Güvenli kampüs mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz!
"CİTÖB’ün Rektörlük tarafından işlevsiz hale getirilmesi ve soruşturmalarda faillerin korunması kadınların yalnız hissetmesine sebep oluyor. Kampüsü daha güvensiz hale getiriyor.”
İzmir | Fotoğraf: Evrensel
Esmira BAKİROVA
ODTÜ
İlköğretim Matematik Bölümü öğrencisi ve ODTÜ Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Topluluğu üyesi Sıla, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününe hazırlık sürecinin ODTÜ’de nasıl geçtiği ve bugün ODTÜ’lü kadınların taleplerinin neler olduğunu dergimize verdiği röportajda anlattı.
25 Kasım süreci ODTÜ’de nasıl geçiyor?
“ODTÜ Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Topluluğu olarak 25 Kasım’a giderken kadınlar olarak ne gibi sorunlar yaşıyoruz ve taleplerimiz nelerdir üzerine konuşmak için forum çağrısı yaptık. Foruma katılan topluluklar ve öğrenciler ile 25 Kasım sürecini ODTÜ’de nasıl geçireceğimizi konuştuk. Forumda sorunlarımızı ve ortaklaştığımız taleplerimizi tartıştıktan sonra ‘ODTÜ’lü Kadınlar’ olarak bir gece yürüşü örgütlenmesine karar verdik.”
ODTÜ’de kadınların yaşadıkları sorunlar ve bu bağlamdaki talepleri nelerdir?
“Kadınların bugün yaşadığı en büyük sorun güvenli bir kampüsün olmaması. Kampüste ulaşım sorunundan kaynaklı kadınlar, ulaşımı sağlamak için onlar için güvenli olmayan otostop veya taksi gibi alternatifleri kullanmak zorunda kalıyorlar. Kampüsün en işlek yerlerinde dahi ışıklandırılma yapılmıyor. Batı yurtları gibi okulun merkezinden uzak yurtlarda yaşayan kadınlar, karanlık yollarda yürümek zorunda kalıyor. Ayrıca kadın yurtlarında da giriş-çıkış saatlerinin sınırlandırılması, kadınların savunma yazmak durumunda bırakılması ve yurt giriş turnikelerinin değiştirilmesi gibi farklı baskılar da karşımıza çıkıyor. Yani kampüslerimiz eşitlikten de uzak kalıyor. Kadın öğrenciler ikili ilişkilerinden tutun, oturduğu mekânda çalışan garsona kadar bulunduğu her alanda şiddete maruz kalabiliyor. Özellikle hizmet sektöründe çalışan kadın öğrenciler kampüs içi işletmelerde dahi bu gibi durumlara maruz kalıyor.
Kampüs içerisindeki en büyük sorunlardan biri de kadınların taciz ve şiddete uğradıkları zaman nereye başvuracaklarını bilmiyor olması. 2017’de kurulan Cinsel Tacizi Önleme Biriminin (CİTÖB) Rektörlük tarafından işlevsiz hale getirilmesi, soruşturmalarda faillerin korunması ve aklanması kadınların bu gibi durumlarda yalnız hissetmesine sebep oluyor.”
ODTÜ’de Cinsel Tacizi Önleme Birimi nasıl kuruldu? Şu an kadınların ihtiyaçlarını karşılayabiliyor mu?
“CİTÖB, kadınların yıllarca verdikleri mücadelenin bir kazanımı olarak karşımıza çıkıyor. Şu an atanmış Rektörlüğün bütçe ayırmaması, profosyenel bir ekip barındırmaması gibi sebeplerle işlevsiz hale getirildi. Yaşanan şiddetin belirlenmesi ve gerekli işlemlerin yapılması talebinde bulunulması dışında kampüs güvenliğinin sağlanmasıyla da yükümlü olan CİTÖB, işlevsiz olduğu için kadınlar uğradıkları taciz ve şiddet gibi durumlarda nereye başvuracağını bilemiyor. Faillere yaptırım uygulanmaması, kadınların yaşadıkları durumda neler yapacağını bilememesi ise şiddeti tuvalet duvarlarında ifşalanan olaylara dönüştürüyor.”
Sorunlarımız karşısında ne yapacağız?
“Tüm baskılara rağmen biz kadınlar olarak sorunlarımız ve taleplerimiz için mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Mücadelemizle kurulan CİTÖB’ü mücadelemizle aktif hale getireceğiz. Birbirimize sıkı sıkı sarılarak kampüsümüzde bulunduğumuz her alanda taleplerimiz için haykıracağız. Basın açıklamalarında, yürüyüşlerde, eylemlerde, bulunduğumuz her alanda buluşacağız. Mücadelemizden ne olursa olsun vazgeçmeyeceğiz.’’