK
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü dünyada kadınların tarihe çentik attığı önemli günlerden biri. Her yıl dünyada ve Türkiye’de 25 Kasım’da kadınlar hayatın her alanında sıkıştırıldıkları şiddet sarmalına karşı sokağa çıkarak hapsedilmek istendiği karanlığa ses çıkarmaya devam ediyor.
2023’ün ilk 10 ayında 350’yi aşkın kadın katledildi. Her gün bir, iki, üç kadın daha hayatına dair karar almak istediği için katlediliyor, sayılar katlanarak artıyor. Yoksulluk da en ağır biçimleriyle kadınların ve çocukların üzerine çöküyor.
Kadınlar yoksulluğun, şiddetin, sömürünün en katmerlisini yaşarken hakları bir bir gasbedilmeye çalışılıyor. İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırarak kadınları şiddete karşı korumasız bırakan iktidar “Şiddete sıfır tolerans” diyebilmekte beis görmüyor. İttifak yaptığı gerici güçleri, cemaat ve tarikatları, Diyanet İşleri Başkanlığını da arkasına alarak medeni haklara saldırmaya, nafaka hakkını gasbetmeye hazırlanıyor, 6284 sayılı Şiddetten Korunma Yasası’nı hedefe koyuyor. Kadınları güçlendirmek yerine “en önemli görev annelik” söylemiyle kadınları sadece aile içinde tanımlarken aile hukukunda yer alan kazanımlara da göz dikiyor.
ESNEK ÇALIŞMA BİR MÜJDE DEĞİL
Kadınları esnek, güvencesiz, düşük ücretle çalıştırmanın adını “Aile yaşamı ve iş yaşamının uyumlulaştırılması” koyarak süslüyor. Sendikalaşmasının önüne geçerek kadınları örgütsüzlüğe mahkum ediyor. Hakları için mücadele eden işçi kadınların önüne patron-devlet iş birliğiyle dikilen polis ise cabası. Fabrikalar üretim rekorları kırarken emeğinin karşılığını isteyen kadınlara kapı önü gösteriliyor.
Genç kadınlar geleceksizliğe mahkum edilirken ülkenin dört bir yanından intihar haberleri geliyor. Kredi ile evliliği teşvik etmeye çalışırken, okumak için üniversite kapılarını arşınlayan gençler geleceklerini görmekten uzak, yaşamlarını sürdürebilmek için karın tokluğuna çalışıyor.
Savaşın gölgesinde göç yollarına düşen kadınları yolun sonunda bekleyen ayrımcılık ve güvencesizlik, onları her tür istismara ve sömürüye açık hale getiriyor. Mülteci kadınlar için geri gönderme merkezleri de yaptırım sopası haline dönüşmüş durumda.
Bölge illerinde sürdürülen baskı ve sindirme politikaları ise Kürt kadınlara daha fazla şiddet, sömürü olarak dönüyor. Onlarca Kürt kadın siyasetçi baskı politikalarının sonucu olarak cezaevlerinde adeta ölüme terk ediliyor. Türkiye’de kadınlar tam da bu koşullarda 2023 25 Kasım’ını karşılıyor.
63 YILDIR IŞIĞIMIZ MİRABAL KARDEŞLER
Her 25 Kasım’da olduğu gibi bu 25 Kasım’da da tarihini anlattığımız, isimlerini andığımız, Mirabal kardeşleri hatırlatmadan geçmemek gerek. Mirabal kardeşlerin ölümü faşist bir rejimin sonucu olsa da Miraballar bir diktatörün sonu olmuş ve dünya kadın hareketine önemli bir mücadele günü kazandırmıştır.
Amerika’nın desteğiyle Dominik Cumhuriyeti’nde yıllarca tahtta kalan Rafel Turijillo rejimine karşı duran örgütlerden biri olan Kelebekler’i kuran Mirabal kardeşler kendi canlarını kaybetme pahasına eşitlik ve demokrasi mücadelesi verdiler. 25 Kasım 1960 günü Mirabal kardeşler faşist iktidarın hedef göstermesiyle tecavüze uğradı ve işkence edilerek öldürüldü.
Bu katliam Turijillo’yu güçlendirmedi, tersine ülkede ayaklanmalar arttı ve Turijillo suikasta uğradı. 25 Kasım ise 1981’de Kolombiya’nın başkenti Bogota’da toplanan Birinci Latin Amerika ve Karayip Kadınlar Kurultayından bu yana “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü” oldu. Mirabal kardeşlerin adı eşitsizliğe, ayrımcılığa, şiddete, ırkçılığa, savaşa, kadınların yok sayılan haklarına karşı kadınların ışığı oldu, bir mücadele günü olarak ölümsüzleşti.
63 yıl sonra payımıza yine şiddet, yoksulluk, eşitsizlik, sömürü ve savaşlar düşüyor. Tüm bu eşitsizlik sarmalından çıkışın tek anahtarının örgütlenmek ve mücadele etmek olduğunu biliyoruz. İşçi, emekçi tüm kadınları yan yana gelmeye çağırıyoruz. Yoksulluk, sömürü, eşitsizlik, savaş varsa kadınların da mücadelesi var!
Evrensel'i Takip Et